bugün

ah bu çalan şarkımız yarim yarim..
Kadının nafakasını üstleneyim ikinizde siktirin gidin.
karımı çoook seven bir erkek olarak haykırdığım, dağlara taşlara yazdığım söz. inş eşim beni birgün boşamak istemez.
Hemen siteye üye olacağım ender bilgilerim ile onlara evlilik danışmanlığı yapacağım.
Geçen gün kız arkadaşımın bana kurduğu cümle.

Yürütemiyoruz birbirimizi üzmeyelim daha fazla dedim, boşanmak istemiyorum dedi hatun

Diyalog aynen şöyle:

+ seni üzmek istediğim son şey ama yürütemiyoruz
- Nası yani ayrılıyor muyuz şimdi
+ ikimiz için de doğru olan bu
- (ağlayıp sarılarak) lv ben boşanmak istemiyorum
+ (omuzlarından tutup gözlerinin içine baktım) biz evli değiliz Hacer
- Olsun yine de boşanmayalım (tekrar sarılıp hıçkırmaya başladı)

Evlenme teklifi ettim ben de, yazık kız çok seviyor demek.
aşkla gurursuzluğun birleştiği yerde söylenen cümle.
yerini aile mahkemesi programına bırakmış olan senarist fukarası.
"i don't wanna divorce" cümlesinin tam karşılığıdır.
bizim ihtiyarlar sayesine izlemek, pardon katlanmak zorunda kaldığım abidik gubidik, yapmacıklığın bile hafif kaldığı, dünyayı kurtaran adam tarzı sikindirik program. o değilde bu bizim eski nesil gerçekten çok safmış. ne dediysem inandıramadım herşeyin bir kurgudan ibaret olduğuna. allahtan yeni nesil sözlük okuyarak bilinçleniyor.
tanım: ayrıca televizyonu pencereden aşağıya atmak için bir numaralı sebepdir.
samanyolu tv'ye +10 nefret puanı kazandıran program.
(bkz: mental torture)
inanılamayacak derecede berbat oyunculuk yeteneğine sahip insanların, olmamış olayları olmuş gibi canlandırdığı program. hayat dersi ile birlikte stv'nin amiral gemisi olduğunu sanıyorum. tamam, televizyon seyreden kitle genel olarak aptal bir kitle, stv hayranı kitle hem mistik hem de aptal bir kitle, dolayısıyla televizyonda ne gösterseniz inanabilir falan ama bu olayları gerçekten olmuş gibi ekrana koymak gibi bir şeyin zaten son derece adice olması bir yana, bunların gerçekten olduğuna inanan insanların olması çok kötü. hadi dedem, ninem inanıyor diyelim. yaşlılar ve zihinsel fonksiyonları günümüze yetecek kadar etkili değil ve hep, yetiştirildikleri -aslında belki de hiç var olmayan- manevi duyguların, hâlâ her şeyin önünde tutulduğunu sanacak kadar naifler ama 2009 yılında, 4 yıllık üniversite okuyacak kadar dünyevi işlerle alakalı 2 kişinin o görüntülerin gerçek olup olmadığını tartışıp sonra gerçek olduğuna kanaat getirdiklerini görünce ben yıkıldım açıkçası...*
karın ağrısı bu dizide hakim rolünü oynayan insan(!) 'insan' olanı derin düşüncelere sevk edebilir ...böyle bir hakim dünyanın neresinde görülmüştür diye sordurtur. ya bu şeyi dizi diye nasıl ortaya koyarlar diye diye tırnak yedirtir . uzun uzun adamın yüzüne baktırır, ya hu bu nasıl iş bunları yayınlayanlar dalga mı geçiyor milletle diye düşündürtür.en sonunda dayanılmaz duygular yaşatarak kanalın değiştirilmesine sebebiyet verir. bu o an yapılacak en mantıklı iştir. madem iyi bişeyler yapmaya çalışıyosun daha profesyonel ol arkadaşım! insanı kendine çekmek yerine uzaklaştırma. ha bunu izleyen var mıdır vardır ama o izleyiciyle hiç bi yere gelmezsiniz . akıllı olun azcık.
sanıldığının aksine bir kadın programı değil, egzantrik bir formata sahip bir dizidir. şahitlerin dilekçe getirmeden dilediklerince konuşabildikleri, kapıyı tıklatıp "girebilir miyim hakim bey? taam sağol eheh geçiyim şöyle oturayım" triplerine girebildiği çılgın bir yapımdır.

bugün bilgisayara takılmayayım, bir değişiklik deneyeyim dedim ve bu programı izledim. seni seviyorum stv.
Saçma bir dizidir. Hakimin çıldırışlarına katılmamak elde değil.
(bkz: Gülmekten Katılmak)

Hakim: Çık dışarı! Çık dedim! Senin çıkmanı istiyorum! Çık dediysem çıkacaksin uleeen! Çıkman gerekli! Bunu onlar istiyo!!! Aaaaaaaa!!!!!!!
D: Nooluyo lan?
hakim :yavrum niye boşanmak istiyorsun_?
kadın :hakim bey beni tatmin edemiyor.
hakim : Hönk! Lan Stvdeyiz böyle bir cümle kurulur mu?
kadın :Zihihihi
Mahkemede fakir tarafın zengin olan taraftan boşanmak istememesi sonucu söylediği cümle.
(bkz: bosanmak istemiyorum)
stv'nin iyice uctugunu gösteren sacma dizi yapimlarindan programlarindan birisidir. jenerik müziginde is vardir.
ulu sözlükte başlık altı entrylerini okuduktan sonra entry girmeden önce izlemem gerektiği kanısıyla yola çıkarak net üzerinden ulaşıp gerçekletirdiğim hatalı eylemin aktör program mı dizi mi çözemediğim saçmalıktır.
(bkz: sakaysa cok komik ciddiyse hic komik değil)
Hakimin olaya hakim olmak için sık sık azarlama moduna girdiği, eşlerin birbirini anlamasının gerekliliği ekseninde dönen dizi film.
Dikkatimi ceken bir noktada ezilen, haksızlığa uğrayan (genelde) bayanlar için düşünürsek, başörtülüler oluyor aynı şeyler muhammed bozdağ ın programında da var.

Neden acaba?
5 dakikadan fazla dayanamadığım tek televizyon programı. bu bünye saatlerce bez bebek bile izledi yani, o derece.
bir şey değil de, "yarim yarim" şarkısına yazık olmuş denilen program.
bir de orda burda "boşanmak istemiyorum jenerik müziği" diye tanıtılmaz mı bu şarkı? insanı sinir küpüne çevirirler.
dedemin evine ziyarete gitmişken salondan gelen kavga ve tartışma sesleriyle 'noluyor lan' deyu yerimden fırlamama sebep olmuş program. adamlar rol mu yapıyor kavga mı ediyor belli değil. hakimin tavırları ise çok babacan. mahallenin eşref abisi gibi.
güncel Önemli Başlıklar