bugün

"Bana ihtiyacın var gibi
ama sesimi duymuyorsun ki.."

kulaktan girip de kalbi yıkıp geçen cümlelerdir.
Gitme lan şerefsiz.
boynumuz kıldan incedir, aşk ın adaletsizliğine bile.
"Aradan yıllar geçti,
mevsimler ufukta cümbüşlü bir kervan gibi akıp gitti."
"Bu gece de diğer geceler gibi ağzına kadar yalnızlıkla dolu."
"üstelik gözlerin eski mısır gemisine benzerler
kirpiklerin simsiyah binlerce kürek
ki ıslanmaya görsünler.."
Sustuklarımın kağıtlara döküldükçe parçaladığı kalbimi
bıraksam cami avlusuna
alır da bakar mısın

güneş battığında değil
yalnızlık bastırdığında gece olur
ya da sen kapattiginda gözlerini
buz kesen sokaklarıma üşüştükçe köpekler
üşürüm ben
hisseder misin titrediğimi
soğukluğundan

gecenin gölgesinde
şeytanın vesvesesiyle
ölümü her seçtiğimde
yaşamdan bir kez daha geçiyorum
aslında ben kendinden
geçiyorum
sana uğrayabilmek için
oradasın
biliyorum.
(bkz: beni neden sevmedin)
zaten ben de kendimi çekmezdim. haklısın.
Belki de bir rüyaydın
bittiğinin farkına varamadığım..
kirpiklerin demir parmaklıklarım olsa da
gözlerine müebbet düşsem
ama biliyorum ki bu olmayacak
ve ben yalan bir yaşamı yalan bir ölümle sonlandıracağım.
sen orada olmayacaksın..
Kelimeler bazı anlamlara gelmiyor mu yoksa bazı anlamlar sadece bazı anlarda mı hissediliyor?

bilmiyorum.
tek bildiğim bu bazı kelimeler benim kefenim,
bazı cümleler mezarım olacak ve o üç noktalar var ya işte onlar da mezar taşımda yazacak.
güncel Önemli Başlıklar