bugün

" Ausladen [Boşaltın]" emri verildi. Bir S.S. karanlıktan ışıklı alana giriyor. Göğsünde koca bir elektrik feneri asılı. içeriye tutuyor.'

' "Neden öyle koyun gibi duruyorsunuz? Boşaltmaya başlasanıza!" Kamçısı sırtımıza çarpıyor.'

Rampanın üstündeki ışıklar pırıl pırıl kırpışıyor, insan dalgaları ateşli, heyecanlı, şaşkın insanlar- hiç bitmeyecekmiş gibi akıyor, akıyorlar. Şimdi kampta yeni bir yaşamla karşılaşacaklarını düşünüyor, kendilerini bekleyen zorlu mücadeleye hazırlanıyorlar kafalarından. Bilmiyorlar ki, birazdan ölecekler...

Evet, birazdan ölecekler..

Birazdan onlara "banyoya" gideceklerini söyleyecek Nazi askerleri ya da onların hizmetinde çalışmayı kabul eden ötekiler... Sıraya sokulmuş insanlar soruyorlardı görevlilere: "Bizi nereye götürüyorlar?"

Görevliler hep aynı cevabı veriyordu: Banyoya...

Naziler'in yüzbinlerce tutsağıda o çaresiz koşullarda inanmaya hazırdılar buna belki... inanıp yürüyorlardı "banyo"ya doğru.

Bazı toplama kamplarında gaz odalarının giriş kapısının üstüne "Banyo" diye yazılmıştı zaten. Bazılarında da "hamam" yazıyordu.

"Barakaların yanında dar bir çimen şeridi, köy meydanına benzeyen bir avlu, "Hamam" yazılı bir levha milyonlarca insanı aldatmaya, ölüme kadar kandırmaya yetiyor. "

Binlerce tutuklu sıraya sokulmuş olarak girerler banyoya.

Borulardan su akmasını bekleyenler biraz sonra o borulardan gelen zehirli gazı solumaya başlarlar... Nazi subayları o arada, bir postayı içeri doldurmuş, dışarıda yeni getirilen grupları banyo sırasına sokmakla meşguldür.

Burası "Güvenli bölge" dediler siyonist askerler.

"Güvenli bölge" diyerek, 110 Filistinli'yi bir eve yerleştirdiler. 110 Filistinli o geceyi orada geçirdi "güvenli" bir şekilde... Ama sadece o geceyi..

Ertesi gün, Naziler, pardon siyonistler, veya belki ikisi birden, "Güvenli Bölge" diyerek kandırıp topladıkları 110 Filistinli'nin kaldığı evi bombaladılar.

Evde yarıya yakını çocuk 33 Filistinli katledildi. Ötekiler yaralıydı.

Katliam, 4 Ocak'ta çatışmaların yoğunlaştığı bir sırada Gazze'nin Zeytun Mahallesi'nde gerçekleşti.

Katiller, evi bombaladıktan sonra evin bulunduğu mahalleye kimseyi sokmadılar. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), ancak dört gün sonra girebildi mahalleye. ICRC görevlisi, gördüklerini şöyle anlatacaktı: "Vardığımızda bombalanmış bir evin enkazında şiltelere yayılmış 12 cesetle karşılaştık. Açlıktan ölmek üzere ve ayağa kalkamayacak kadar zayıf dört küçük çocuk annelerinin cesedine sarılmıştı..."

Nazilerin birazdan katledecekleri insanları nasıl aldattıklarını anlatıyordu kitabında Tadeusz Borowskı. Kitabına da şu adı vermişti: "Böyle Buyurun Gaz'a"... Yazının başlığıda ondan esinlenme. Çünkü yöntem aynıydı, yaşanan aynıydı. Siyonizmin ahlaksızlığı, kuralsızlığı, yeryüzünde sanırız ancak Nazilerinkiyle karşılaştırılabi
güncel Önemli Başlıklar