bugün

ard arda geğirme sonucu oluşacak sesler bütünü.
gerçekten çok enteresan bi filmdir.

--spoiler--

bi tane usta var , ve bi çocuğu hayata hazirliyor diyelim

çocuk zaman zaman ibnelik yapabiliyor , örneğin derede yüzen bi balığı yakalayıp sırtına taş bağlıyor ve geri salıyor. aynı şeyi bi yılana da yapıyor.

ustası da bunu görüyor ve çocuk gece yatinca çocuğun sırtına bi taş bağlıyor

sonra sabah çocuk ağlayarak ustasindan yardım istiyor ustası gidip hayvanlara bağladıgi taşı çıkarmasını istiyor , eğer hayvanlardan biri ölmüşse. çocuğa bişey oluyodu ama orayı unuttum. *

tabi yılan ölmüş oluyor

sonra çocuk büyüyor felan ustasına tedavi için gelen kızla gizli gizli sevisiyor felan ustası fark ediyor tabi

kız iyilestikten sonra gidecekken çocuk ustasına posta koyuyor ve gidip kızla evleniyor.

sonra kızı öldürüp tekrar geri geliyor vs vs.

kısaca güzel film izleyin.

--spoiler--
Balık kurbağa yılan üçlüsü etrafında dönen film. Bir şey anlatmaya çalıştığı aşikar lakin bendeki belirsizliğini hala koruyor. Fikir sahibi olanların aydınlatması rica olunur.
Büyük ihtimal filmin adını okuduğunuzda %90lık kısmı anlamış olacaksınız.
budist bir rahibin dramını anlatan bir film. ustası bak yavrum ısrarla kendini falan bozma diyor, bu eleman önce mekanlarına şifa bulmaya gelen kızı kayalıkta bi güzel gondikliyor, sonrası malum, azizim, bu oğlan giderek zıvanadan falan çıkıyor. nefsin isteklerine uya uya en sonunda katil falan oluyor.

usta filmin bir bölümünde aforizmayı veriyor; "şehvet, sahiplenme duygusunu doğurur. yapma! etme! sahiplenme de öldürme duygusunu doğurur."
Oral seks sesi gibi isimdir. Okurken boşaldım amk. Ohyşş!!
Sabırla izlenmesi gereken, insanı dinginleştirirkrn öfkelendiren bir film. Kendime benzer çok şey gördüm. Ve üzücü olan, çırak bendim.
sevdiğim filmlerden biridir. burada yazılan yorumları da okudum, çeşitli detaylara değinilmiş. filmin anlattığı, ders niteliğinde bir çok konu var;

--- spoiler ---

insanın hayatındaki dönemler,
budizmin verdiği huzur ve bilgelik, hatta biraz abartılıp aydınlanmayla keşişin telekinetik güçlere sahip olması,
insanın farklılaşması,
pişmanlıkla gelen olgunlaşma... gibi.

ama bence, filmden çıkartılması gereken asıl ders, ortam ve şartlar nasıl olursa olsun istedikten sonra skora ulaşılabileceği.*

--- spoiler ---
(bkz: dört mevsim)
izledikten sonra tam olarak, insanın, vahşi yüzünü gizlemiş doğanın minyatür evladı olduğunu düşündürdü bana. insan doğasının da ilkbaharı yazı olduğu gibi acımasızca kıyan buz karası kışı da var ki tam o mevsiminde hem insanı, hem hayvanı öldürebiliyor.
akıllı doğanın, duygularına tutsak aptal evlatlarıyız.

güzel bir film. yalnız kalamıyor ya da sessizlikten-dinginlikten nefret ediyorsanız izlemeyiniz efendim.
"Bazen sevdiğimiz şeylerin gitmesine izin vermek zorunda kalırız; çünkü senin sevdiğini başkaları da sevecektir!"

görsel

https://www.imdb.com/title/tt0374546/
film diyor ki aşk sahip olma isteğini doğurur, sahip olma isteği de öldürme isteğini doğurur. iki kez karşılıksız aşık oldum ve iki kez depresyon yaşadım ama kimseyi öldürme isteğim hiçbir zaman olmadı. film muhteşem bir film ama aşk konusunda saçmalamış.
güncel Önemli Başlıklar