bugün

bolu valisi halil ibrahim akpınar'ın, 97 model toyota land cruiser ve mercedes s-320 marka aracın eskimesi ve bunların çok yakıt tükkettiğini gerekçe göstermesi neticesinde, makam aracı olarak audi Q7 alması olayıdır.fazla söze de gerek yoktur.
alkışlanası hareket. bu millet sizinle gurur duyuyor sayın valim...
(bkz: bir tasarruf sembolü olarak audi q7)
valinin çok mütevazi bir yaşam sürdüğünün göstergesi. *
(bkz: en düşük emekli maaşının 558 ytl olması)
renault 9 spring neyinize yetmiyor lan deyip dalabileceğimiz adamlardan birinin halt yemesi.

milletvekili-bakanlar ve valilerin lüks içinde yaşayıp bir de tasarruftan, maaş yetmezliğinden bahsetmesi yok mu, cinnet geçirtirler adama.
'tasarrufu neresinde?' diye merak edilen davranış. dalga geçmiyorum. gerçekten arabanın bilmediğimiz bir özelliği mi var acaba diye merakımdan soruyorum. yoksa koskoca vali durduk yerde böyle bir yanlış yapmaz herhalde. ne zaman başımıza devleti sömürmek için değil de hakkını vermek için birileri geçecek? devleti sömürmek için sadece siyasetçiler yapmıyor ki bunu. bakıyorsun devletin valisi, milli eğitim müdürü(van) hepsi aynı. devletin malı deniz hesabı güdüyor herkes. vicdanlarına nasıl sığıyorsa.
gözlerimi yaşartan durumdur, helal valla.

vatan size minettar.
en çok acı veren ise devlet memuriyetlerini işgal eden bu ve benzeri binlerce adamın oraya siyasi irade, hemşehrilik ilişkileri, ya da akrabalık ilişkileriyle gelmelerine rağmen bundan en ufak bir utanç hissetmemeleridir. devletin elindeki çalışan portföyünün vasıf ortalaması o kadar düşük ki. bu sayın valimiz acaba tek başına iş arasa hangi holding onu alır da altına o arabaları çekip, o maaşları verir? biraz olsun özeleştiri yapmaz mı bu adamlar? onu da geçtim allah korkusu sadece başkasını korkutmak için mi var?
farları 30 watt lık olsa hadi neyse.
aynı adam, vakti zamanında kendi audi q7'si yolda randımanlı gidiyor diye, ''şehir içi ulaşım elverişlidir'' deyip 1,5 metre kar yağan şehirde resmi daireleri tatil etmemişti. ulan, çekmişsin altına q7'yi, e bırak da gitsin senin araç değil mi? bu şehirde kaç tane hacı murat'la yola çıkan anne/baba var, biliyor musun sen?

not: boluluyum.
lpg taktırdığında da tasarruf edebileceğini bilmeyen validir.
arabasının parasını nasılsa bizim ödediğimiz validir. şimdi o arabayı kendine değil, makamına aldı diyenler olacaktır da kendisi ve hısım akrabası arada sırada bize de kullandırtacaksa sorun yok diyorum kendilerine.
size ne amına koyim denilecek durum. baba parasıdır almıştır, kara para bulmuştur yapmıştır. bunu ispat edecek belgeniz cartınız curtunuz yoksa buraya bir şeyler yazılması anlamsızdır.
canim ulkemde birgun yasamak demek birgun daha somurulmek demek.
canim ulkemde neden diye sormak komunist ilan edilmektir.
canim ulkemde yasanan her sinir bozucu olay sadece 1 haftaligina hafizalarda kalir.

seni cok seviyorum canim ulkem.
devlete karşıyız diyip itaatsizliğini ilan ettikten sonra devletin verdiği nano teknolijili zırhla kaplanmış 500 bin liralık cipe binen diyarbakır büyükşehir belediye başkanına ne çok benziyor.
20 yaşındaki piçlerin bile altında varken son derece normaldir.
Allah böyle idarecileri, yöneticileri başımızdan eksik etmesin.
tasarruf olsun diye yapmıştır. onu oraya atayan akp gözümüzü yaşartıyordur .
Çevre duyarlılığı kamu spotu olarak kullanılabilecek olan şık davranış.
Tayyip erdugan da yeni ucağına gaz taktırdı az yaksın diye.
devlet adamlığı işte bunu gerektirir.

Merak etmeyin başkanım biz herşeyi görüyoruzzz..