bugün

etkisiz anlatım :

- hafız eniştem bi araba aldı son model güzel müzel..
+ evet.

etkili gibi anlatım :

- hocu benim enişte bi araba aldı, uuu beybi ufs kolum gibi, bacağım girsin götüm çıksın oraahsç..
+ kaç yapıyo?

edit : olm bi entry yazdım başlık başa kaldı. kurbağa gibi kaldım ortada..
başlık esasen ''boktan bir hikayeyi güzelleştrmek için mübalağa sanatını kullanmak'' ya da ''yoksa siz hala çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdanmısınız'' gibisinden bişey olucaktı ama böyle oldu, idare edin.

topluluk halindeyken diğer insanların aklında kalmanızı sağlayacak bazı şeyler vardır. çok yakışıklı veya çok güzelseniz muhtemelen akılda kalıcaksınızdır. hele çok güzelseniz kesinlikle unutmam ben sizi. ama diyelim ki standart denilebilicek bir dış görünüşe sahipsiniz. yani iki kaş, iki göz, bir ağız, bir burun, bu budurndan dışarı sarkmış sayha kıllar, kulakta kıllar yanakta kıllar... e be orangutan sen bu tipinle bırak topluluk içine girmeyi hayvanat bahçesinde beslenmeyerek öldürülebilirsin. dön git evine bi bakım yap kendine. pis adam..

herneyse, dediğim gibi diyelimki standart bir dış görünüşe sahipsiniz. bu durumda sizi öne çıkarıcak olan etmen muhabbetiniz, konuşmalarınızdır. hadi diyelim ki bilgi birikiminizde yok. yani masadaki adamlar ekonomi ve siyaset konuşurken siz konuya dalıp drogba da kırmızı kartı hak ettiydi be diyerek konunun içine sıçabilicek kadar kazmasınız.

eeeee... geriye ne kaldı. bilgi birikiminde yok. o halde elindeki son silahı kullanmanın , başından geçen komik ya da ilginç hikayeleri anlatmanın zamanı geldi. ama öyle bir hikayende yok diyelim. ya da var ama çokta komik yada ilginç değil. lan sende ne düz adammışsın be. kalk sittir git be masadan. kalk sittirr. sieee lan..

neyse, gel hadi acıdım. bu durumda yapıcağın şey herhangi bir hikayeyi abarta abarta anlatmak ve diğer kişilerin ilgisini kendinde toplayabilmektir. yani mübalağının dibine vurmaktır yapıcağın. mesela birisi eski kız arkadaşıyla sancılı ayrılığından bahsettikten hemen sonra muhabbete dalıp;

- ya bende de olmuştu böle bi durum. ben kızdan ayrıldıktan sonra bir süre alkol ve uyuşturucu kullandım. daha sonra 8 ay rehabilitasyon gördüm ve şimdi aranızdayım. çok acılar çektim be.

yuhhh yalanına sokim. tamam, acı çekmeyen mi var aramızda? ya da severken ayrılıp dağıtmayan mı var? ama bu nasıl abartma be kardeşim yalanına gömim. bu kadarda abartama. ya da hikayenin diğer tarafındaki şahıslarıla ilgili bölümü abart. nasılsa onu kimse tanımıyor. şöle bişey yap madem;

- ya kızla ayrıldık. iki ay sonra duydum ki kız dağıtmış kendini. alkol, uyuşturucu derken kötü yola düşmüş. şimdiyse bir pop starı. hala arıyo beni dönmek için ama içimdeki sevgiden eser kalmadı artık.
+ hadi ya. hangi popstar? ismi ne?
- arkadaşlar lütfen. ismini veremeceğimi sizlerde biliosunuz. tamam söylüycem hadi britney spears. ama aramızda kalsın bak..

son cümleden sonra tüm masa kalktı ve cafe sahipleri o masaya sekiz ay boyunca kimseyi oturtmamdı. bölede abartılaz, böylede sallanmaz be öküz. neyse bu hikayede olmuycak madem, başka bi hikayeye geçelim.

eyeni bır kızla tanışmışsındır ve bu olayı arkadaşlarına anlatıyorsundur..

- çiko bi kızla tanıştım. belki ilerde bişeyler olur aramızda.
+ hadi ya. nasıl bi kız?
- normal bi kız işte. güzel sayılır.

muhabbetin çekiciliği tamamen kayboldu. ama şöle olsa:

- olum bi kız düşürdüm manyak güzel.
+ hadi canım.
- şerefsizim bak. kız aynı demi moore. nasıl sağlma varya hacı. akşam evede çağırır yerim onu inceden.
+ olum öle deme lan. belki hoşlanırsın kızdan bağlanırsın falan. söylediklerinden pişman olma sonra.
- saçmalamayın lan ben mi hoşlanıcam, ben mi açık olucam. babacım benim felsefemi biliyorsunuz. bir kızla en fazla bir hafta.

arkadaş burada ''kızlar maksimum bir hafta dayanabiliyor bana'' gerçeğini söylemek yerine yalan ve abartıyı kullanıp konuyu ilginçleştiriyor, kendi götünüde tavan yapmış gösteriyor. ama yer mi anadolu çocuğu, yemez.. o yüzden sen en iyisi kolanı içip kalk masamızdan. hadi canım..hadi güzelim.. hesabınıda öde ama ibişş..

yine destan yazmışız anasını satim
hikayeyi daha da boka sardırabilecek hareket. kaçınılmalı.
bazen hikayeyi daha eğlenceli hale getiren olay.ara sıra kullanılabilir.

--spoiler--

küçük çocuk:amca anlatsana almanya'da neler yaptın?
şener şen:almanya'da arkadaşlarla aslan avına çıkıyoruz.
münir özkul:ziyaaa almanya'da aslanın ne işi var ulan.
şener şen:olmaz olur mu abi? alman aslanı bu...ha nerde kalmıştım. jipten indik, etrafa dağıldık.elimde tüfek ağır ağır ilerliyorum.bir ses duydum,arkama döndüm onu gördüm...bi de ne göriim. allah allah boyu on metre.
münir özkul:ziyaaa
şener şen:on metre yoksa da beş metre var...
münir özkul:ziyaaaaaa
şener şen:işte aslan kadar aslan, çektim tüfeği bastım... tık... tüfekte kurşun yok. çıkardım çakıyı açtım, atladım aslanın üstüne. karnına böyle tak tak tak...
münir özkul:çakıyla aslan mı öldürdün?
şener şen:öldürdüm,öldürdüm abi ya...

--spoiler--

(bkz: (vid #6144))
(bkz: ziya)
yazım anlamında olayin zayif kaldiği yahut standart olaylar kaleminde oldugunda kullanilan bir yöntemdir.

misal vermek vermek gerekise;

- bakkaldan ekmek almaya gittim. bakkala girerken esiğe ayağim takıldı, bir anda istanbul kanatlarimin altinda tadini yasadim ve langirt yere yuvarlandim. ayağimda terlik oldugundan tirnağimi kirdim. biracidi bir acidi sormayin gitsin. sanki koskoca heyhula zeballah bir dag yikildi da altinda kalan karinca gibi ah vahlar ettim. sesim gökkubenin ilahi düzeninin akordunu bozdu, o derece yani. bakkal büyük bir telaş içinde kosarak kirik tirnağimin üzerine ciğnenmiş ekmek içi koymamin iyi oldugunu söylerek bir lokma ekmek verdi. acimi ah vahlar içinde feryat figan lokmayi ciğnedim ayakbas parmagimin üzerine koydum. koyar koymaz agrim sızım geçti sanki kızgın kumlardan serin sulara arz-i endam eden eskimo gibi feraha erdim. o derece feraha erdim ki kendimi t.c. vatandasi değil de refah ve ferahlik ülkesi isvicre vatandasi gibi hissetim.

örneğimizden hareket ortaya cikan sonuc;

1- sakarlıkla tırnak kırıldı.
2- ekmek içi bu tip durumlarda iyi geliyor.

kupkuru bir anlatim biçimyle anlatirsak;

bakkaldan ekmek almaya gittim. bakkalın girisinde ki basamağa ayağim takıldı ve yere düstüm. bu arada ayak basparmağimın tirnağı kırıldı. bakkal ekmek içini ciğneyip kırk tırnağın üzerine koymamı tavsiye etti. ben dediğini yaptım iyi geldi.

mübalağa sanatı bir süsleme sanatıdır. bu süsleme sanatı ğer olmasaydı dünyada üzerinde sanatsal atraksiyonlar sipsivri kalacaklar ve estetik eserlerdense lada arabalar gibi ruhu olmayan nesneler içimizi buracakti.

elbette bu mübalağa sanatı bir hünerdir. aceminin elinde yahut bu sanati icra etmek için minumum yeteneği olan kişilerin elinde piç olur ve basagrisi verir.

evliya celebi gibi ustalarin elinden ciktiğinda özün üzerinde güzel bir yaldiz olur.
özü görebilmek için biraz saksıyı calisitirp yaldızın vermiş şaşayı minumuma indirmek gerekir. yoksa yaldizin şaşaşina kapilip istemeden öz ıska geçilir.

sözümüzün özü bu sanati iyi icra edenler yeni menzillere yelken acarlar ve actirirlar. icra edemeyip eline yüzüne bulaştiranlar cürük domateslerden ve yumurtalardan mürekkep yağmurlardan kurtulmalari imkansizdir.
güncel Önemli Başlıklar