bugün
- kadın ayağı kokusu9
- yazarların en rum özelliği16
- uludağ sözlük discord grubu13
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi8
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı38
- sözlüğü günlük olarak kullanmak8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir14
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- sexting haram mıdır17
- anın görüntüsü18
- eybırın manyağı kıskanması13
- beni seviyor musunuz8
- annem baban uğur dündar dedi8
- erdoğan'dan sonraki başkan14
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- altıncı filoya karşı namaz kılmak10
- manyak olmaya karar verdim9
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar9
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- arda güler14
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- başıboş köpek sorunu34
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız11
- yeşil gözlü erkek22
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması34
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- bik bik pilavı13
neşeli anlarda söylenen zevkli tsm şarkısı.
biz heybeli'de her gece mehtaba çıkardık,
sandallarımız neşe dolar zevke dalardık.
saz seslerinin sahile aksettiği demler,
etrafı bütün şarkı gazellerle yakardık.
biz heybeli'de her gece mehtaba çıkardık,
sandallarımız neşe dolar zevke dalardık.
saz seslerinin sahile aksettiği demler,
etrafı bütün şarkı gazellerle yakardık.
güzel bir türk sanat müziği şarkısı.
söz ve müziği üstad yesari asım arsoy'a ait sultaniyegah makamındaki unutulmaz eser.
http://www.youtube.com/watch?v=lASShuaQ9RI
http://www.youtube.com/watch?v=lASShuaQ9RI
ulan bu şarkıya bu kadar mı entry girilir yazıklar olsun. Efsane bir tsm şarkısı.
heybeliada'nın gecelerini anlatan tsm parçası.
belki geçmiş kendi gençlik çağlarını özleyen yaşlılarımız bize daima evvelki mehabetli mehtap âlemlerinin ihtişamından bahsederler ve bizim iştirak ettiğimiz bu gecelerin onlara nispetle sönük kaldığını, ziyafetin sonlarına yetiştiğimizi, sofranın son kırıntılarını yediğimizi ve son sohbetleri işittiğimizi söylerlerdi.
o zamanlarda boğaziçi geceleri kandil, mum, lamba gibi mehtabın akrabası hafif ve eski ışıklarla aydınlanırdı. mehtabın, şüphesiz, daha dokunulmamış bir büyüklüğü, el sürülmemiş bir temizliği, eşsiz bir tabiiliği vardı. başka yerlerden boğaziçi'ne gelenler burada mehtabı o kadar tılsımlı bulurlardı ki adeta sarhoş oldukları ve hatta bu füsun ile güya tekin değilmiş gibi, çarpılmaktan korktukları olurdu. fakat her şey bir alışkanlık meselesi değil midir? boğaziçi'nde yaşayanların sulardaki mehtaba senelerin verdiği öyle bir aşinalıkları vardı ki, münasebetlerine artık bir laubalilik karışır, bir akrabalık girer, artık onlar mehtaba yabancılar gibi şaşmazlar, alışkın gözlerle bakarlar, kendilerini ilk görüşte tanıdıkları bir eski hal içinde bulurlardı. bunu söylemekle mehtabı daha az beğendiklerini söylemiş oluyorum. zira her şey bir alışkanlık neticesidir. bir şey iyi sevebilmek için çok tatmış olmak lazım gelir. nasıl ki, bir kadının lezzetini en iyi bilen onu en çok sevmiş olan aşığıdır. mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi. biz onun keyfine alışıktık.
bir tepenin arkasından, hazır ve bütün bir ay, doğmaya başlar, doğar ve yine yavaş yavaş yükselirdi. ay doğunca sahiller tıpkı bir vücudun yatağında emniyetle uzanışını hatırlatan öyle munis bir hal alırdı ki, bu, toprağın göklere ve sulara vefasını düşündürürdü. gece, gönüllere tabiatın şefkati gibi görünürdü.
o zamanlarda boğaziçi geceleri kandil, mum, lamba gibi mehtabın akrabası hafif ve eski ışıklarla aydınlanırdı. mehtabın, şüphesiz, daha dokunulmamış bir büyüklüğü, el sürülmemiş bir temizliği, eşsiz bir tabiiliği vardı. başka yerlerden boğaziçi'ne gelenler burada mehtabı o kadar tılsımlı bulurlardı ki adeta sarhoş oldukları ve hatta bu füsun ile güya tekin değilmiş gibi, çarpılmaktan korktukları olurdu. fakat her şey bir alışkanlık meselesi değil midir? boğaziçi'nde yaşayanların sulardaki mehtaba senelerin verdiği öyle bir aşinalıkları vardı ki, münasebetlerine artık bir laubalilik karışır, bir akrabalık girer, artık onlar mehtaba yabancılar gibi şaşmazlar, alışkın gözlerle bakarlar, kendilerini ilk görüşte tanıdıkları bir eski hal içinde bulurlardı. bunu söylemekle mehtabı daha az beğendiklerini söylemiş oluyorum. zira her şey bir alışkanlık neticesidir. bir şey iyi sevebilmek için çok tatmış olmak lazım gelir. nasıl ki, bir kadının lezzetini en iyi bilen onu en çok sevmiş olan aşığıdır. mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi. biz onun keyfine alışıktık.
bir tepenin arkasından, hazır ve bütün bir ay, doğmaya başlar, doğar ve yine yavaş yavaş yükselirdi. ay doğunca sahiller tıpkı bir vücudun yatağında emniyetle uzanışını hatırlatan öyle munis bir hal alırdı ki, bu, toprağın göklere ve sulara vefasını düşündürürdü. gece, gönüllere tabiatın şefkati gibi görünürdü.
güncel Önemli Başlıklar