bugün

gözlerinizin şişmesinden başka hiçbir işe yaramayacak eylemdir efenim. canınızın yanması birazcık da olsa geçer ama sonuç olarak hiçbir yere varamazsınız. en iyisi kendinizi üzmemenizdir. bir sonraki nefesinizi alabileceğinize dair hiçbir garanti yokken anlamsızdır günleri böyle harcamak. he tabi ki canı yanan adama bu laflar boştur. böğüre böğüre ağlar sonra rahatlayınca "salak mıyım ben neden böyle ağlıyorum? " diye düşünürsünüz. olabilir bunlar insanlık hali tabisi. üzülmeyin. korkmayın. son olarak bu durumdaki herkese; bunlar da geçer isimli şarkıyı yolluyorum. herkes kopsun. oh yeah.*
Baraja bağışlanması yeğlenen göz yaşı birikimidir, ziyandır, yazıktır.
hak etmeyen için ağlamaya gerek yoktur bence.
ne gereksiz bir şeydir ki , genelde herkes yapar.
herkes gereksizliği konusunda hemfikir. fakat ne işse , herkes de ( kalpsiz değilse ) ağlamıştır günlerce.. bence çok süper bişi..

aşk acısı kadar tatlı bi acı yok.. aşk acısı çeken insan bi kere şeker gibi olur.. kötülük düşünmez , hırs yoktur , libido desen yerlerde , sürekli yatağa yorgana sarılma , derdini dinleyen buldu mu hemen kendini salıp ağlama , bol bol sarılma filan.. güzel şeyler bunlar..

insan çekerken anlamıyo , böyle midesinde bi acı , ağzında berbat bi tad , sürekli o kişi onun ne kadar müthiş ve mükemmel olduğu , başkasının onun gibi olmayacağı düşüncesi , hüngür şakır ağlama , akabinde sızma , rüyada onu görüp gene ağlama ve sızma.. bu kısır döngüde , biri gelip , "geçicek lan değmez derse" , ki maalesef herkes öyle diyo , insanın bunu diyen kişiinin bağırsaklarını deşesi geliyo...

bana da oldu ordan biliyorum.. ama geçiyo.. eğer suçlu olan siz değilseniz , daha doğrusu suçlu hissetmiyosanız geçiyo.. bi süre sonra insan diyo ki , amaan kadermiş napalım.. ama şayet suçluysanız , suçlu hissediyosanız , ya da karşınızdaki böyle hissettiriyosa , genelde de hep böle olur , işte durum vahim..

olay onu istemekten saçını başını özlemekten çıkıyo.. kişisel meseleye dönüyo.. insan onu çok seviyo aynı oranda kendini sevmemeye başlıyo.. o yüceldikçe gözünde sen yerin dibine iniyosun.. " ben onun gibi mükemmel birini nası kaybettim , ben çok aptalım , hiç bişi haketmiyorum " filan gibi laflarla geçen bi sürece giriyo..

bence bu olabilecek en tehlikeli şey..

am meme göt sik saç kaç koku boyun baldır herkeste var.. gerçekten herkeste var.. sohbet desen o da var.. bi tek belki anılar vurur , kimseyle bi daha olmaz öyle anılar , şuraya daha gitmem kimseyle filan üzer ki yani çok da önemli değillermiş ki o anılar , onlara rağmen ilişki bitmiş.. kısaca yeni biri bulunuyo her zaman.. ağlamak bi nevi çare.. bırak ağlasın içini boşaltsın..

ama eğer üzüldüğünüz acıdığınız sevmediğiniz kendinizseniz , kendiniz de mantıken hep kendinizle olduğunuz için , hiç sevilmeyen ve aynı odada tıkılı kaldığınız oda arkadaşınız gibi görüyosanız kendinizi , işte buna ağlamak çare olmaz..

çok mal şeyler bu ilişkiler.. en basit ilişkide bile binlerce oyun dönüyo. insanlar hep kendilerini değerli göstermek için , karşılarındakileri değersiz göstermeye çalışıyo.. bi yerden sonra paso suçlamalar başlıyo filan.. lan madem o kadar kötüydüm o zaman niye ilk başta beraber olduk bi sölesene bana ?

bi yerden sonra sikerim lan diyip kafayı toplamak lazım.. karşınızdakini dövmediyseniz aldatmadıysanız sevildiğini hissettirdiyseniz küfretmediyseniz öldürmediyseniz işkence etmediyseniz yanında olduysanız ve bittiyse , kadermiş.. kader de ağlamakla değişmez tatlı insanlar.. o yüzden acı çektirmeye son.. yaşasın kişisel gelişim uzmanları..