bugün

“Bir kulunu çok sevdim, o beni hiç sevmiyoorr, kalbimi ona verdim artık geri vermiyor” diyerek arabesk yapmanıza yardımcı olur sadece, başka bir işe yaramaz. (bkz: swh)
Ama onun seni sevmemesi.

işte hüsran budur ...
Yazılanları okudum da gerçekten yararı dokunan yok. Hele bitince o içindeki acı asla dinmiyor dinse de kesiğin sızısı kalıyor. Sevmeyin. Özellikle de beni sevmeyin dengem bozuluyor.
ayaklarının yerden kesilmesi ve rüzgarda savrulan bir yaprak gibi çaresiz olmak ama bunun farkında olamama.
Arının iğnesi gibi. Bir tarafı bal bir tarafı zehir.
Birini sevmek başka herşeyi daha az sevmek demek. Birini sevmek başka herşeyi ateşe atmak demek.
Çok severseniz, bunalır gider en iyisi hep peşinizden koşturtun
Normal sevsede bi süre sonra sıkılacak çünkü.
Severseniz söylersiniz de karşınızdaki insan dalga geçer uzaktan sev diye.Neden mi?Gönlünü eğlendireceği birileri vardır ne de olsa.Anlaşamıyoruz deyip bahane üretir,başkalarıyla muhatap olur sizinle ilgilenmez suçu size atar.O yüzden en iyisi söylemeden uzaktan sevmektir.
görsel
Gerek yok böyle şeylere birini çok seveceğinizi anlayınca uzaklaşın o insandan ben daha mutlu olanı görmedim.
birini çok sevdiğiniz anda nankörlük eder, normal sevin.
sen onu çok seversin, o başkasını. başkası seni çok sever, onu da başkası.

karşılıksız seversin, karşılık göremezsin. hep böyle bu hikaye.
sen çok seversin o üzülmesin diye susarsın hatta yeri gelir sen üzülürsün kimse bilmez, duymaz en çok da canını bu yakar.
Çok güzel bir eylemdir. Onunla oturup bir şeyler yemek veya bir yerlere gitmek daha sonra sohbet edip gelecekten konuşmak. Bunlar iyidir hoştur ama bir sorun var o sizi seviyor mu ilk önce bunu kavramak gerekir. Eğer o da seviyorsa rotanızı evliliğe çevirebilirsiniz. Evlendikten sonra sevginiz harlanmalı.
Boş dava.
Birini sevmezseniz onunla vakit geçirmek, ona vakit ayırmak istemezsiniz. Konuşmak zorunda kalınca sanki zamanınızı çalıyormuş gibi gelir.
Fakat sevdiğiniz olunca bütün vaktinizi ona ayırmak, ona harcamak istersiniz. Aslında hayatınızın en önemli olan şeyi yani zamanı ona vermek istersiniz.
Bütün zamanım senin...*
sonu hüsran her daim.
Birini çok sevmek, onun yokluğunda acı çekmek, bu duruma alışamamak, kabullenememek ayıp değildir.
Hatta sevdiğin uğruna yapmam dediğin şeyleri yapmak da küçültmez seni.
Asıl ayıp; hiç gitmeyecekmiş gibi kendini alıştıran, hiç sevmeden seviyormuş gibi yapan, kendine bağlayanlarındır.
Yani üzülme…
illa ki üzüleceksen, onların adına üzül.
Çünkü bir daha böyle sevilmeyecekler…

alıntı.
ne mutlu o birine.
sadece 1 (bir) kere yapılması gereken hata.
yaşamak için ona mecbur olduğunu hissetmektir.
diğer sevdiklerine hakarettir o yüzden kimseyi sevmeyip olayı dengeleyeceksin ve tanrının yarattığı herkese eşit davranıcaksın.
çoğu kişinin hayatı, çevresi, duyguları, heycanı, dünyaya bakış açısı değişir. çoğu zaman olumlu yönde tesir eder. bize kalan matemi. onlarınki düz kapı, benimkisi sivri kemer: süsleyecek, kişilik kazandıracak, müferreh olacak, içine aydınlık fenerinden ışık dolacak ve yüreğine sinecek. onlar rahatça girerler, yeni bir dünya kurarlar. benimkisi uzaktan bakmaktan ibaret, küçücük görmek evleri. bunun adı olsa olsa yok sevmek. saçımın sakalımın düzensizliğinden biliyorum.
Çok seversem kendimden uzak tutarım bu ona yapabileceğim en iyi şey olur. Nefret edersem yine uzak tutarım bu da ona yapabileceğim en kötü şey olur. Kısacası her türlü benden uzak olun.
Cölde su bulunmus gibi mutluluk hissi verir lakin o su tuzludur. Tad alamazsin.