bugün

Onu bilmiyorum da sevdiğin kişinin başkasıyla evlenmesi adama koyar.
Evlendikleri kişileri düşünmeyen bencil insan davranışı.
Ruh parçam ... en sevdiğim yanım .. benim can yârim güzel yârim.
Sana parçam derken .. bir başkasına eşim demek çok zoruma gidecek.
Kaderin böylesine inandım .. ve boyun eğiyorum işte. Başka bir dünyada başka şartlar altında görüşmek üzere sevdiceğim.
çok iğrenç bir şey. hiç sevmediğin birinin her gün o sıfatını göreceksin, ölüm gibi ki sevdiğini bile görünce insan bir tuhaf olur.
Evlenme olsun bitsin amk .
iki taraf için de kötüdür.
Hayatın enteresanlıklarından biridir.
Nasiptir. Kaderden öte yol yoktur gensler.
mantik evliligidir.
içinde bulunmaktan çok korktuğum kötü durum.
Hem kişinin kendisine hem de karşı tarafa yazik.
Çoğu kişinin yaptığıdır çünkü sevdiği insan siktirip gitmiştir, o da malca ömrünü onun peşinde geçirmeyi reddetmiştir. Sorarsan o giden kız suçludur. Sevmediği halde evlenen erkeği de evlendiği kadını da mahvetmiştir. Erkeğe de suç atmamak lazım, hayatını heder etmek istememiştir haklı olarak. Burda etik kavramlar birbirine giriyor işte. Başımıza böyle insanların gelmemesi dileğiyle.
para uğruna sevdiğin takımın aleyhine bahis yapmak gibidir.
Allah korusundur.
demek ki sevdiği kişi evlenilecek bir kişi değil.
mantık evliliği yapmaktır. eğer sevdiği zengin olaydı onunla evlenirdi diğer kişi konuya dahil olmazdı.
bizim arkadaş geçen sene bi' kızla birlikteydi. birbirlerini seviyorlardı ama kız çok diretmeye başlamıştı evlenelim falan diye. bizimki olmaz demiyordu, ama haliyle zaman istiyordu sadece. askerliği falan vardı çünkü. derken az soğukluk falan girdi bunların arasına. birkaç gün hiç görüşmediler. sonra kız aradı bunu bir akşam, buluştular. aralarında şöyle bi konuşma geçmiş;

kız: ben yuva kurmak istiyorum artık. anne olmak istiyorum. mehmet geldi konuştuk, evlenmek istediğini söyledi benimle. kabul ettim. biz mehmet'le evleniyoruz.
arkadaş: ama sen onu sevmiyorsun ki.
kız: olsun, belli etmem ben de.

şimdi sorarım size. böyle bi' orospuluk var mı lan? hadi kızın bizimkini terk edişini geç, o her neyse, o farklı bir konu. peki o evlendiği adama yazık değil mi? hayatımda en çok korktuğum şeylerden biri lan bu benim, kalbi bir başkasında olan birini sevmek. ömür boyu aldatılmak gibi bir şey düşünsenize. harbi yazık.
Yapılan kendine en büyük işkencedir.içten içe,an ve an parçalanarak bölünür ölürsünüüz.Hayat zindan olur.Yaşamak bile istemezsiniz.
herkes gibi olmayan marjinal insanın işidir o.
(bkz: türk filmleri)
en büyük cezanın evlenilen kişiye kesilme durumudur. ne seven ne de sevilen, evlenilen kadar aciz ve küçük duruma düşemez.
köpek gibi aşık olduğunuz bir kadın vardır. o kadın da size aşık olduğunu iddia ediyordur ama ne yapsanız yine de bir türlü ortak noktada buluşamıyorsunuzdur. bir erkeğin bir kadına söyleyebileceği en ciddi şeyi söylersiniz : benimle evlenir misin ? " evet ama 3 yıl sonra ... " cevabını aldığınız an " ulan zaten 6 yıldır birlikteyiz nereye kadar böyle devam edecek ? " deyip gemileri yakarsınız. sevgilinin verdiği bu evet size " yetmez ama evet" gibi gelmez.

madem ondan ayrılamıyorum o zaman öyle bir şey yapmalıyım ki istesem de ona dönememeliyim deyip karşınıza çıkan ilk kişiyle evlenirsiniz. zaten hiç tanımadığınız ve hayata başka pencerden bakan biriyle de yapamazsınız ve boşanırsınız. eski sevgili istese de artık siz ona dönmezsiniz. hani gemileri yakmak dedik ya işte gemileri yakarken içinde kendinizi de unutmamanız gerekir. evet , o hikayedeki mal benim.
sadece dizilerde gerçekleşendir. zira günümüzde sevip de kavuşamayan, kavuşup da başkaları tarafından ayrılan çiftler yok. hatta sevdikleri ile beraber olanlar da var.
kalbinin çarptığı biri varken bir başkasıyla evlenmektir.

tanım yettiyse olaya geçiyorum.

bu nasıl bir saçmalıktır anlamıyorum! saçmalık da değil bir nevi intihar türü bu... sadece ölüme giden süre uzuyor; işkenceli, daha bir ağrılı, daha bir sancılı...

"nedir peki bu çılgınca seçimin nedeni?" diyorum,
"madem o beş dakika yanıma gel dediğimde gelmedi; ben de o zaman gider evlenirim" diyor!

millet deliye ben akıllıya hasret!

sevdiği kızın tek istediği şey girip bir işte çalışması, borçlarını ödemesi ve bir aile kurmak. üstelik bunun karşılığında istenmeyen gelin olmanın, ağır adetlerin sorumluluğu altına girecek, çocuğunu babası olmayan bir erkekle büyütecek.

peki ne yapıyor esas oğlan? kaçıyor! sorumluluk almıyor. bütün gün uyuyor. neticede ilişkileri bitiyor. her şeyin suçlusu, sorumlusu olan kankam, nam-i diğer tembel hayvan, tüm bunlara karşın, kızın ilelebet onu sevgiyle beklemesini istiyor. oldu paşam! aradan geçen altı aydan sonra kız artık telefonlarına bakmak istemiyor. çünkü iki yıl boyunca parmağını kıpırdatmayan bir adamla evlenemeyeceği açık.

bizimki dün arıyor esas kızı. yine kafa güzel, yine özlemiş... görüşelim diyor beş dakika. kız biliyor ki; o görüşme beş dakikayla kalmayacak. sevdiği adam, onu yine mutsuzluk girdabına sürükleyecek, yine onun için hiç fedakarlık yapmayacak. yine o bildik kısırdöngü... "müsait değilim" diyor.

ipler kopuyor. vay efendim nasıl müsait olmazmış. müsait değilim dediyse başkasıylaymış.

sen kılını kıpırdatma sonra sana hep müsait olmasını bekle!

sen ayrıl, aradan 6 ay geçsin, tabiri caize am üstünde göt sik, sonra o kimseyle olmasın iste!

ben bu insanları anlamıyorum.

netice olarak "ya başkası varsa" cümlesi bir kurt gibi başlıyor kemirmeye.

bizim esas oğlan * da yedekte tuttuğu fuck buddysiyle evlenmeye karar veriyor. açıp kıza söylüyor. bununla da kalmıyor. ailesine açıklamak üzere yolda!

neymiş başka türlü unutamazmış. ulan bu karı 3 aydır unutturdu mu ki evlenince unuttursun?!

o çivi o çiviyi nah söker!

ama gel de anlat bizim salak oğlana!

allahım sen benim aklıma mukayet ol!

şimdi...

beni seviyor hayalleriyle kalbi başkasına ait bir adamın karısı olacak, hatta belki de çocuğunu doğuracak kadına mı acıyayım?

yıllarını vermiş ve karşılığında bir hiç almış olan kadına mı yoksa?

ya da kankamın iki yoluna mı?

sevmediği bir kadınla geçecek bir ömür yolu

veya

ikinci bir boşanma ile yaşanan ailevi kaos yolu

ilişkiyi yaşarken emek vermek, sanki bazıları altın kaplama ya da içinde tarihi eser saklıyormuş gibi am peşinde koşmamak, sorumluluk almak, kısacası adam gibi yaşamak bu kadar mı zor?

şimdi ağlıyorsun seviyorum diye,
şimdi sevmediğin kadının birine ömrünü hediye ediyorsun,
bunlar daha mı kolaydı adam olmaktan?

dostum, hem sikim amda hem canım cennette olmuyor işte...

umarım mutlu olursun...

(bkz: birine aşıkken başkasıyla evlenmek)
gönlü sevgilide kalmış ama aklı evlenecegi kişiyi seçmiş olan insandır.
Zakkum bunun üstüne 'yüzük' diye güzel bir şarkı yapmıştır. iki taraf içinde acı dolu bir durum.