bugün

Kardeşimle çok kavga ederdik kesin ona yapmışımdır bişeler.
sinir hastası bir abim var. ben liseye giderken elindeki küçük demir parçası ile kafamı kanatmıştı. ben de sinirlenip bunun burnuna bir güzel indirmiştim ve kırılmıştı. ayıranların üstü hep kan olmuştu. ayıranların hepsi de bembeyaz gömlek giymişti.
Söyleyemem.
lisede arkadaşımınla iddalaşma üzerine bira şişesini kırıp sırayla elimizin üstüne havadan bırakıyorduk.o benim elimin üstüne bıraktı çizdi geçti sıra bana geldi şişeyi bıraktım elinin üstü şey gibi yarıldı şap şap kandamlamaya başladı. bana kikirkikir gülerken iyiydi. ama üzüldüm sende benim elimi kes dedim kabul etmedi. Ha daha sonra onu korumak isterken yüksekten düştüm onun yerine benim ayağım kırıldı diyetimi ödemiş oldum.
Kafasını kayayla yardığım bir arkadaşımdı. Yokuştan kaya yuvarlamıştım ve tam kafasını ikiye ayırmıştı. 10 gün komada kaldı, çocuktuk, gebermedi ibine, ceza da almaZdık zaten.

Şimdi her gördüğümde makarasını yaparız, boyun benim yüzümden kısa kaldı diye.
Annemin 3 parmağını kapıya sıkıştırıp kırmıştım hala üzülürüm. Bilerek kimsede hasar bırakmadım ama çok kavga ettim.
Askerde köylü kurnazı birine tokat atıp bi azı dişini ve burnunu kırmıştım. O günden sonra kimseye vurmadım. Evet.
Kardeşimin suratına dizimle vurmuştum, dişi dilini deldi ağzından oluk oluk kan aktı.

Bir kere de çocuğun birine elimden tut beni ağaca çek demiştim, çocuk beni çekemeyip ağaçtan düşüp kolunu kırmıştı.

Bi kere deee kavga ederken çocuğun birinin üzerine okuldaki dolabı düşürmüştüm.

Ha bi kere de kavga ederken boşa tekme savurup kolumun üzerine düşüp kendi kolumu kırmıştım.

Hep yarak kürek. Şöyle bi “yırmığı kodum adam yerinden kalkamadı, kaşıkla beslediler bir ay” diyecek anım yok. Olmayınca olmuyo demek ki, zorlamamak lazım.
Bir ay çorba içirmişlerdi en son onu hatırlıyorum.
Küçükken ağaçta benim bulunduğum tarafa gelmeye çalışan arkadaşımı itmiştim. Dalı kırabilirdi o yüzden yani. Dal kırılmasın diye oğlanın kolu çatlamıştı orasını pek düşünememişim.
Bıçaklamaktır.

Bana sapladığı pıçağı cüneyt arkın edasıyla çıkarıp ona saplamıştım.
-kardesin ve annenin kafasını tasla yarmak.
-lisede arkadasın suratına yumruk atıp gozlugunu kırmak.
-izmir'de calıstıgım donemde is arkadasımla kavga ederken elime gecen sopayla sag omuz kemigini kırmak.
-insan olmasa bile bir kecimizi kazara tasla oldurmek
-ve yine insan olmasa bile avcılıgı tamamen bırakmadan once sayısız keklik, tavsan, karatavuk ve ardıc kusunun canını almak.

lan bildigin zalimmisim ben baya.
1 kişiyi öldürmüştüm..
orta okulda canımı sıkan bir oğlanın saçından tutup kafasını eğdirdim, yere yatırıp tekmeledim falan bir daha bana yaklaşamadı.bunu seçmeli derslerin olduğu gün yapmıştım yani hepimiz farklı sınıflardaydık, teneffüste boş olduğunu sandığım bir sınıfta yapmıştım ama benden nefret eden ve sinirimi bozan inek egolu kız soru çözüyormuş o da korkmuş. baya işime gelmişti iyiki yapmışım.
6 kaburga. Birbaşkasının 1 adet kolu (yanlışlıkla)
efendi adamımdır da işte napcan. hayat geldi ve o anlar da yaşandı. olacağı varmış.
Küçükken ettiğimiz kardeş kavgalarını saymıyorum. Lisedeyken bir ara önümdeki kıza piçlik olsun diye tek tek saçlarını koparıyordum. Bir de bir arkadaşımla şakasına güreşirken yanlışlıkla yumruk atıp dudağını patlatmıştım. ikisinden de pişman değilim. Yine olsa yine yapmam. Ne diye birisine zarar vereyim ki. Efendi bir çocuk olduğumdan dolayı mecbur da kalmadım. Evet. Teşekkürler.
Annemle çarpışıp yanlışlıkla çaydanlık suyuyla yakmıştım.
Orta okulda ağıza alınmayacak sözler söyleyen bir çocuğu tokatlamıştım.

Başka da kimseye (kardes kavgasi sayilmaz)bir zararım olduğunu hatırlamıyorum.
Daha önce kafa atıp burun kırmışlığım var.. tabii şimdi yapmıyoruz artık büyüdük.
7 yaşındayken arkadaşa çelme çakmıştım.
bir cahili utandırdım, yüzü kızardı.
Arkadaşımın parmağını incitmiştim, ertesi gün parmağı sarılı geldi. Bilerek yapmamıştım ama yinede kendimi pislik gibi hissettim.
hikaye serin gelebilir ama malesef gerçektir. ilkokulda çocuk aklımla tuvalet için sıradan kalkan ve geri gelen arkadaşım tam otururken kalem tutmuştum ilgili yerlerine. çok sancılı bir süreç oldu onun için tatsız olaylar yaşadık. barkın'dı adı, aramız da iyiydi neden öyle bir şaka yaptım bilmiyorum.
Amcaoglunun kafasini tasla yarmistim.
ben orta okula giderken 165 boylarında 90+ kilo dombili bir çocuktum. bulgar göçmeni bir öğretmenimiz ismi lazım değil bir arkadaşın soy adını yanlış telafuz etti ( çocuğun soy adı bekar'dı, hoca berber dedi) bütün sınıf güldü pek tabi ben de güldüm ama bu ismi lazım değil ben gülünce uyuz oldu...bu sebepten ötürü orta ikinci sınıfta her allahın günü salak saçma sebepler yüzünden beni dövmeye başladı...dayak yememek için okula gitmemeye başladım ve sınıfta kaldım...sınıfta kalınca aileme durumu anlatamadım ve okul değiştirmek istediğimi söyledim, ailem bu isteğimi olumlu karşıladı ve okulumu değiştirdik.
aradan yıllar geçti, liseyi bitridiğimde 190 boyunda 85 kiloluk hafif bir çam yarması olmuştum. bir gün okulun bahçesinde takılırken arkadaşlarım geldi ve "berfo halı saha maçı var gelsene" dedi. ben futboldan zerre anlamam ve sevmemde bu sebeple tekliflerini red ettim, "karşı takımda ismi lazım değil de var" dediler. "kavga çıkar haberiniz olsun" dedim ve çocuklar kabul etti, serde delikanlılık var kanımız kaynıyor, heyecan lazım herkese.
neyse halı sahaya gittik, o ismi lazım değil kişi hala ortaokuldaki boyutlarındaydı, büyüyememiş lavuk...neyse ben kalıptan dolayı defansa geçtim, top geçer adam geçmez kafası takılıyorum. bu ismi lazım değille 1-2 omuz omuza mücadelemiz oldu, artık bana gücü yetmiyordu şerefsizin. işte o mücadele anlarından birinde, demirlere sıkıştırdım bu şerefsizi, tam bir sene boyunca yediğim onlarca dayağın hıncıyla nasıl bir daldıysam köprücük kemiğini kırdım...kemikten gelen ses ve inim inim inlemesi hala kulaklarımda...
bir insana verdiğim ilk ve tek fiziksel zarardır...pişman değilim...
Çatallamıştım.