bugün

insanı hapseder.
Keşkelerden ziyade "olması gerekiyormuş" derim her zaman. "Şimdiki aklım olsaydı.." ile başlayan cümlelerde bahsi geçen aklın şimdiki hale evrilmesinin mimarıdır o keşkeler çünkü.
Tahmin edlimez sonlara yol açar. Her günü canı kalmayan kelimelerin gölgesinde geçirmekle.
bazen başka kapılar açar.
Üzer. Hiç konuşmamak daha iyi bazen.
görsel
Bir gün Bozdurulup, hayat tarzında köklü değişiklikler yapma biçiminde keşide edilir.

Bazen hayatla savaştığımızı düşünür, hatta bu savaşta kendimizi yorulmuş hissederiz. Kendimizi çaresiz bulur, pes eder ve önümüze ne konuluyorsa razı olduğumuzu düşünürüz.

Aslında bu anda biz, barış masasında ağır şartları kabul etmiş, gururu kırgın bir savaş mağlubu değilizdir. Hayat bizi farklı bir yola sevk etmek durumundadır, ama kaderin karşımıza geçip konuşacak hali de yoktur. Eski düzenimizi muhafaza etmek istediğimiz ara dönemde tabii ki, eziyet çekmişizdir. Fakat direnmeyi bırakıp kabullendiğimiz o ilk an, aslında eziyet çekmenin nihayet bulduğu, yeni hayatımızın ilk saniyesidir.