bugün

Sen nereden buldun
Kendinden kendine göçerek abdal beni
Atımı gitmelere çözdüğümü
Bir gül sokup kalbimi bozduğumu
Her gidişimden kalmalar sızdığını sen nereden bildin
işte benim delisi çok dağlardan budadım kendimi
Budadım yığdım kapına ol zemheriler için

Alnımda en kavi yazgıların sebepsiz muhaciri
Bir nehir denize ölmeye gider gibi sevdim seni

Ey bir ömrü şekere basınca
Sesinde şıra şerbet yaseminler beslediğini
Yüzüme iki ay taslağı yasladığını
Sevmekleri haziranla süslediğini hey
Kurtardın tel tel olmuş gözlerimi bakmaktan
Herkes kendi yalnızlığını dikiyordu
Sen benimkini söküp aldın topraktan

Ömrüm ateşe değen bir pervanenin teni
Bir nehir denize ölmeye gider gibi sevdim seni

Kalbimi köslerine gerip gümbür gümbür çaldığımı
Sana bir beyazdan kuğular yolduğumu
Üstüm başım kan üstüm başım insan içinde
Bendeki gurbetten kaçıp sana geldiğimi
Bütün gurbetlerimin sende öldüğünü
Masal diye anlataydılar çocuklarımıza

Anlataydılar
Huma kuşunun yükseklerden seslendiğini
Gözlerinin evcilleşemeyen bir çocuğa baka baka paslandığını
Sen ağlayınca benim de yanaklarım ıslandığını

Sana ait uçurumlardan düştüm de kuşlar oldum
Kimseler gelmeden bu yaralı uçuşu sen bıçakla
Hüznümüze bir zeyl yaz
Atları kül eden harflerle
Hüznümü ateşi celi evlerinde sakla
Bir gitmek tutunca beni bana kalmakları yasakla

Yerim tüfeklere atıyla davrananların yanı
Bir nehir deniz ölmeye gider gibi sevdim seni
Erkan ŞAHiN 2009
güncel Önemli Başlıklar