bugün

vatan, bayrak, kültür, dil, ortak bir geçmişe sahip olmak, aynı acıda birlik olabilmek. belki din de girer bu gruba.

onuncu yıl marşı da bizim tarihimizin bize getirisidir. hatta size ilginç bir şey anlatayım. bu marş cumhuriyetin onuncu yılında yarışmada birinci seçiliyor. söz yazarları faruk nafiz ile behçet kemal çağlar. besteleyen, cemal reşit rey. onuncu yıl marşı törende ilk çalındığında o dönemin milli eğitim bakanı; "cumhuriyet" sözcüğünde majörden minöre geçildiğini, bunun da cumhuriyeti küçük düşürmek için yapıldığını söyler. işte bu kadar hassas olunmalıdır bir milletin tarihine. geçmişimiz birbirimize kenetlenmemizi sağlayan şeydir çünkü.

ama şimdi söylenenler, yapılanlar... az önce yine şu videoya denk geldim. "bunlar da onuncu yıl marşı yazmışlar" diyip, ardından yine yaptığı yollarla/demir yollarıyla övünen, övünmeye çalışan bir adam.(?)

askerin a'sını bilmeyen adam askerlik arkadaşı ile konuşur gibi atatürk'ün yaptıklarını eleştirmeye çalışıyor. yazık. yazık çünkü atatürk olmasa belki de şu an var olmayacaktı bile.

aralarında kıyaslama yapmak, parçalarına ayırıp gömmek isterdim fakat onurlu bir lider ile bir hırsızın kıyası yapılmaz.

bahsettiğim video da şu, 1 dakika 24 saniyeliğine sinir hücreleriniz zarar görecektir: https://www.youtube.com/watch?v=syozQP7Grqc
kıymalı, peynirli ve patatesli böreklerdir.
millet yapan değerlerde "din" bir olgudur. ulus dersek onu bilemeyeceğim.
güncel Önemli Başlıklar