bir seri katilin günlüğü

04.01.2010 PAZARTESI..
SEVGILI GUNLUK BUGUN ILK SKORUMU YAPTIM... 1... O YEAA

05.01.2010 SALI..
SEVGILI GUNLUK SAYFLARINI YIRTARIM LAN! IKI OLDU BUGUN... YEESSSSS..

06.01.2010 CARSAMBA..
SEVGILI GUNLUK BUGUN 3 OLDU... SERIYE BAGLADIM MINA KOYIUM AHAHAHAHAHAHAHA..

07.01.2010 PERSEMBE..
TASLA YARDIM KAFASINI BIRININ SEVDICEGIM GUNLUK... 4 LEDIM OOOOH..

08.01.1010 CUMA..
BES GUNDE BES KISIYI HALLETTIM SEVDICEGIM GUNLUK, BUGUNKUNU SINAYPIRIMLA VURDUM, TAAAA 250 METREDEN HEMDE... COK SEVINCLIYIM..

09.01.2010 CUMARTESI..
TATIL BUGUN YAZMICAM..

10.01.2010 PAZAR..
HAFTA SONU HALA YAZMICAM..

1 ocak 2010

-sevgili günlük bugün de birini öldürdüm.

2 ocak 2010

- bugün de öldürdüm mınaki.

3 ocak 2010

- deja vu oldum bugün. birini daha öldürdüm aynı yöntemi kullandığımdan heralde.

4 ocak 2010

- evet bugün de.

(bkz: çok seri katil)

(bkz: edward cullen)

Muhtemeln yazı yazacak ve içten duygular savuracak bir psikolojide olmadığı için öldürdüğü kurbanların özel bir yerinden kan alıp yaprak aralarına sürer (bkz: zevk için öldürdüm ancak en beyendiğim yeri kıç yağları idi)

yakalandığı zaman yaptıklarını hiç bi şekilde yalanlamasına imkan vermeyecek olan nesnedir. katilin aklı varsa böyle bişeye girişmemesi rica olunur.

10 ocak 2010

naber lan tek yoldaşım günlük. bu gün daha değişik bi öldürme tekniği denedim. direk kafasına sıkıyodum eskiden ama bu gün adamı şampanya açacağıyla öldürdüm acayipti lan. bidaha denemek lazım.

ah günlük, aslında adam öldürmek istemiyorum ama içimdeki bu garip dürtüye hakim olamıyorum. valla suç bende değil, genlerimde. doktor bana sende xyy sendromu var dedi. araştırdım biraz zaten seri cinayet sanıklarının 1/25 i bu kromozom setine sahipmiş. ne yapalım artık kader kısmet bu işler.

bu gün yine rekorumu kıramadım günlük.

sevgili günlük,birinin eline geçeceksin diye ödüm patlıyo walla.bugün 8 oldu.polisler ben çıktıktan sonra geldi yine.çok zeki bir seri katille karşı karşıyayız diye alt yazı geçti bugün.hem zekiyim hem seriyim.kimse bana böyle güzel sözler söylemedi,ağlamak istiyorum günlük.

sevgili günlük;
bugün tekrar markette para yerine kopmuş parmak çıkarttım. neyseki "çok şakacısınız" dedi sadece.

(bkz: dexter morgan)

seri katilse %92,75 şizofrendir.
Şizofrense kendine ait bir dili vardır.
Kendine ait bir dili varsa, bi bok anlamazsınız.

(bkz: sana mutlu bir son hazırladım)

16/08/2003
akyaka'da, gunbatimina yakin, aksam serinliginin deniz suyu sicakligini bastirmasi gereken saatler..
lacivert sortlu benden bir kac yas buyuk bir adam ayaklarini patavatsizca cirparak onumden yuzup gidiyor. snorkel ve maske seklindeki deniz gozlugu kombinasyonundan nefret ediyorum. son derece itici geliyor. o boru parcasi ile acaba suyun altinda da nefes alabilir mi? belki de birisi o snorkel i adamin girtlagina kadar sokarsa basarabilir..
artik ayaklarini cirpmiyor ama deniz suyunun biraz daha ilik kalmasini suyun dibindeki bedeninin sicakligi ile sagliyor. doga ana ya biraz daha yardimci olmak icin suya isedim.

01/09/2010

icraatlerimi artık sözlükle paylaşıyorum.

not: günlükten kısa bir not.

01/09/2010

sevgili günlük.

bugün yaptığım ilk iş uzaktan as 50 uzun namlulu tüfeğimle aptalın birini parçalamak oldu. yarın daha değişik bir şeyler denemeliyim. uzak mesafe can sıkıcımış.

1.gün: sevgili günlük beyaz bir boğaz görünce kesmek istiyorum. önce kurbanımı bağlamak, kafasını sabitlemek ardından boynundaki damarları açığa çıkarmak istiyorum. onu bir süre öyle izlemek ve ardından boyun atardamarlarını tek seferde kesmek istiyorum.
2.gün:sevgili günlük içimdeki öldürme isteği giderek artıyor.
3.gün:sevgili günlük elim ayağım titriyor ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.
4.gün:sevgili günlük bugün bembeyaz tenli bir kız gördüm otobüste. inip onu takip ettim, tam kafamdan nasıl yapacağımı geçiriyordum ki, evine gelmişiz. bir dahaki sefere başarabilirim umarım.
5.gün:sevgili günlük bugün nihayet amacıma ulaştım. önce kurbanımı yakaladım ve etkisiz hale getirdim. sonra tam kafasının karşısında kalacak şekilde branda gerdim, nedenini sorma günlük, sürpriz. ve ardından kesmeye başladım. son olarak atar damarları kestiğimde fırlayan kanı görmeliydin. kızın boynundan yukarı-ileriye havai fişek gibi fırladılar ve beni gökyüzündeki bulutların üzerine uçurdular, tabii ki kırmızı bulutların. o kırmızı ve yumuşacık bulutların üzerinde ne kadar kaldığımı bilmiyorum. indiğimde tüm kanıtları temizledim ve sanat eserim olan tabloyu, yani başta gerdiğim brandayı hatıra alarak evime döndüm ve olanları sana anlattım.
6.gün:bugün çok mutluyum günlük fakat dünkü tecrübemi tekrarlamalıyım.

27.gün: son ve ilk cinayetimin üzerinden 22 gün geçti. devamlı o mutlu anı düşünüyorum sözlük. bu zamanı uzatabilmenin bir yolu olmalı, bunu bulabilmek için devamlı anatomi notları okuyorum. çünkü damarları doğru şekilde diseksiye * edebilirsem bu sürenin uzayacağını düşünüyorum.
28.gün: bugün yolda dünyalar güzeli bir kızla karşılaştım. hafif esmer bir ten, masmavi gözler ve incelikten dolgunluğa geçiş yapan dudaklar, inanılmaz masum bir ifade. sanırım aşık oluyorum günlük.
29.gün: bugün o kızla tanıştım. benim alt dönemimmiş ve tanıyor günlük. yanına gidip "merhaba" dedim ve bana adımla hitap etti. sonrasında ise konuştuk uzunca bir süre.
30.gün: bugün onu akşam yemeğine davet ettim. kabul etti. yarın ne giymeliyim günlük, resmi mi olmalıyım, her zamanki gibi mi ? bilemedim şimdi.
31.gün:kendim oldum gittim be günlük. inanılmaz eğlendik. yemekten sonra onunla dondurma yedik. o da benim gibi külahlı dondurmalara bayılıyor. ardından birlikte 2 saate yakın yürüdük. yürürken sohbet etmeyi o da seviyor.
32.gün:bir ortak noktamız da internette çok vakit geçirmemiz günlük, onunla çok uyuşuyoruz.
33.gün:sanırım aradığım kız bu günlük, sanırım sonunda buldum. sanırım sonunda üzerimdeki şanssızlığı atacağım.
34.gün:günlük bugün inanmak istemediğim bir gerçeği öğrendim. kızın benimle yakınlaşmasının sebebi eski erkek arkadaşını kıskandırmakmış ve şu anda erkek arkadaşı ondan özür dilediği için tekrar ona dönmüş. ben ise yine kendimle kaldım, yine, yeni ve yeniden.
35.gün:günlük artık kendimi daha kötü hissediyorum. içimdeki aşk nefrete dönüştü, nereye baksam onun boğazını görüyorum bir şeyler yapmam lazım, ama çok şüphe çekebilir. o yüzden öncelikle başka kurbanlara yönelmeliyim.
36.gün: evet günlük bugün sıradaki kurbanımı buldum. servisten arabamı almaya gitmiştim ki, o da karşı taraftaki lastikçi de lastiklerini değiştiriyordu. hemen hemen 1.70 boylarında ve hafif esmer bir ten ve nefret ettiğim kıza benzeyen gözler, acımı biraz olsun dindirebilirdi, onu takip ettim ve bir bankaya girdiğini gördüm. sonra içeri girip takip ettim ve bankacı olduğunu öğrendim.
37.gün:bugün kızın ev-iş güzergahını öğrendim. yarına ise sadece plan yapıp onu öldürmek kaldı.
38.gün:kızın evine 500m mesefade arabamı sağa çektim ve motor kapağını açtım. kızın evi anayoldan 800m kadar içerdeydi ve bu ara benim ihtiyacımı karşılayacak kadar tenhaydı. sonra onun arabasını gördüm ve tüm masumiyetimi takınırak elimi kaldırdım ve 1 dakika diyerek yardım istedim. ona arabamın aküsünün bittiğini söyledim. yapmamız gereken onun aküsüyle benim akümü bağlamaktı sadece. daha sonra ona psikiyatrist olduğumdan ve tezimin seri katiller üzerine olduğundan bahsettim. çok ilgisini çekti, ne de olsa ölüm ve merak ayrılamaz iki kavram. ona seri katillerin çoğunun ölümü merak ettiğinden dolayı öldürdüklerinden ve ölüm gibi bir bilinmeyene giden insanların yüzündeki ifadeyi izlemekten zevk aldıklarından bahsettim. ayrıca bazı seri katiller için öldürmenin doğal bir dürtü olduğundan da. bundan bahsetmek beni birazcık da olsa rahatlattı. daha sonra arabanın akülerini yalandan bağladım ve hiç bir fikrim olmayan bir olayı gerçekleştirdim. bir dahaki sefere kurguyu yaparken her şeyi öğrenmem lazım, çünkü diğer kurbanlarım daha bilgili ve dikkatli olabilirler.
arabam çalıştıktan sonra ona bir kahve içmek ister misiniz diye sordum. evinin çok yakında olduğunu evine gidip dinlenmek istediğini söyledi. ben de en fazla yarım saat alacağını, arabasını evinin önüne park edebileceğimizi dönüşte ise yolumun üzerinde olan evine onu bırakabileceğimi söyledim. sanırım üzerimdeki "doktor" etiketine olan güvenden dolayı kabul etti bunu. daha sonra gidip 2 kahve içtik ve sohbet ettik. konumuz yine seri katiller ve onlar için öldürme isteğinin doğal bir dürtü oluşuydu. kahvelerimizi bitirdikten sonra, arabayla giderken direksiyonu birden bire sağa kırdım ve bana doğru savrulan kafasını tuttum, direksiyona vurdum. benden bu hamleyi beklemediği için, gözleri başlangıçta büyüdü ve darbeyle sersemledi.ardından arabayı sağa çekip onu etkisiz hale getirdim ve bağladıktan sonra arka koltuğa serdim.
ardından birlikte sırf cinayet işlemek için tuttuğum eski tencere fabrikasının hangarına gittik. onu güzelce bağladım ve sabitledim. kesme işlemine başladığımda kendimden geçmişim, işe başladığımda akşamdı fakat serotonin düzeyim düşüp kendime geldiğimde sabah olmuştu çoktan. bu cinayet bende extacy etkisi yaratmıştı. sabah ortalığı toparladım, kızın cesedini ise demir makinesinde küçük parçalara ayırıp, organize sanayinin çıkışındaki kum ocağının 1 km uzağına gömdüm, onu burda bulmaları imkansız.
39.gün:kendimi çok yorgun ve tükenmiş hissediyorum günlük. yeni bir heyecan bulmam gerekiyor.

1.sevgili günlük bugün kafa kestim.
2.sevgili günlük bugün sniperla kafa dağıttım.
3.sevgili günlük bugün birine suikast düzenledim.
4.sevgili günlük bugün birini bayılttım sonra teli boynuna dolayıp nefesini kestim,öldü.

bunun gibi birçok örneği olan bir seri katil günlüğüdür.

(#11500051) kesinlikle bu değildir. ama bunu yazan yazarda kötüye gidişat var. bir özenme söz konusu ama asla seri katil olmayacak.

(bkz: gaza getirmek)

görsel
Suç psikolojisi uzmanı arkın gelişin'in kitabı. aslında kitabı demek yanlış çünkü onun yazdığı değil, toparladığı gerçek bir günlük.
Aylar önce ted bundy'i anlattığı kitabını okumuştum. Karşılaştırma yapınca gerçekliği hissettirdiği için bu daha sürükleyici geldi.

"Operatör olmak yüz milyon dolarlık bir eserin içerisinde başrol oynamak. Ilk kesiğin verdiği haz. Elinin altındaki bedenin damarındaki kanın aktığını hissederkenki dramatik çalışma. Yapacağın en ufak hatayla ölüm ve yaşam arasında karar verici olmanın tehlikeli mücadelesi."