bugün

psikoloji'yi a$mı$ konudur.
normal bir olaydır. iş saatleri dışında psikologlar da insandır.*
çok uçuk bir durum değildir. çünkü psikolojik olarak çöküntüdeki insanı bu durumdan kurtaran kişi psikoloğudur. onu anlayandır, zor döneminde yanında olup yardımcı olmak adına elinden geleni yapan, tüm bildiklerini en iyi şekilde uygulamaya çalışan kişi psikoloğudur. ee böylesine yardım eden ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan birini sevmeyecek, bu kişiye aşık olmayacakta kime aşık olacak. değil mi ama! illa bu psikoloğun hastası olmakta gerekmez. normal hayattaki bir psikolog arkadaşınız vardır. zor zamanınızda mesleğinin ve arkadaşlığının gereğini yapmıştır. etkilemiştir siz de doğal olarak etkilenmişsinizdir. yani olur böyle durumlar ve hiçte anormal, uçuk veyahut şaşırtıcı değildir.

çokta güzeldir hani. sizi daima anlayan birine aşık olmak. üstelik bu konunun birde okulunu bitirmiş yani işin ehli. bir de karakteri düzgünse héh tamam işte. daha iyisi şamda kayısı.
-beni anlayan beni dinleyen birini arıyorum.
+...
-aşkımmmmm. muahh muahh...
özellikle eski sevgiliyle olan problemlerini halledememiş danışanlarca sık rastlanan durumdur. ama oturumlar boyunca gelişir bu durum, çünkü kişiye empatik yaklaşmasının yanında her daim göz teması kurmak zorundadır psikolog. kaldı ki özellikle bizim milletimiz buna pek alışık değildir. ha ayrıca psikolog onu derdinden kurtarmaz, kişi kendi derdini gene kendisi halleder, psikolog, ya da psikolojik danışman buna yardım eder, bu anlamda aldığı eğitime istinaden, danışman becerilerini kullanır. (bkz: sözlük bayanlarına selam ederim) * * *
Derdini dökemeyecek kimsenin kalmadığını hissedip ve ilk tanıtığı veya arkadaşının psikolog arkadaşı olduğunu öğrenerek görmeden aşık olan kişilerin kapıldığı bir aşk türüdür.
üniversite hocamızın bizzat başına gelen olaydır.
-içimdeki çocuğu yaşıyorum ben hala ahmet.
-hemen çocukluğuna inelim o zaman senin.
-ya ahmet çek elini ordan napıyosun burda olur mu???
-işim bu hayatım içindeki çocuğu bulmam lazım...