bugün

sürekli o kız için uğraşmaktır.
görsel
Yolun sonu buna çıkıyor.Yapılması sakıncalı eylem.
katıksız aptallıktır. ancak her abdalın ya da "divane"nin öyküsü, bir aptallıkla başlar.

işbu entry'de tarot referansı yapılmıştır.

anlayan anladı.
enayilik o eskidenmiş leyla için çölleri aşmak şirin için dağları delmek. köpek çekecen değer vermiyecen maço alfa olacan. yoksa üzerler sen iyi birisinle başlar.sonu hüsranla biter.

boş verin kızlar peşinizden koşsun. ha koşacaksanız bile yakalayamıyorsanız zorlamayın size kız mı yok hemen ilk sapaktan sapın.
Lüzumsuz.
Dm den yürürüm en fazla.
karşılıksız sevginin peşinde kendini heba etmek saçmalıktır. kız/erkek farketmez.
Eğer o da senin duygularına cevap verecekse ve asla yarı yolda bırakmayacaksa olabilir. Yook burnu kalkıp işi yokuşa sürecekse bir daha adını anmayın. Değmez.
Çok sevdim,yatirlara bile gittim.olmadi.evlendi . mutlu olsun.
Kadın yada erkek birinin pesinde koşmak sizden depar atarak uzaklaşmasına sebep oluyor. Kimi istesek kendini bir bok sandı ben neymişim havasına girdi. Bir insanın pesinde koşmak hatalı bir davranış. Niyetini belli edersin, ha baktın karşında öyle bir niyet yok uzaklaşırsın ve konu kapanır.
bir adım atarsın, iki adım atarsın ama karşı tarafta aynı ışık, aynı heyecan yoksa bırakırsın. fazlası kendini boş yere yormaktan öteye gitmez. genç adamsınız, etrafta da kız çok. kuru romantizmin peşinde zamanınızı piç etmeyin.
lise birinci sınıfa kayıt yaptırmak için okula ilk gittiğim gün bir kız gördüm o da lise bire kayıt yaptırıyordu ve umarım aynı sınıfta oluruz diye geçirmiştim içimden...şans bu ya aynı sınıfa hatta önlü arkalı sıralara denk gelmiştik...kısa sürede iyi bir arkadaşlığımız oluştu, ben aşığım ama onun bundan haberi bile yok...o zamanlar okula minibüs ile gidip geliyorum, bilen bilir istanbul Bahçelievler lisesi'nde okuyoruz benim evim kocasinan semalarında...kızın evi ise şirinevler'de...okulun köşesinden bineceğim tek bir minibüs ile eve gitme imkanım olmasına rağmen sırf onunla zaman geçirebilmek için her gün...evet istisnasız her gün...bahçelievler yayla'dan şirinevler'e kadar yürüyordum...daha sonra minibüse şirinevlerden biniyordum...onunla geçen fazladan 15-20 dakikanın bana yaşattığı şeyi anlatamam...bu böyle bir seneye yakın devam etti ama ben ona hiçbir zaman açılacak cesarete sahip olamadım...başka kızlarla çıktım kısa süreli ilişkilerim oldu, lise zamanı zaten ilişki dediğin ne ki...elini tut sinemaya git...falan filan...şimdiki liseliler gibi değildik...açılmama sebebim ise ya "hayır" derse ve arkadaşlığımız biterse korkusuydu...onsuz geçecek bir lise hayatını kaldıramazdım...lise bitene kadar arkadaşlığımız devam etti, havanın güzel olduğu okul çıkışlarında onu evine kadar götürmek sonra eve gidene kadar onu düşünmek...haaa sanmayın baş başa yürüyoruz...5-6 kişiyiz...kızlı erkekli...onun dışında herkes benim neden yürüdüğümü anlamıştı bir tek o anlamadı...ya da anlamıyormuş gibi yapıyordu...neyse öyle ya da böyle lise bitti...aradan seneler geçti...2019'da istanbul'a iş için gittiğimde şans bu ya Beylikdüzü'nde yolda karşılaştık... kaldırımda yürürken bir anda karşımdaydı ve salak salak yüzüme bakıyordu..."berfo???" dedi şaşkın şekilde...."****" dedim titrek ve ürkek bir sesle...sarıldık...özlemişiz son gördüğümün üstünden 20 sene geçmiş dile kolay...o anda çok acil bir işi olduğunu söyledi, telefon numaramı istedi ve uzaklaştı...ertesi gün "bi kahve?" şeklinde bir mesaj aldım...buluştuk...kahve içerken eskilerden konuştuk ve artık 38 yaşında olmanın dayanılmaz hafifliği ile 20 sene önceki aşkımı itiraf ettim...ne öğreneyim...o da bana aşıkmış...ben sormadığım için o da cesaret edip bana söyleyememiş...iki salak aşık, aşkımızı yaşayamadan yaşlanmış başka insanlarla evlenip çocuk sahibi olmuş hatta ben boşanmış o ise boşanma arifesinde...saçma bir hayatın içinde sürüklenip gitmişiz...o hala istanbul'da ben artık izmir...eee 23 sene önce aşık olduğum, 3 sene boyunca aşkından kilometrelerce yol yürüdüğüm o dünya güzeli kadın da bana aşıkmış meğer...keşke onu kaybetmekten korkmadan içimdekileri dile getirecek cesarete sahip olsaydım, belki de şimdi çok farklı bir hayatım olabilirdi....
2.5 sene önce yaptığım eylem,çok uzun hikaye lakin bir düşmanlıkla başladı düşmanlıkla bitti.ankaradan izmirlere mi gitmedik,neler yaptık,ne sözler verdik,sonra gel zaman git zaman sevdiğim kişinin geçmişte başka erkeklerle yattığını ,ve ismini bana yalan söylediğini öğrendim.tabi bunu öğrendiğimde gizlemediğim için arkasına büyük bir topluluğu alıp attığı iftiralar.ve bu topluluğun çoğunuda erkekler oluşturuyor.ben size sevmeyin demiyorum yine sevin,ama bağlanmayın.bağlanırsan ne hatası olursa olsun hep peşinde koşarsın gözün görmez.
zaman kaybı.
Bırakın gitsin. Bu dünyada Karşılıksız olan tek şey iyilik olmalı.
zayıflıktır. çünkü spor yapmış olursunuz.
Enayiliktir. Evet.
adam 3 gün koşmuş çıldırıyor * biz neredeyse 3 yıldır koşuyoruz.
zahmetli bir iştir.
Dünya da yapılmaması gereken ilk on listesinde bulunabilitesi yüksek bir eylemdir. Yakalayamayacağımız kızın peşinde koşmakta zaman kaybıdır.
(bkz: platonik) http://www.youtube.com/watch?v=rW75GWuyTPw
Spor yapmanın bir bahane türüdür.
Değiyorsa koşun elde edin tabi gocunulacak bir durum değildir. Karsılığida gelirsi ne mutlu koşana.
Son 3 gündür yaptığım eylem. Yapanlara götümle gülerdim başıma geldi. Ne olumlu ne de olumsuz yanıt veriyor. Çıldırmamak elde değil.

Dün akşam iş çıkışında yine evine kadar eşlik ettim. Bir de ona mandalina verdim. ''bu ne bee'' dedi.

Mandalina lan o. Mevsimindeyiz amk. köşe başında seni beklerken yarım kilosunu yedim insafsız. Bu soğukta çişim geldiği halde, yol arkadaşı oldum sana. verdiğin tepkiye bak.

''Tek sorun, o lanet egosunun götünden büyük olması.''

Galiba..