bugün

(bkz: sözlük çok dertliyim allahsız)

(bkz: bugün hayattan neler öğrendik)

uyarıyorum, eğlenceli bir entry olmayabilir.

önce durum hakkında genel bilgi vereyim. per: benim 4 yıldır yediğim içtiğim ayrı gitmeyen en yakın arkadaşım.
üçgen: eski sevgilim.
şişko: per in sevgilisi.
mağdur: ben.
üçgenle biz ayrılalı sanırım bir aya yakın oldu. ve ben hala üzülüyorum, evet çok kırıldım belki belki salağım belki unutmalıym ama saplantılı oluşumdan, neredeyse 1 yıllık bir şey olmasından veya hala her gördüğümde benden habersiz ivmelenen kalbimden ötürü unutmuş değilim. en çok istediğim şey de üçgenciğimin (pembe kalp oldu gözlerim hayaliyle bile) bana mesaj atıp, "döön dayanamıyorum artık." edebiyatı yapması, benim de önce biraz süründürmem, sonra duruma göre affetmem veya etmemem falan.

bugün yine içimden "yine yazı bekleriz" in "belki saklarız onu kalbimizde bir delik açar gibi.." kısmını söylüyorum. ve üçgenle armızda tuhaf bi olay geçiyor. ben de per'e anlatıyorum. sonra bi süre sonra bana mesaj geliyor hiç bilmediğim bir numaradan "unutamadım" temalı. içimden "birisi işletiyodur sonra götünde patlar yapma inanma" falan diyorum. ama hani insan ufacık bir inanır ya. minicik, içinde biyerlerde. ben de inanmadığımı belirten bir mesaj atıyorum bu sefer. karşımdaki beni inandırmaya çalışıyor, aynı anda per'e de mesaj atıyorum "bak biri beni işletiyor, bulursam öpücem" diyorum. sinirliyim ya argoya kaçıyorum evet. o da "ben ne bilcem ya kim" falan diyor. neyse, sonra bikaç mesaj daha atıyor karşımdaki. ben tam,

"yeter artık üçgen yapma bunu bize.. *biz ayrıldık lütfen ama."

diye ayak yapacak kıvamdayken, götüm tavan kalbim gömleğin üstünden görülebilcek bi hızla deparda, dudaklarım "allahım nolursun o olsun cidden" modundayken, bana bi mesaj geliyo. "ben şişko, yedik seni hehe" gibi.

o an. işte o an lügatımdaki hatta tüm 2 milyarinsanın lügatındaki küfürlerin kifayetsiz kaldığı an. ana, bacı kardeş ne varsa ilk insana kadar bana bunu yapanın köklerinde ilerlemek istiyorum söve söve. ve şu mesajı atıyorum. "ayıp oldu yalnız."

evet sözlük. ayıp oldu. ben ona içimi dökerken, hiç kimseye anlatmadıklarımı ona anlatırken o beni ve üçgeni yakından tanımanın avantajıyla bana sevgilisiyle şaka yapıyor. ve "ahaha ben çok eğlendim ama". diyebiliyor. ben de çok eğlendim sözlük.

o mudur, acaba derken, o olsun allahım lütfen derken çok eğlendim. çünkü tam "o"nluk başkalarından msjlar atmalar. kimliğini gizlemeler. tam.

karar veremedim
4 yıllık arkadaşım arkadaşının en büyük hüznünü eğlence aracı yapabiliyor diye mi üzülsem, yoksa dramatik kızı benimseyip; "sevinçlerim içimde yine bir akşamüstü kucak kucağa öldü" * diye mi üzülsem. karar veremedim.

tanım: sizi en az on yıl olgunlaştıran, geliştiren, okuduğunuz bütün kitaplardan izlediğiniz bütün filmlerden çıkaramadığınız dersi 5 dakikada çıkarmanızı sağlayan kişisel gelişim aracıdır dostkazığı. evet eğer aptalcaysanız,benim gibi, bi kaç kere yersiniz deriniz kalınlaşır.

afiyet olsun.
pis yedilinin yerini tutmaz: (bkz: #10620273).
kazık yediğinizi anladığınız an, tam o saniye, hayatta öğrendiğiniz her şeyin yerle bir olması, gözlerin yuvadan çıkacak derecede açılması ve bir kaç saniye olanları idrak edebilme durumu. evet, manzara bundan ibarettir sadece. o an bütün doğrularınız yanlış olur. "kaç yıldır nasıl çözemedim" diye sorarsınız kendinize defalarca. ve kafanızda bir şeylerin kırılma sesini duyduğunuzda, beraber yaşanılan şeyler tekrar gözler önünden geçer. işte bu noktada her şey çorap söküğü gibi gelir. çünkü her şeye çıplak gözle bakarsınız. "lan bunu bu yüzden yapmış" dersiniz. ve görürsünüz ki her şey yolundayken aslında siz bir sürü olay yutmuşsunuz. önemsemeyerek ve "yok canım o kötü niyetli değildir" diyerek kendinizi onun size asla yanlış yapmayacağınıza inandırmışsınızdır. ama o küçük olaylar bilinçaltında birikip daha sonra büyük patlama yaşandığında iş işten geçmiştir. artık sizin için o bitmiştir. zaten siz de onun için hiç olmamışsınızdır.
(bkz: dost acı söyler)
kesinlikle kitaplardan veya kişisel gelişim derslerinden daha hızlı ve etkili olan yöntem. insana on yılda öğrenemediğini on saniyede öğretir.
herkesin hayatında en az bir kez yaşamış olduğu tarif edilmesi güç durumdur.
başlangıç aşamasıdır.

dost kazığı yenir yutulur, unutulur.
daha da gelişme arzulayanlar "aile" kazığında zorlanmazlar.