bugün

asıl mesleği boksör olan bir adam tarafından yüzüstü yere yapıştırıldığı andır. sonra da... maalesef...
(bkz: irreversible)
kendisi orgazm olamadığı halde karşısındaki adamın bağıra çağıra inleye inleye boşalması anıdır. bu kadar çaresiz kalmamıştır belki de daha önce.
trafik canavarına kurban vermiş kadındır.

ülkemizde bu denli kadın çok. bilinçsiz sürücüler yüzünden nice ocaklar sönüyor. trafikte polis çevirdiği zaman 30-40 lira verdiğinde ceza felan kesmiyorlar... yazık!
yaptığı onca şeyden sonra çabalarının boş olduğunu anladığı andır.
evladının şehit olduğunu öğrendiği andır...
en çaresiz an bana göre göreceli bir kavram. kimine göre gülerken altına kaçırırsa en çaresiz anıdır; kimine göre şemsiyesi olmadığı için çok ıslandığında çok çaresizdir; kimine göre de çok sevdiği birini kaybettiğinde çaresizdir. bana göre bir kadın çok sevdiği halde karşısındakinden karşılık alamıyorsa en çaresiz anını yaşamıştır.
yavrusunun başına kötü şeyler geldiği andır.
evladının hayatını kaybettiğini öğrendiği andır , acıdır .
evlat acısı çektiği an.
inandığı ve güvendiği birinin onu aldattığını öğrendiği andır.
çocuğu ya da çocuklarıyla tek başına mücadele etmek zorunda kaldığı an..
hamileyken aldatıldığını öğrendiği andır.
erkek arkadaşıncan siktiri yediği andır.
aniden regl olması ve giydiği kıyafete hatta oturduğu yere leke çıkmasıdır. hele bir de misafirlikte ise... çaresizlik budur, bu bir mahcubiyet, utanma, sıkılma ve ölme isteğidir.
mantığının reddettiği fakat duygularının ve şehvetinin arzuladığı erotik yakınlaşmanın başladığı andır...
gerekteğinden fazla değer verdikten sonra bile değersiz görüldüğü andır...
yaparken saatlerini alan makjanının yağmur yüzünden birbirine girdiği andır. dumura uğrar bir süre nefes alıp vermekte bile zorlanabilir.
istenmeyen bir zamanda hamile kaldığı andır.
malesef türkiye'de dayak yediği andır efendim.

ülkemizde her üç kadından biri dayak yiyor. acı ama gerçek.
beyaz pantolona kan bulaştığını gördüğü andır nasıl kapatacağını bilemez.
evlendiği gece (ve sonraki her gece)tanımadığı, sevmediği, istemediği bir erkekle aynı yatağı paylaşmak zorunda olmasıdır. bedeninin o kişiye ait olması buna mahkum olmasıdır bir ömür.
bir kadının şaşırdığı; ne yapacağını bilemediği; saniyeleri uzun yıllar gibi algıladığı; söyleyecek tek bir sözün, değil ağzından çıkmak aklında bile belirmediği andır.

çok sevdiği ve/veya hayatı boyunca tanıdığı birinin son nefesine yetişememek gibi. aradan aylar, hatta yıllar geçse bile o öğrenilen ilk an gibi kalakalıyorsa bunu düşünürken, çaresizlik teninin yeni kokusu olmuştur; duydukça burnunun direğini sızlatmaya bile mecali olmayan.
aldatıldığı andır ben iyiyim imajı verirken aklında bin tilki dolanan çaresizlik.
ilk görüşte aşık olduğu kişiye hayranca ve dolu dolu bakması. * *
oje sürdüğü ve kurumasını beklediği andır, ojesi bulaşmasın diye kolay kolay bir şey yapamaz, yanındakilerden yardım bekler.