bugün

30 yas üstü kadinlar da görülür bu durum.
Manitaya kokoreç ısmarlatılması için en uygun zamandır. Ama kurmak için fazla güzel bir hayal.
Böyle kaliteli kadınları bulmak zordur. Görmüş geçirmiştir, olgundur. Yine de kabul edemem.
Amma tatava yaptınız gerçekten.

Ödemeyeceğim varsa şov yapmam. Ama arada güzel bir yerde yemeğe çıkarırım, ne olacak?
Çoluk çocuk eğleyip burada ağlamayın.
Erkekler tarafından "erkekliğe bok sürdürmek" olarak algılanan durum.
(bkz: paralel evren)
Olsa da yesek. Yemegi degil.
Onların parasına kalmadım. O parayla gidip alışveriş yapsınlar.
günümüzde vakay-i adiyedendir. artık şaşırmıyorum. ha ilk buluşmada erkek öder o bir gelenek ama sonrakilerde kadının ödemesi bir yana arabasıyla evimden alıp dolmabahçe'ye götürdüğünü biliyorum.

ama ilk buluşmada bu tip bir şey yaşanıyorsa kadınlar bundan tahrik olmuyorlar, ıslanmıyorlar. haliyle ikinci buluşma çok zora düşüyor. bu dengeyi düşünerek hareket edin sözlüğün tıfılize birlikleri *
geçenlerde uzaktan akrabam olan bir kız beni yemeğe çıkardı, çıkarmış oldu.

inanın hoş değil.

daha doğrusu bunun işini halledecektik. acıktık. dedi ki güzel iskender yapan bir yer var gel oraya gidelim.

benim ne kadar geri kafalı olduğumu da bilir.
lavaboya diye gidip hesabı ödemiş.

neyse öğrendim.
şeytan dedi ki, git ikinci kez öde.

neymiş, denk geldiğimizde bir iki kere kahve ısmarlamışım.
hep sen ısmarlıyodun bu kez benden olsun dedim dedi.

biz erkekler için iyi niyetlisiniz evet ama hoş değil kızlar.
sevgilimiz, annemiz, kardeşimiz, kuzenimiz, akrabamız, arkadaşımız olun fark etmez.
kendim de dahil tanıdığım tüm kadınlar hesap ödemek için yanındaki erkekle tartışır, ısrar eder. izin verilmezse de bir sonraki yemeği mutlaka kadın kendi öder. Erkeğin, arkasından buna benzer laflar söylemesini istemez çünkü. Sizin görüştüğünüz kadınlarda bir sıkıntı var diye düşünüyorum.
Biz erkek cinsinin asla göremeyeceği türden jest. Hele ki biz Türk erkekleri hiç göremeyiz.
Çünkü onlara göre sıçtıkları boku silmek için gerekli tuvalet kağıdını Bile erkekler almalı.