bugün

özel gündem yaratarak, kuşa bak deyip medya eliyle yarattığı gündemler vasıtasıyla gözden ve ilgiden uzak gerçekleştirilen uygulamalardır.

1 kürtajla 4 kuş:

1. 3. köprü ihalesi tamamlandı.
2. Kentsel Dönüşüm Yasası onaylandı.
3. THY işçilerinin grev hakkı kaldırıldı.
4. Uludere unutturuldu.

bu konuyla ilgili prof. dr. osman eskicioğlu'nun tespitleri çok manidardır:

--spoiler--
Bireyleri ve insanları düşünemez hale getiren, onların eğitim ve öğretimini de buna göre sürdüren liberalizm ve kapitalizm eskisi, bu eksik medeniyetin ortaya koyduğu bozuk sistem ve rejimin eşyanın tabiatına ters düşen yanlışlarını, eksik ve aksaklıklarını göremeyenler, gözleri kör olanlardır. Bu insanları ve toplumu aldatmak ve kandırmak adına, kuşa bak kuşa! deyip malı götüren sermaye babalarının maşası olan medyanın gündem oluşturması da belirlemesi de veya kamuoyu yaratması da hep kandırmacadır ve toplumu kullanma saygısızlığından başka bir şey değildir. Eskiden bu işi, cahiliye Arap toplumlarında şairler yapardı. Onlar gündem belirlemeye ve kamuoyu oluşturmaya çalışırlardı.
--spoiler--

ve de meral tamer'in vurgusu çok önemli:

--spoiler--
Başbakan Erdoğan, iktidara geldiğinden bu yana son derece bilinçli bir iletişim stratejisini başarıyla uyguluyor. Her zaman ve her koşulda gündemi kendisi belirliyor; bizler de her seferinde sürüler halinde oltaya takılıyoruz.Son kürtaj meselesi de aynı stratejinin bir parçası. Uludere ya da benzeri bir konuda, kendi öngördüğünden farklı bir gündem oluşmaya başladığı anda Erdoğan, ortaya mümkünse çok provokatif bir konu atıyor. Böylelikle hem gündemi kendisi belirlemiş, hem de daha önemlisi, gündemi kendisinin denetlemekte zorluk çekeceği konulardan, dilediği bir başka konuya kaydırmış oluyor.Bir kısım iletişimcilere göre en doğru davranış, Başbakan'ın bu türden amacı belli çıkışlarına cevap yetiştirmek yerine, konuyla ilgilenmez görünüp medyada hiç yer vermemek ve böylelikle Erdoğan'ın asıl amacına ulaşmasını engellemek!

''Ekilen tarla'' kadın!Düşünsenize, Başbakan'ın ''Her kürtaj bir Uludere''dir; dediği günün ertesinde, 3-5 yandaş medyadışında kalan gazetelerin hiçbirinde bu sözleri yer bulmayıp, başta Uludere olmak üzere gerçek gündem manşete taşınsaydı, Erdoğan nasıl da düş kırıklığına uğrardı kim bilir?Ama olmuyor işte! Hele Başbakan, gündem değiştirmek için bile kadın bedenini kullanmakta beis görmüyorsa, biz kadınlar da sessiz kalamayız elbette.AKP'nin seçim bildirgesinde kürtaj diye bir konu yok. Ne var ki Erdoğan, son dönemde edindiği aşırı özgüvenle kadınları eve ve kapana kıstırmaya yönelik hamlelerine her gün bir yenisini eklemekten geri durmuyor. Sosyalist Feminist Kolektif'in deyişiyle kendi gücünden sarhoş olmuş bir Başbakan, ''tohumu saçan'' erkek, ''ekilen tarla''; kadın zihniyetiyle toplum mühendisliği yapıyor!



HKP'den mektup, Kadın STK'lar son 3 gündür ardı ardına yayınladıkları basın duyurularıyla tepkilerini dile getiriyorlar. Haklı Kadın Platformu (HKP) olarak biz, Başbakan'a bir mektup yazdık ve dedik ki:''Sayın Başbakan,Son zamanlardaki açıklamalarınız, devletin kadın bedeni üzerinde yeniden söz hakkı istediğini düşündürmekte, bizi kaygılandırmaktadır. ilgisi olsun olmasın tüm platformlarda kadın ve bedeni üzerinden siyaset yapmayı bırakınız.* istenmeyen gebeliklerin kürtaj dışında engellenmesini istiyorsanız, yurttaşlarımızın doğum kontrolü konusunda bilinçlendirilmesi ve ücretsiz hizmet alabilmesi için çalışınız.* Nüfusumuzun artmasını ve güçlü bir ülke olmamızı istiyorsanız, önce kaliteli eğitimi Türkiye'nin her köşesindeki kız ve erkek öğrencilere eşit bir şekilde ulaştırınız.* Her anne-babaya, çocuklarının eğitimini, geleceğini istediği gibi sağlayacak işi ve geliri elde edeceği ekonomik fırsatlar sununuz.* 2005 yılında iktidarınız sırasında Ceza Yasası'nda düzenlemesini yaptığınız kürtajı, şimdi birdenbire cinayet olarak görmeye başladıysanız, Türkiye'de her gün işlenen en az beş kadın cinayetini de görünüz, engelleyici düzenlemeleri yapınız.* Sezaryene karşıysanız, hastanelerde gereksiz yere yapılan tüm tetkiklere bir düzenleme getirilmesini sağlayınız.* Kadınların kendi bedenleri üzerindeki söz haklarını, istediği zaman, istediği kadar çocukdoğurabilme özgürlüklerini tartışmayınız, tartıştırmayınız.Biz kadınlar var oluşumuz ve duruşumuzla ilgili kazanılmış tüm haklarımızı hiç kimsenin yeniden tartışmaya açmasını uygun bulmuyoruz.''


--spoiler--

ve sırada yeni anayasa var...

uyumadan, uyutulmadan tüm karanlık, kadın, insanlık ve emek düşmanı zihniyetlere karşı birlik olarak tepkini ve sesini duyurma zamanı. zaten her gün yüzlerindeki maskeler tüm medya parlatmasına rağmen erimekte...
--spoiler--
Aselsan'ın %51 hissesi israil Devlet Şirketi ISRAEL MILItArY INDUSTRIES'e satıldı..
--spoiler--
--spoiler--
KUZEY KıBRıS TÜRK CUMHURiYETi Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti olarak değişti TÜRK Kelimesini de çıkardılar.
--spoiler--