bugün

Bu önermeye göre herşey yalan. Herkes yalancı. O halde allahı inkar edenler neci ?
güven denen duyguyu kendinizden başka kimseye duymayın. tamam aile faktörü de var tabii benim öyle bir sorunum da yok ama o da kişiden kişiye değişiyor ne yazık ki. birine güvenmek hayatta yapılabilecek en büyük hatalardan birisi. hele de bu hayatınızı değiştirecek noktaya getiren bir karara sebep olacaksa. kimse için fedakarlık yapmaya da gerek yok bu durumda. ha ben yaptım o salaklığı o ayrı konu da siz yapmayın. adı üstünde birine güvenmek gerçekten bu zamanda büyük aptallık. sonra bir bakmışsınız iki bavul bir çanta yapayalnız sokakta kalmışsınız. kendinizi bu duruma sokacak herhangi bir eylemde bulunmayın. ola ki bulundunuz o zaman sonucuna da katlanırsınız. bedeli ne kadar ağır olursa olsun. başa gelen çekilir.
tanım: bir insana güvendikten sonra hayal kırıklığına uğramış insanın haklı isyanıdır.
güven acıtır. mesele güvenmek değil mesele neye güveneceğini bilmek. her koşulda güveniyorum demek en boktan meselede bile sarsar. gerek yok rahat ol..
Bir insana güvenmemenin yalnızlığı.
neden mantıksız olsun dedirtir. güven sevginin sonucunda oluşan bir şeydir. ayrıca, unutmayın: hayal kırıklığına uğratmayan insan yoktur. bu durumda uğramayan insan da yoktur. evet.
Bu hayatın büyük bir çelişkisidir, şöyle ki insanoğlu değişkendir, unutkandır. atıyorum en basitinden geçen sene aldığın bi kıyafetı bu sene beğenıpde giymiyorsun sonra toz bezi olarak hayatına devam edıyor o kıyafet. bu sene olan fikirlerin de bidahaki sene gelişebilir yahut değişebilir. bir insan hayatımıza girdi diyelim "ölene kadar senınle kalıcam" dedı bir süre sonra bu insanın fikirleri ve bizim fikirlerimiz değişip uyuşmamaya başlayabilir. burda giden kişinin arkasından "sana güvenmiştim" demenın bir mantığı yok çünkü o kişi de o zamanlar senı severken sonsuza dek yanında kalacağını sanmıştı ama değişti işte bişeyler. bu durumda kimseye güvenmeyelim mi? buda olmaz çünkü kimseye güvenmeden yaşayamaz insanoğlu. yolda kaldın birine adres soruyosun bu bile birine güvenmektir, alışveriş yaparken kasadaki kadın paraüstünüzü getiriyorum şimdi deyıp gitti bu da güvenmektir. tatile çıkarken komşuya çiçeklerini bıraktın bu da. yani insan güvenmek zorunda ama değişimlerin bilincinde olarak güvenmek zorunda.
Romalılar, yurttaşlarım, insanlara güvenecekseniz götünüzü yağlayınız.
Mantık kısmı orada devre dışı kalıyor. Mantık olsa zaten güvenemezsin. Yaratılışta o bölümde bir açıklık var bence. işte sırtına hançeri yiyeceğini bile bile güveniyor insan.
tekrar gibi olacak ama ben kendime güvenmiyorum bir başkasına nasıl güveneyim?
ben güveniyorum ama anlık güveniyorum. neden? çünkü şu an benim yanımda tamam. ama sonra gidebilir. gitmeyeceğim dememiştir. gideceğim de dememiştir. demk ki kafasına ne eserse onu yapacak. garantisi yok yani. anlık güvenin..
ne yapacaksın güvenmeyip. paranoyak gibi herkesten şüphe ederek, sürekli gard alarak yaşanmaz. sadece mesafeyi koruyarak çok incinmemeyi sağlayabilirsiniz. başka yolu yok.
gerçekten de mantıksızdır. insan zaafları olan bir canlıdır ve insana güven ona kaldıramayacağı yükü yükleyip bilerek onu da kendinden utanacak hale getirmektir.
hepimiz insanız ve hepimizin ciddi ciddi zaafları var, böyle bir ortamda kimse asarım, senin için ölürüm, gerekirse götümü keser yemeğe katar gene de seni aç bırakmam demesin.
bunlar yapmacık olmaktan öteye gitmiyor. seni istiyorum, seni arzuluyorum, şu fani dünyada iki üç posta atıp gideceğim değin yeter.
abartılı cümleler kurup kendinizi altında ezdirmeyin, sonra sürüngene dönüyor insanlar.
olasılıklar içinde en az mantıksız olan güvenme durumu. ne yapak cinlere mi güvenek.
Sanırım yeryüzündeki en büyük mantıksızlıklardan birisidir.

On saniye sonra ne yapacağı kestirilemeyen, hormonları tarafından yönetilen bir canlıya güvenmenin tek bir mantıklı yanı olamaz. Eğer bu canlıya güvenilirse, sırtta bol bıçak yarası kaçınılmazdır.