bugün

Bana kalırsa günümüz ilişkileri genelinin hayalkırıklığı ve üzüntüyle bitmesinin sebebidir. Bir ilişkiye başlarken, ilişkinin adını koyma hastalığımız sayesinde beraber geçirilen zamanı, o anı bir kenara bırakıp geleceğe yöneliyoruz. Gelecek için birliktelik hayalleri kurup kökleştikçe ilişki gergin seviyeye ulaşıyor. Bu yüzden eskaza işler kötü gittiğinde de teşekkür edip ayrılmak zor oluyor. Birbirimize zarar verip kalp kırıyoruz.

Halbuki o kişi olsa da olmasa da bir şekilde geçecek zaman birimini, o kişi sayesinde güzel geçirmiş olduğumuz gerçeği var. Aslında hepimiz aynı yöne giden otobüs yolcuları gibi ufak ufak parçalarla dahiliz birbirimizin hayatına. Herkesin elbette bir son durağı var. O menzile ulaşıncaya kadar geçtiğimiz istasyonlara, duraklara teşekkür etmeyi becerebilmeliyiz.

Sonunu düşünmeden başlayalım hele, bakalım hayat bizi nereye götürecek.
(bkz: sonunu düşünen kahraman olamaz)
senden çok iyi dost olur demiştim 4 yılı devirdik baya yanlış hesaplamışım ben bu ilişkiyi.
başlamadan hesap etme takıntısından hallice,erikson amcaya göre temel güvene karşı güvensizlik döneminde yaşanılan sorunlardan kaynaklanabilir. şu sıralar annemden geçmişle ilgili ayrıntılı bilgiler alarak kökenini bulmaya çalıştığım problemdir.
her şeyi kontrol altında tutmak zorunda hisseden insanların mutsuzluk kaynağıdır. akışına bırakmak gerekir.
evlenicez değil miyle başlayıp inşallah kendin gibi birini seversinle biten sürecin yanılgısıdır.
Hani zamanında memati reyiz bi laf etdiydi.
(bkz: sonunu düsünen kahraman olamaz)
güncel Önemli Başlıklar