bir halkı aptallaştırmak

zamanında romalıların şu zamanda da amerika'nın yapmakta olduğu eylem.

hiçte zor değildir. (bkz: televizyon)

din kültürü derslerini haftada 3 saat vererek gerçekleştirilebilecek eylem.*
eksiler üzerine edit: 3 yeterli değilmiş efendim.

kömür yardımı alacak kadar muhtaç edip fakirleştirmek sonra kömür yardımı verip şükrettirmek.
(bkz: akp bunu iyi bilir)

üç yaşında kız ise; kafasını kapatıp, çorba tarifleri öğreterek, erkek ise; dört yaşında ayet ezberletmek hiç şüphesiz zeki olması yeterlidir. yedi yaşına geldiklerinde kız erkek farketmez beş vakit namaz kılarak hiper zeka olurlar. tıpkı örneklerinde olduğu gibi: arabistan, afganistan, ırak...vs. istiklal marşına, ulusalcılığa, onurlu, antiemparyalist bağımsız yaşam umudu aşılamaya gerek yoktur, aptal olur insanlar.

ona öğrenme kabiliyetini vermezseniz, nasıl ezberleneceğini gösterirseniz, işi garantiye alırsınız.
(bkz: türk eğitim sistemi)
(bkz: ağaç yaşken eğilir)

halkı halk yapan ve bir arada tutan birtakım temel değerleri kaldırarak yerine kendi uygun gördüklerinizi getirmek. akabinde insanların sizin değerlerinize tapması, aptallaşması, her gösterdiğinize sürüler halinde koşmasıdır.

(bkz: halka kendi dilini unutturmak)
(bkz: ilkokulda ingilizce dersi verilmesi)

yıllardır teknolojinin getirdikleriyle birlikte topluma uygulanan şeydir (bkz: Tv basın medya).

çok kolay televizyonculuk yapın. sabah kayınpederim arkamdan dolandı emmim oğlu beni samanlıkta becerdi oy oy diye bağıran parayla tutulmuş birkaç tipi çıkarın prorama seda abla ve türevleri de vah bacım ah bacım diye diye versin gazı. sonra üstüne evlendirme programı yayınlayın koyun fıkır fıkır bi kız göbek atsın evi maaşı olan koca arayan yetmişlik teyzeleri toplayın ekrana. haber bültenlerini hiç saymayalım sonra yemekteyiz krizdeyiz efendime söyliyeyim dizi dizi inciyiz derken oldu gece yarısı.alın size süper aptal bir halk. beyin hücrelerimizi öldürmenin daha iyi bir yöntemi olamaz.

dışarıdan herhangi bir müdehaleye gerek olmayan eylemdir. biz kendi kendimize bu iş çok güzel yapıyoruz. mesela açıp okuyoruz sabahları gazeteleri;

birisi kızına tecavüz edeni damatlığa kabul etmiş. birisi bu parkta nasıl el ele oturursunuz diye birilerini öldürmüş. birisi çalmış, çalmış, çalmış ama birileri onu omuzlar üstüne almış. birisi yemiş, yemiş, yemiş ama işini de yapmış. birileri uyarmış bu trenler kaza yapar diye, birileri dinlememiş, birileri bu dinlemeyen yüzünden ölmüş. birileri bir çukur açmış ama kapamamış, birileri de bu çukura düşüp ölmüş. birileri her devirde başka birilerinin gazına gelip daha başka birilerinin canını yakmış....

gibi şeyler okuyoruz. aptallaşıyoruz.

(bkz: televizyon)
(bkz: bilgisayar)
(bkz: bilimum teknoloji ürünleri)

iki tane darbe yapmak da yeterli olabilir. Bir halk, darbeden hoşnut olacak duruma getirilir mi? Getirilir. (bkz: our boys have done it)

1- aşırı dinci mahlukların toplum içerisinde fink atmasını sağlayarak hatta onları devletin üst kademelerine getirerek, kitlelerin rahatça yönlendirilmesini sağlayan "aptallaştırma" hareketini gerçekleştirebiliriz.

2- kültürel bilinçsizliğin getirdiği boşluğu amerikan kültürüyle doldurarak aptallaştırabiliriz.

3- bağımsızlığını yeni kazanmış, üretmeyi yeni öğrenen ve ayakları yeni yere basan bir toplumu sözde yardımlarla yönlendirerek...

(bkz: truman doktrini) (bkz: marshall planı)

(bkz: çok şükür bugün de doyduk)

1950'lerde demokrat partiyle başlayan süreçtir. kırsal alandaki halkın yeterince bilinçlenmesi için açılan halkevleri kapatılmıştır ve dine büyük vurgu yapılmıştır. o dönemden günümüze kadar sürdürülen politikalar ya bunların devamı ya da bunlara benzer politikalardır.

paramparça aşklar köpekler filminde esas oğlanın anası televizyonun karşısına geçer her gün aynı saatte. izlediği program bellidir. zayıflama haplarının pazarlamasının yapıldığı, kullananların aman efendim ben binbeşyüz kiloydum şimdi tığ gibi oldum dediği cinsten bir programdır bu. kadın izlediği programın etkisiyle hapların müptelası olur, öyle ki ölüme sebep olacak kadar zayıflamıştır. ama hapların sayesinde değil, hiçbir şey yemediği için olmuştur bu.

şimdi gündüz saatlerinde televizyonlarımızda yayınlanan programlara bir bakın. seda sabah sabah beyninizi bir tokatlıyor, sizi güne hazırlıyor. sonra gelenleri zaten sadece izlemek için izliyorsunuz. anlamak, algılamak için değil.