bugün

öncelikle belirtmeliyim ki imf'i savunmak gibi bir gayem yok. ancak gelişmekte olan ülkeler ile imf arasındaki ilişki çogu kişi tarafından tam olarak anlaşılamamaktadır.

imf'in kurulduğu günden bu güne, kredi verdiği ülkelere en büyük faydası ülkede günah keçisi haline gelmesidir.

ülkemizden örnek vermek gerekirse: asgari ücret mi düşürülecek, zam mı yapılacak, vergi mi arttırılacak hükümet hemen "biz de yapmak istemeyiz ama imf ısrar ediyor" geyiğine yatar ve bu bir yalandır. tamamen manipulasyondur.

imf'e olan borcumuzu ödeyebilecek durumda olduğumuzu birçok kez söyleyen hükümetler nedense bu borcu kapatmayı düşünmezler. çünkü böyle bir günah keçisini kaybetmek istemezler.
ekonomi yönetiminde imf'in yönlendiriciliğinden vazgeçemezler çünkü bir kriz olduğunda bütün suçu imf'e atma lüksünden mahrum kalmak istemezler. halen imf ile olan ilişkimizin asıl nedeni sorumluluk almak istemeyen hükümetlerdir.

imf'in kendisi de böyle bir görev üstlendiğini gizlemez. buna rağmen bazıları halen imf'i eleştirip muhalefet yaptığını zannetmektedir.

imf'in ekonomi yönetiminde ne denli başarılı olduğu ise ekonomistler arasında taşşak konusu olmalarından anlaşılabilir. son 10 yılda yaptıkları yorumlardan, öngörülerden neredeyse hiç biri tutmamıştır. bunun dışında yine aynı dönemde tamamen amerikan güdümüne girmeleri de ne denli başarılı bir kurum olduklarının göstergesidir.
güncel Önemli Başlıklar