bugün

''ah ah, ''sevgili günlük'' diye zenginlerin çıkardığı bir kelimeyi kullanmak ne zoruma gidiyor bir bilsen. sana ne desem ki bilmiyorum. elbet bir gün bunu keşfedeceğim ama o zaman kadar sana 'günlük' diye değil 'sen' diye hitap edeceğim tıpkı bir ede gibi.

bu yazıları yazmakta belki zenginlerin yapacağı bir iş gibi geliyor. zenginler o kadar herşeyi sahiplenmişler ki, 2-3 satır birşey yazsak bunları fakirlerden beklenmeyecek şeyler olarak görüyorlar. ama bu asla böyle değil, fakirlerde yazar, onlarda duygularını bir şeylere aktarmaya çalışırlar...

sabah kalkmanın bu kadar zor olduğunu hiç bilmezdim. kuş tüyü değilde koyunların postunda yatmak daha zevkli fakat bunun tersinin söylenmesi yüzünden başımıza çok şey geldi... bu sabah kalktım, yapacak elbette bir şey yoktu. boynum, yatağın çarpıklığı ve bozukluğu yüzünden yine tutulmuş. ne yiyeceğimi bilmiyorum. dolap bomboş gibi sadece 2 parça ekmek var, kuru bayatlamış ekmek. ama en iyisi onu akşam yemeğinde yemek. yatağımın bir kenarında bir avuç ezilmiş tütün parçası buluyorum, ah birde içine koyabileceğim bir cigara bulabilsem, ne güzel olurdu. en iyisi bir pecete kağıdı bulup tütünleri ona sarıp içmek, yoksa nasıl tadına varabilirim tütünün. ya da ağzıma atıp çiğnemeliyim? aç karnına tütün insanı öldürü mü acaba? zenginlerin yarım bıraktığı sigaraları içen fakirler varmıdır acaba?
ah ah gözü kör olsun bu zengin düzeninin, elbet bir gün bu düzen değişecektir. sabahleyin sıcak ekmekleriyle balkonda kral gibi kahvaltı yapanların egemenliği elbet bir gün sona erecektir. ve elbet bizde bir gün gönül rahatlığıyla ''herkes bizim gibi fakir'' diyerek mutlu bir şekilde yaşayabileceğizdir... ''
(bkz: fakirliğin farkedildiği anlar)
sevgili günlük,

yok lan ne günlüğü ya, günlük defteri alacak para var da sanki.
sevgili günlük seni satıyorum yoksa açlıktan ölücem. hoşçakal.
sevgili sayfa;
seni yolda bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum ama kalemi nerden bulduğumu sorma. herşeyi sana yazamam, okunmasından korkuyorum, bu konuyu konuşmuştuk.
bugün belediye parkındaki havuzda yüzümü yıkarken suyun içinde bir kaç bozukluk buldum. yani senin anlayacağın yarın yine ordayım. kahvanenin içi sıcaktır şimdi, ben oraya gidiyorum. belki halit abi çay söyler, kaçtım.
Dönercinin daha fazla et koyması için dönerciye ' abi işin zor' demek.
Sırf ikinci ayrana para vermemek adına ayranla dönerin finalini aynı zamana denk getirmek.
bugün interneti kestiler internet cafeden entry giriyorum.
Sevgili Günlük,
Seni yazabileceğim bir defterim bile yok bu yüzden bu satırları birazdan silinecek olsa da camdaki buğuya yazıyorum.
afrikada günlük 1 doların altında geçinen insanlar var.
güncel Önemli Başlıklar