bugün

bir arkadaşımın yapmış olduğu eylem.

bir eşcinselin babasına- annesine eşcinsel olduğunu söylemesi zorken bunu başarmış insandır bu. artık aileye düşüyor kabullenme- kabullenmeme.

serkan adlı biri ile tanıştım geçen gece. anlattıkça yazasım geldi bir şeyleri. şaşırdım çünkü, türkiye' de bu tarz bir olayın yaşanabileceğini tahmin etmezdim ama varmış demek ki. okumuş ve kültürlü bir insanın neler yapabileceğine şahit oldum bir kez daha.

- nasıl söyledin peki eşcinsel olduğunu?
- ergenliğe girince kendimdeki değişikliği farkettim ve babama söyledim ilk kez bunu. direkt " baba ben erkeklerden hoşlanıyorum." dedim. babam anlayışlı ve kültürlü bir insandı ama buna tepki göstermesini bekliyordum. babam yatak odamın kimseyi ilgilendirmediğini söyledi bana, " bir şeyler yaşamak istiyorsan önce bundan emin olalım, sonrasını düşünürüz." dedi.

kendi babam geliyor gözümün önüne. içim bi tuhaf oluyor, " acaba yanlış mı yaptım?" diyorum. " babamın tek çocuğuydum, hazmedemez biliyordum. keşke..."

arkadaşım konuşmaya devam ediyor:

- psikoloğa gittim bi süre, sonra psikolog babamla konuşmak istedi ve durumun netliğini açıkladı ona. annem ve babam psikoloğa gidip bana nasıl davranacaklarını soruyorlardı sık sık. o sırada ben biriyle tanıştım, ilk erkek arkadaşımla. annem ve babama psikolog " erkek arkadaşı varsa tanışın, sakın yalnız olduğunu hissettirmeyin oğlunuza." demiş. öyle başladı ilk.
- babam nasıl karşıladı erkek arkadaşını ?
- babam ilk başlarda durumu kabullenmek istemedi ama annem ikna etti onu hep. babamın ağladığını çok gördüm, annem olmasaydı babam başaramazdı bu durumu kabullenmeyi sanıyorum.
- şimdiki erkek arkadaşını biliyor mu ailen?
- biliyorlar tabi ki. hiçbir şeyimi saklamam ailemden. annemle alışverişe bile çıkıyor erkek arkadaşım.

erkek arkadaşım ile babamın tanıştığını düşünemiyorum bile. babama söylerken onun vereceği tepkinin bu tarz bir tepki olmayacağını elbette biliyordum. ama yine de söyledim. babam " önemli değil oğlum, biz seni her türlü seviyoruz." mu diyecekti? tabi ki hayır. dediğim gibi, hayal bile edemiyorum babamın erkek arkadaşımla tanışmasını, bana anlayışla yaklaşmasını.

babam, annem, ben ve erkek arkadaşım aynı sofradayız. bunu hayal bile edemiyorum. arkadaşım adına seviniyorum ama içim burkuluyor. belki diye umut ediyorum kendi kendime. babam olmaz ama belki annem. annemle buluşmalıyım diye düşünüyorum, belki erkek arkadaşımla tanışır hem. belki alışverişe bile çıkarlar beraber...

- babanla arası nasıl yeni sevgilinin?
- geçen fenerbahçe maçını izlemişlerdi.

-haydar bokunu yiyim çocuklara sert çıkma.
-gonuşma lan.
-şimdi gelecekler, n'olur sakin ol haydarım.
-kes.
-hoş geldiniz çocuklar.
-hoş bulduk. anne, baba bu benim sevgilim oral.
-isimde cuk diye oturmuş ibne'ye.
-haydarrr !
-babaaaa !
(bkz: bizim bi arkadaş)
(bkz: göt büyük olunca sallamak zor olmasa gerek)

--spoiler--
- biliyorlar tabi ki. hiçbir şeyimi saklamam ailemden. annemle alışverişe bile çıkıyor erkek arkadaşım.
--spoiler--

türkiye'de böyle geniş bir aile yoktur efenim. mümkün olamaz yani. beraber iç çamaşırı da seçiyorlar de tam olsun. atmasyonun bu kadarı yani.
dünyanın hiç bir yerinde normal karşılanmayacak bir durumdur. * kültürlü olmakla, okumuş bilmiş olmakla alakası olmayan hadisedir. cinsellikte normal olmak veya normal olmamak vardır. bunların seçimi adı üstünde normal olmayan tarzdır ki bahsi geçen durumda normal bir karşılama beklemek saflıktır.

hikayede geçen "bir arkadaşım" modeli tamamen hayal ürünüdür. kendisi gay olan bir baba bile, toplum içinde gay kimliğiyle var olabilmenin mümkün olmadığının bilincinde olarak oğlunun böyle bir eğilimi olmasını istemez. suçlu toplum değildir kesinlikle. dediğim gibi normal olmayan normal karşılanamaz. hele ki en gelişmiş toplumlarda bile tabu olan cinsellikle ilgiliyse.
anne babanın evladı üzerine titrediği yıl kadar zaman kurduğu pembe hayallerin dabıl olduğu andır zannımca. çifte pembe!

peki var olduğu andan itibaren tüm hayallerini üzerine bina ettiği oğlundan bu derece ağır bir sol kroşe yemeyi hangi ebeveyn hakeder?

veya bir evladın ben ne yaparsam yapayım ailem benim her türlü şımarıklığımı çekmek zorunda, aksi halde beni tümden kaybederler şantajını yapmaya nereye kadar hakkı vardır ?

ebeveyn olarak ne acıdır ki evladın yaptığı en dipteki eylemleri bile çekmektir vazifeleri ve bunu da umutlarını gömdükleri mezarın üzerini kapatarak yaparlar.
en acıyı yaşatmaya evladın hakkı vardır zira kendi hayatını yaşamaya hakkı vardır (!) başkalarının olamayacak kadar can olanların hayatlarını hiçe sayma pahasına kendi hayatlarını yaşarlar...

ve anne alışverişe bile çıkar, annedir ya...

edit:sözlükte normal hayatta olduklarından daha cürretkar bunlar, eksileyen eksileyene dostlar.
(bkz: ailecek korkuyoruz) *
(b: baba) (sti: sevgilisini tanıştıran ibne) (is:ibnenin sevgilisi)

sözü edilen fenerbahçe maçı sırasında...

b: ya bu güiza çok koşuyor dimi
is: evet efendim
b: baya yapılı da güçlü kuvvetli..
is: bende farkettim..
sti: demek farkettin.. hıh..
is: yok yani futbolcu ya o bakımdan canım
sti: yok yok anladım ben anlayacağımı..
b: Allah belanızı versin!
tıbba göre gayet normal olan eşcinsel kimsenin gayet normal bir arzusudur. zira yüzyıllar önce eşcinselliğin normal, heteroseksüelliğin anormal sayıldığı toplum yapısı da vardı. çoğunluğun yaptığı doğruysa, bir erkeğin elinde olmadan bir erkeğe aşık olması suçsa, toprağa gidene kadar bu suçu işleyeceğim. senin gözünde anormal olsam kaç yazar bre cahil?
tarihten ders almamış kültürsüz ebeveynlerin kabullenebileceği eylemdir.

(bkz: pompei sapkınları)
hiç de doğal bi durum değildir, anne baba için zaten çocuklarının eşcinsel olması büyük bir sorundur, bide arkadaşıyla tanışmak herkes kaldıramaya bilir.
aileye yazık.