bugün

duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
o zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme…
bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme
harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
isyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme!!
şems’in gidişinden sonra hz. mevlana’nın dilinden dökülen sözler. başka şiir aramaya gerek var mı ?
bir erkekten erkeğe yazılmış olması biraz garip ama konumuz o değil .
dizi dediğin nedir,var mı maçın dünyada eşi
en klas topçuların yükleniyor 4 ü 5i
(bkz: küçük iskender) **
kısa , öz ve en az girifte sahip olan şiirdir.. anlatacağını anlatmak kafidir.. ekstradan süslemeye lüzum yoktur; çünkü biz erkeklerin dünyasında fazladan olan herşey lüzumsuzdur.. çoğu zaman yerini içten bir seni seviyorum bile tutabilir..
kredi kartını kullanmak istemiyorum,
bugün senden parada istemiyorum,
sinemaya ne gerek var, tvde bir sürü dizi var,
seni sadece sen olduğun için seviyorum,
başımda ağrımıyor,
baksana bana,
heyyy,
uyudun mu?
uyumuş,
canım benim ya...
üzerini örteyim sevgilim.
yerim seni ben ya, kıyamam...
sen
erim,erkeğim
canyoldaşım sevdiğim

sen umutsuz gecemde bir nefes yanımda
sen bütün sevaplarımın
hediyesi
sen güneş yakarken bir yaz gününde
kollarını açmış üstümde
gölge edensin

sen benim otuz yaşımın her bir gününde
beklediğim
sen bir gece yaşlar dökülürken gözlerimden
yanağını bana yastık edensin

sen erim, erkeğim
canyoldaşım sevdiğim

sitem ederim kadere
bunca bekledim...
ileride vereceğine dair herhangi bir ışık barındıran her türlü şiir.

aradınnı polisi?
henüz yazılmamış olandır. *
erkekler senin yazdığın o şiiri eline alıp, şöyle bir evirip çevirir sonra "yenir mi ki bu??" der, sende " allah belanı versin hüzeyinnnn" modunda zırlarsın sonra * o yüzden atraksiyona girme onlara şiir yerine son çıkan pc oyunlarından birini hediye et daha çok makbule geçer kanımca.
ilk aşkım
sen benim ilk aşkımdın
gizli mabedimdin
kimse giremedi
dokunamadı mabedime
ben seni karşılık beklemeden
korkusuzca sevdim
bile bile ateşe attım kendimi
herşeyde eryerde sen vardın.

gururumu ayaklar altına serdim
ben seni sevdim
sen benim bastıramadığım duygum
uçurumum oldun

kırıldım gücendim
içimde yanan ateş oldun
yıllar geçti kül oldun
senin yerine kimseler geçemedi
kıramadı kimse zincirlerimi
ellerim kalem tutmaz oldu
aklımda sen
fikrimde sen

kimse sen gibi değildi
bir eksiklik vardı içimde
hep bir burukluk
sensiz mevsimlerim kış oldu
sevemedim bi tanem
ne senden önce
nede senden sonra..

lannuellia..
zamanın kısrağında boğ beni
canımı yak
ellerimi beynimden ayır
senden uzağa fırlat
senden olabildiğince uzağa
sensiz kalmanın yolunu bul
kendinden uzağa
ve kendinden yakına
kaç benden
kaç
uzaklaş
ben yapamıyorum

gururumu al
gururumu ayaklaırnın altına
gururumdan kaç
gururum toprağın altında
ez mezarımdan çıkan otlarımı
sarıp iç
bad triplerimde boğul
yüzmeyi öğrenirsen duygularında
erkek olursun o zaman!
sevişmeyi de öğrenirsin beş duyunla
hem ben acıkıyorum hala
hala vitamin istiyor bünyem
senden uzakta
hala nefes alıyor kalbim
güneşin doğuşuna seviniyor
kafası dumanlı gecenin sonunda
gecelerimden kaç
gecelerimden uzaklaş
ben yapamıyorum

gariban sevinçlerinin üzerine sal
dumanını karnına çek
ve bırak
zira karnının üstündeki dalgalanma
bensiz çırpınıyor
içindeki kalp çürümüş
hayat damarının kanını pompalamıyor
sen yaşa diye
sen yaşamazken
sen nefes almazken özgürce doğada
doğa senin evindi
unuttun
kendini unuttuğun yere bir bak
kendinden uzağa
kaçma
kendinden yakına
sokul
damarlarına
kokainin ilerlediği yoldan git
egona
kendinin tanrıyla birleştiği yolu izle
unut
unutkanlıktan kaçma
hatırlatandan kaç
kaç benden
olabildiğince uzağa
görmeyeyim koklamayayım çürümeni
şimdi ruhundan uzakta
günlerini geçiriyorsun
sanıyorsun ki yaşamak bu
sanıyorsun ki çiçeklerini kokluyorsun
sanıyorsun ki balkonda Uv ışıklarının
en yararlı tazeliğini tadıyor
yalan!
yalandan kaç
en uzağa
sen de herkes gibi
kaç
doğandan olduğundan ve olacağından kaç
benden kaç
senden kaç
bizden kaç
ben yapamıyorum.

sol omzunun üzerinden
hayali seyretmek yok artık
tavanı çürümüş gelecek
duvarlarım akıyor
kurduklarım beni
kuruyor
yapıyor ve bozuyor şimdi
çok bozuluyor benliğim buna
gururum ağlıyor
kaç gururumdan
kaç gözyaşlarımdan
içimdeki seni boğuyor

camlarım kırık
camlarım canından değerli olmalıydı
evlerim soğuk
aşkın sıcaklığı sarmalıydı
sen kaç
kaç kalbinden uzağa
kaç hayallerinin çirkin tuzağına
ayağını saracak bir kurt tuzağı
hani kurttun sen?
rüyandaki koyunların atladığı çitten
attım seni
uçurumlara yuvarlan
asıl uçurumlara
görmedin sen
kaçma uçurumlardan
artık seni kurtaracak kimse yok
kaç benden
kurtarıcından kaç
kaç, yap bunu
ben yapamıyorum.

ben de bir hayaldim halbuki
bir hayalin menilenmiş hali
ben de bir rüyaydım halbuki
bir gölgenin gölgesinin gölgesi
şimdi gölgeler arıyorsun sen
kimbilir nerede o?
o kadın ve o kadınlar
kadınları boşver
erkeklerimden kaç
uzaklaş
uzaklaş benden
erkeklerim sen oluyorlar
yazılma ihtimalinin çok düşük olduğu şiirdir.
tabiki bundan kastımız kadınların iyi şiir yazmayı bilmedikleri değildir, gayet de güzel şiirler yazabilirler fakat kadınlar şiir yazmaktan çok kendilerine şiir yazılmasından hoşlanırlar.
hiçbir kadının yazamayacağı şiirdir.
bakışın yakmamış mıydı?
sense bana bakmadın dedin.
diline gül değmemiş miydi?
sense beni dinlemedin dedin.
her günüm senin değil miydi?
sen hiç bana gelmedin dedin.
ellerimi tutmadın mı?
sense hiç dokunmadın dedin.

saçlarımı taramamış mıydı elin?
elimi dahi sürmedim dedin.
tenime tenin değdiğinde,
hislerime sitem ettin.
dillerin lal miydi?
sözlerin kanlı hilal?
dudakların öpmemiş miydi?
sense hiç öpmedim dedin.
tadıma varmamış mıydı tenin?
sen hiç senin olmadım dedin.
adımları atmamış mıydı bedenin?
sen ben hiç gitmedim dedin.
şimdi nerdesin.

başlarken suçlanır kadınlar, hep sitem dolu sözler erkeklerden gelir. kozlar ele geçince erkeğe teslim olan kadındır. her şey karşılıklıdır ancak bir erkeğin en uzun ilişkisi evliliği olsa gerek.