bugün

türk hava yollarının kapalı bayan hostes alımı ile ortadan kalkan yasaktır.
artık yasak değildir. *
AKP'nin yeni anayasada kamuda başörtüsüne serbestlikten vazgeçmesiyle iyice rafa kalkmış konu.
Our boys dedikleri anayasa mahkemesi olacak ki , başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliğini iptal etmiştir. Gerekçeli karar zaten tam komedi. Anayasa değişikliği yapılamayınca doğrudan YÖK kanunu da değişemedi. Krizi baki kılan statükocu ve yasakçı zihniyettir.
yeni bir "our boys have done it" durumudur. onlar söyler, çocukları yapar. sonra unutulur gider, çocukları o arada başka şeyler yapar. kimse de aymaz. kullanıldığının farkına varmaz. 30 yıldır olduğu gibi.
seçim zamanı ortaya çıkarılmak üzere rafa kaldırılmıştır.
çok beklemesine rağmen, yine işe yarayacağı kesindir. sebebi; ülkemizde başörtüsü değil türbanın, zira başörtüsü ile türban aynı şey değildir, takılması ile cennete gideceğini sanan; umudunu türbana bağlamış kesimin var oluşudur. bu kesim o kadar çaresizdir ki, başörtüsü takınca bile kendisini rahat hissetmemektedir. illa ki türban olacaktır. akp de bunu destekleyince keyifler tam olmuştur. kesin cennete gidilecektir.
ama o da ne; akp artık türbanla falan ilgilenmemektedir. ama olsundur. akp neyle ilgilenirse türban odur. şimdi pkk lıları baş tacı etme zamanıdır...
devam ediyor efendim. ısrarla inatla devam ediyor. beceriksiz akp ve mhp nin hukukçuları daha da kemikleşti.

(bkz: zalimler için yaşasın cehennem)
istanbul üniversitesi'nde bu yıl sıklıkla sarfettiğimiz cümledir. zira eskiden türbanın üstüne peruk takalırdı en basitinden, artık türbanın üzerine birde şapka giyiliyor. yasak masak kalmamış madem bir sorunda yok kanırtmanın da bir anlamı yok.
http://www.internethaber....rticle_detail.php?id=8958

veyis ateş'in yazısı:

Hatırlar mısınız?



Başbakan Erdoğan 2008'in Ocak ayında, Medeniyetler ittifakı için gittiği ispanya'dan "Velev ki başörtüsü siyasi bir simge olsun" demişti de, çarşı fena karışmıştı.



Sol mahalle, Cumhurbaşkanı ve Başbakan eşlerinin başörtülü olduğu bir ülkede yaşadıklarını unutarak "Eyvah! Laiklik elden gidiyor" yaygarası koparmış; sağ mahalle, Başbakanın bu çıkışına "Herıld yani" tavrıyla destek atmış; orta mahalle sakinleri ise "Kürt meselesinde bir adım atılmazken, azınlıklar meselesi orta yerde dururken başörtüsü de nereden çıktı canım, ne münasebet" tepkisi vermişti.



Yıl 2009.



Kürt açılımı, Alevi açılımı Ermenistan açılımı...



Kürtler için TRT Şeş televizyonu kuruldu, üniversitelerde Kürt dili enstitüleri açıldı, PKK militanları ülkelerine döndü.



Ne iyi!



Hrant'ın haince katledilmesinin ardından "Ermeni" kavramı üzerinde oluşan "yeniden düşünme" pratiği, Azerbaycan'ı kızdırma pahasına Ermenistan'la gerçekleştirilen normalleşme süreci.



Çok iyi!



Alevilerden alınan vergilerle sadece imamlara değil dedelere de maaş ödenmesi, Cemevleri’nin de ibadethane kapsamına alınması.



Çok çok iyi!



Bugünleri görebilmek için Kürtler de Aleviler de Ermeniler de büyük bedeller ödediler ve şimdi bu bedellerinin karşılığını alıyorlar.



Bedel ödemeye devam eden ama "gün görmeyen" bir sınıf daha var bu ülkede; başı örtülü olanlar.



Yirmi yıldır, ama özellikle de 28 Şubat sürecinde şeditleşen ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye devam ediyorlar hala.



Üniversiteye giremiyorlar, veli olarak mezuniyet törenlerine alınmıyorlar, Başbakan eşi bile olsa çocuklarının askerdeki yemin törenini izleyemiyorlar, Çanakkale şehitliğini ziyaret edemiyorlar.



(Başörtülü olduğu için evlenememe, tedavi olamama gibi olayları münferit sayarak genellemeyelim hadi.)



insanlık onurunun aşağılanması için yeterli değil mi bunlar?



Bunca "gâvur eziyetine" bunca insanlık dışı muameleye rağmen, bu insanlardan hiçbiri ne eline silah alıp dağa çıktı, ne de kerim saydığı devletine karşı isyan etti.



"Sıkmabaş" "karafatma" "örümcekkafalı" "Hititler döneminde fahişeler de başını örtermiş" çirkefliklerine ses etmediler, sabırla beklediler.



Üniversiteye gidemeyen evine, köyüne döndü; kışladan içeri alınmayan tel örgülerin kenarından izledi oğlunu.

Açılımlara var gücüyle destek veren demokratlar, liberaller, muhafazakarlar, ortanın solundakiler, sağındakiler, oradakiler buradakiler!


Bütün bu perakende açılımların toptan adı "Demokratik Açılım" ise eğer, başı örtülü insanlar da bir açılımı hak etmiyor mu?
pkk'ya her türlü kolaylığı sağlayan, teröristlere iş, ailelerine tazminat vermeyi planlayan, üniversitede kürtçe bölüm açacak olan, devlet dairelerinde kürtçe bilen tercüman almayı düşünen akp hükümetinin; başındaki örtü yüzünden okul okuyamayan, memur olamayan kızlarımıza terörist kadar değer vermediğini gören kişinin sorduğu sorudur.

"başörtüsü bölücülükten daha büyük bir tehdit midir?" diye sordurur.

normal vatandaşı geçtim, okumak istediği halde başındaki örtü yüzünden okuyamayan şehit yakınına da bir açılım yapma planınız yok mu?

ayrıca, vakt-i zamanında her cuma namazı sonrası meydanlarda eylem yapan sevgi pıtırcıkları... neredesiniz? akp'nin dağıttığı makarnalar şişkinlik yaptı da, yerinizden mi kalkamıyorsunuz?
güncel Önemli Başlıklar