bir başbakan niye yalan söyler

Bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak, merak edilen konu.

Yaklaşan yerel seçimler itibari ile, toplumun yumuşak karnı olan ''din'' üzerinden bir mağduriyet kazanmak için söylenen yalanlar.

Bir başbakan, neden bu kadar yalan söyler?. Üstelik söylenen yalanların olayların şahidi, yakını, görgü tanıkları yalanlarken neden bir ''başbakan'' ısrarla yalan söyler?..

Dikkat ediyoruz söylediği yalanlar, ''din'' üzerinden yapılan yalanlar. Başbakan toplum vicdanını iyi biliyor galiba. Bir mağduriyet peşinde mi?

Efendim, cumartesi günü bizzat kapalı olan yakınlarım ile oradaydım. Tamda çarşının meydana çıktığı sırada.. Nikon d7000 ile çekimde yaptım en ufak bir sataşma, en ufak bir hadise olmadı. Aksine, gezi parkına girdiğimizde, yanımdakilerin yaşlı olmasından mütevellit, yer gösterin buyur edenleri gördük..

Son populer yalanlardan biride, camide içki içildiği.. Efendim kendimce cevap vermek gerekirse, bir çok cami içinde çakilmiş video var..

Yaralılara müdahale eden doktorlar, haricinde veya canı burnunda insanlardan başka hiç birşey göremedik. Dikkat ediniz ''video''.

Ve sonra bir fotoğraf yayımlanıyor. Camiide 1 tane tuborg kutusu, fotoğraf çekildiği anda cami bomboş?.. Kesinlikle inanmıyorum. Video ile o kutuyu kafasına diken bir şahsı görmedikcede inanmam..

Efendim, kapalılara saldırıyorlar ( yine bir din mağduriyeti ) ben gittim kardeşim!.. üstelik, halkın yanında olan en ateşli kitle oradaydı.. gözlerimde şahit oldum ki öyle bir şey yok.

Efendim, yakınımın gelinine saldırdılar.. iskelede bekleyen kadına 10 kişi saldırıp tekmeyelecek, ve senin o yalaka medyan ki bu medya, sırf kara propaganda için, atina meydanını taksim meydanı yapmıştır. Bu olayın görüntülerini kullanmayacak..

YETER!. artık yeter. Ağzına din'i alıp bu kadar ''yalan'' söylemek, sana oy verenler hariç herkese hakarettir.

Bugün dünyada saygınlıkdan bahsediyorsunuz, ''cnn international'' muhabiri ''yalanlarına'' dayanamayıp, show is over diyerek yayından alıyor sizi.

Manzara-i umumiye'yi tarih penceresinden, ''ibretle'' seyretmekteyiz.

Tıpkı ATA'nın bir zamanlar seyredip, günü geldiğinde, istiklal mahkemelerini kurduğu gibi..

(bkz: damat ferit)

kıçını kurtarmak için.

konuşulanları "algılamak" istemeyenlerin iftirası.
"ne bilelim sizin yalancı olmadığınızı" demezler mi adama?!