bugün

şahit olduğum ve bir erkeğin hayatı boyunca hissedebileceği en güzel duyguları ortaya çıkaran hadisedir. daha tecrübe edinemedik(bir gün inşallah); ama birkaç söz söyleyebilirim bu konu hakkında. bebeği ilk eline aldığın o an, hafızana kazınacak en güzel anılardan biridir. artık babasındır. evladın, canın, ciğerin, ilk göz ağrındır o bebek senin. bebeği ilk kez kucağına aldığında, belki korkarsın daha küçücük acaba canını acıtır mıyım diye sarılırken ... belki endişe duyarsın, biraz korku ama bunlar gelip geçici duygular o yaşadığın duygu seli(heyecan, keyif, hüzün, sevinç...)nin yanında hiçbir şey hem de. kısacası erkeğin en savunmasız anlarından biridir o an.
(bkz: sözlük yazarlarının hayalleri) *
(bkz: allah analı babalı büyütsün)
ama ben çok ağlarım ama. * *
Dışardaki bir bireyin keşkelerle kıskanacağı ama kavuşamayacağını bildiği için kendi adına üzüldüğü, babacık adına sevindiği durumdur. *
bebeğin annesi için de olağan üstü bir görüntüdür o...
saatler boyu çekilen acı kocasının kucağında bebeğini görmesiyle son bulur...

babanın korkak ve ürkek bi şekilde şefkatli bakışlarla bebeğe olan bakışı,
gözlerini kaldırıp eşine hayranlıkla bakışı,
ve
şükür duaları...

ne de büyük heyecen, mutluluk ve gururdur...
kendini en çaresiz hissettiği andır.

korkmaya başlarsınız. artık tüm hayatınız onun içindir.
ona zarar gelmesinden korkarsınız.

gurur, mutluluk, sevinç, hüzün, endişe, umut, kısacası insana ait tüm duygular bedeninizi sarar.
beyniniz hata verir, bu yüzden kitlenir kalırsınız.

ve tabi ağlarsınız.