bugün

gerçektir çünkü yeşil renk sadece ağaçta vardır.
yeşil, grilerin arasında zümrüt gibi parlar.
o yüzden münkün olan her yere ağaç dikmek lazım. yer yok falan demeyin. çıkarın bir parke taşını, kaldırımdan dikin fidanı. o fisan o kadarcık yerde size güzellikler sunmak için yıl boyu çalışacak ve başaracaktır.
Bizim burda, kaldırım kenarlarında, ağacın kökleri içme suyu ve kanalizasyon borularını patlatıyor diye kestiler vakti zamanında. Eskiden yemyeşildi kaldırımlar. Şimdi, bir metrelik dikdörtgen saksılara ağaç diktiler ama o eski halinin yerini tutmuyor maalesef.
kanalizasyon ve su borularını patlatma sorunu olabilir mi bilmiyorum ama olamaz gibime geliyor çünkü ağaç kökü toprağı arar. toprak dışı bir malzemeyle karşılaşınca yön değiştirir.

dikilmelidir.
(bkz: ot kafası)
yaptığı sineği, gürültüyü bir de çekenlere sorun. davulun sesi uzaktan hoş tabi. şehirde ağacın işi ne amk. yallah ormana.
bir söğüt ağacı ne de güzel olurdu.
Biz bir şeyin yararını veya zararını gözle görmezsek farkına varamayan bir milletiz.

Ağaçlar doğa için olmazsa olmaz bir şeydir ama bunu göstermeden yaparlar.

Bizim halkımızın %70’i için ise yakılacak odundur sadece...