bugün

zaman geçtikçe yıldırım akbulut gibi külliyatı genişleyecektir. tam fıkralık adam çünkü. bir tane benden gelsin.

"binali yıldırım'ın evine pimapenciler pencere takmaya gelmiş. binali de başbakan olduğundan o sıralar zamanı epey bolmuş, ara sıra saraydan gelen emirleri partiye iletiyormuş, o yüzden bir tabureye oturmuş camcıların çalışmasını izliyormuş. camcılardan biri diğerine "şu profili al da tak" demiş. Binali hemen atlamış, "Usta o profil düşük mü yüksek mi?" diye sormuş. Tabii bunu epeyce yavaş sorduğundan o sırada camcı bir sigara molası vermiş. Usta bakmış ki tersini söylese iş uzayacak, cevabı yapıştırmış: "Yüksek profil başbakanım, size düşük profil yakışır mı hiç?" demiş..."
Binali yıldırım bir gün, "sayın cumhurbaşkanı bu dediğiniz yanlış, bu konuda size katılmıyorum," demiş.
hazretin kendisi de zaten genel başkanlığı açıklanınca bir temel fıkrası anlatmış. ne güzel işte alan memnun satan memnun...
Binali yıldırım'ın oğlu bilgisayar başından hiç kalkmazmış. Yemeğini bile odasında bilgisayar başında yermiş. Bir gün binali yıldırım oğlunun oda kapısının açık olduğunu fark edince kapıyı aralayıp onu izler. Oğlunun "oleee", "double!" diyerek enter tuşuna bastığını görür. içeri girer ve oğluna "her şey yolunda mı oğlum?" diye sorar. Oğlu cevap verir; "blackjack akar baba..." Binali yıldırım "oğlum sana bir şey söyleyeceğim" der ve ekler; "Bu bilişime fazla kafayı yorarsan sıyırırsın..." Oğlu önce babasına bakar, sonra ekrana, sonra bir daha babasına bakar, sonra enuygun.com'dan las vegas uçak biletlerine bakar.

Biliyorsanız anlatmayayım?
zaten fıkra gibi adam olan binali yıldırım'a atfedilmiş ve atfedilecek fıkralardır. yıldırım akbulut fıkraları gibi büyük bir konu olacak. bunu ahmet davutoğlu fıkralarından beklemiştik ama olmadı.
(bkz: pamukova faciasının baş aktörünün başbakan olması)

komik değildir.
bi hızlandırılmış tren siki çıkardı, 42 insan öldü.
geçen, memleketin vitesini yükselticem dedi.

çok korkuyorum lan...
yalnız bunun fıkralarına gülünüyor.
Bugünkü grup konuşmasında bunlar çarşı gibi her şeye karşılar, diye çarşı grubuna atıfta bulunmuştur.

Bir de gauss fıkrası anlatmıştır. Gauss ile kunduracı.
Destekçileri için adeta bir Cem Yılmaz esprileri kadar komik olan fikralardır. Tabi bana göre fikralar ile Türkiye daha komikti.
Demin anlattığı fıkraya ciddi ciddi kahkaha attım. ironik bir adam. Evet.

"Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Yarabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş... Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş... Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş..."

Dinleyenlerden biri dayanamamış:

"Yahu bunun neresini düzelteyim... Hz. Davut değil Hz. ibrahim, kız değil erkek, Ayşe değil ismail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç olacaktı!"