bugün

Tamam.

dipnot:biri bişey anladıysa anlatsın. Tozan ne? özdeğin ne? yoksamak ne? türkçe konuş, halka in aq felsefecisi.
şu ana kadar birden fazla olmuş olma ihtimali olan patlama. belki de evren daralıp big bang'ten önceki hale gelecek yani büyük çöküş * gerçekleşecek. daha sonra bir big bang daha olacak ve evren bir daha genişleyecek. belki bu olay sonsuz bir döngü şeklinde olacak. (bkz: döngüsel evren) evren genişledikten sonra daralıyorsa neden bir daha genişlemesin?

şu ana kadar big bang'in birden fazla olup olmadığını anlamamız için önceki büzüşmeden kurtulan ve varlığını sürdüren düzensiz kalıntılar bulmamız gerekiyor.
görsel
Gardaş sen ne yazdın yav bu kadar.
Tanrı bi'gün o kadar sıkılmıştı ki sıkıntıdan patladı. Buna big bang denir.
kerem cankoçak ın şu videosunda; big bang in tıpkı dünyanın güneş etrafında dönmesi gibi ispatlanmış bir kuram olduğunu lakin bazı anlaşılamayan noktaların da olduğunu" ifade ediyor..

http://www.youtube.com/watch?v=cZm0RC5K5iw
otuz (30) dakikada okuyabilirsiniz.
agir bilim kurgu olan aslinda uzay ile ilgili pek aciklamak yerine karmasaya sokan sacma teori.

Daha uygunu evrenin singularity icinde toplanmadigi surekli, sonsuza kadar dagilip toplandigini iceren teori.
(Bkz: gangbang)
Doganin dinamiklerinin matematiksel olarak incelenmesi sonucunda varilan kani.

Nasil variliyor? Bir yildiza bakiyorlar mesela. Zamanla bu yildizin isik tayfinda kirmiziya kaydigi goruluyor. Buna "kirmiziya kayma" deniyor. Yani o yildiz bizden gittikce uzaklasiyor demektir bu. Ayni sekilde yerel kume disindaki galaksilerin de kirmiziya kaydigi goruluyor. Dogal olarak evren genisliyor cikarimi yapiliyor. Evren genisliyorsa daha once kucuk ve nokta seklinde bir haldeydi kanisina variliyor.

Ne yapilmis oldu boylece? Tumevarildi. Yani bilimsel bir yontem kullandildi. Olay budur.
Her yerde aynı anda olmuştur. Teorilere göre big bang öncesi fiziksel bir evren olmadığı için, patlamanın bir "sonu" "bittiği ya da başladığı bir nokta" yoktur.

Nasıl mı açıklıyoruz? Beni son derece aşan matematik ve bir sürü teori ile.

Esasında evrenin oluşumunu mantıklı bir şekilde açıklayabilen bir teori olsa da, kesinliği sadece %80 diye tahmin edilmektedir.

Basit olarak konuşursak 21. yy bilimi henüz bu şekildeki temel gerçeklikleri tam olarak kanıtlayacak yetkinliğe sahip değil.

Şöyle açıklayayım;

aramızda kardashev ölçeği denilen, bir zeki uygarlığı sınıflandırmaya yarayan konsepti bazı arkadaşlar duymuşlardır.

aşina olmayan arkadaşlar için; (türkçe)

https://www.youtube.com/watch?v=k7JDAJmzS2E

bu ölçüye göre insanlık şu anda type 0.70 uygarlıktır.

insanoğlu, tahminlere göre, 2100 senesi civarlarında type 1 uygarlık seviyesine erişecek.

bu yüzden big bang, ya da anti madde kontrolü, ya da multiverse'ün keşfi gibi bilimsel atılımlara tamamen hakim olmaya başlayacağımız zaman da buna yakındır.

daha çok genciz.
Minimum mmmmmmmmmmmmf kalibrede olan, Büyük ölçekli gangbang partilerini anlatmak için kullanılan terimdir.
7-11m ile olan Bunun bir alt basamağına da "mid bang" denir.
"O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, göklerle yer birbiriyle bitişik iken biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hala inanmıyorlar mı?"

Enbiya 30

görsel
(bkz: göklerle yer bitişikken biz onları ayırdık)
https://youtu.be/XfZNleq5zxs
görsel
bütün evrenin, evrendeki tüm maddelerin sıfıra sıfır boyutlarında bir nokta içinde sıkışmış durumda iken, aniden patlayarak içeriğini uzaya saçarak evreni oluşturduğu teorik olarak ifade edilen genel olarak kabul gören kozmolojik modeldir.

ilk bahseden kişi rus bilim adamı Alexander Friedmann'dır. Belçikalı hıristiyan bir din adamı olan Georges Lemaître'nin de katkıları ile 1920'lerde ortaya çıktı aslında ilk kez. bu belçikalı abi, evrenin yaradılışını "tanrı" kavramına bağlamak için bu teoriyi savunmuştu aslında.

doppler etkisi dediğimiz, uzaktaki nesnelerin ışık dalga boylarının kırmızıya, daha yakındakilerin de mavi renk dalga boyunda ışıdıkları, edwin hubble'ın teleskobu ile tespit edildikten sonra, yıldızların her ölçümde biraz daha uzaklaştıklarının tespiti ile ilk olarak evrenin genişlediği belirlendi. madem genişliyor, zamanı geriye çevirirsek, bu genişleme tam tersi daralma olarak ta ki, sıfıra sıfır boyutlarındaki bir nokta olana kadar evrenin küçüleceği varsayımı yapıldı. aslında esasen Einstein'ın görelilik teorisi üzerine inşa edilmiş bir teoridir.