bugün

başarılı bir yapım fakat nedense insanlar bu filme pek hakettiği değeri vermedi,
hakkaten de ABD yapımı bir film olsaydı Demet hanım ödüllere bile aday olurdu.
birazcık da kendi filmlerimize sahip çıksak hiç fena olmaz!
demet evgar'ın oyunculuktaki kalitesini gösterdiği film.
türklerin de polisiye yapabileceğini gösteren, polisiyeye ilgi duyanların kaçırmaması gereken film.
pek bir heyecanla filmin dvdsi takılır ve olaylar gelişir.
- olm baksana hiç bi şey olmuyo lan tek düze gidiyo dimi ? yok yarım saat geçti hala tık yok filmde. tamer karadağlıda hiç becerememiş sanki. offf çok sıkıldım kanka kapasak mı ya ? şşş bilader sana diyorum aloo?
- zzZzZzZZ
( kötü türk filmini fragmanından bile anlayan adamın coktan bi tarafında pireler uçuşmaya başlamıştır )
demet evgar olmasaydi pek de basarili olacagina inanmadigim türk filmi.demet evgar bu filmde kendini asmis adeta muhtesem bi oyunculuk bu film sadece bu güzel yetenek için izlenir gerisi bos diyebilirim.tamer karadaglinin da oyunculuk bakimindan kötü bi yola saptigini gördügümüz film.
(bkz: hollywood özentisi)
konu ve konusunu anlatışı itibarı ile seyirciye istediği mesajı veren film, yok tamer karadaglı nın oyunculuguydu, yok demet evgarın vucut hatlarıydı,onlarla ilgili gereken yorumlar yapılmış. ben konu ile ilgili birşeyler söylemek istiyorum.
küçücük 4,5 yaşlarındaki çocukların istismarı,tacizi,yani saflığın son kalesinin fethedilişi,ve hayatını bunları yapanları öldürmeye adamış bir doktor,ve onun küçüklüğünde tacize uğramış,kişilik bölünmeleri yaşayan karısı. ve bunların geçen her dakika insanın suratına açık şeçik vuruluşu.
geriliyorsunuz!, kendinizi sorguluyorsunuz, onların yerlerinde ben olsam yanı şeyi yaparmıydım diye düşünüyorsunuz.
filmin tahminlerin ötesine götürüşü sonu gerçekten artı bir not, oyunculuklar genel açıdan başarılı, müzikler güzel, yönetmen ise anlatmak istediği konuyu gayet güzel anlatmış.
gerçek sorunlara parmak basmış olması da ilginçtir. filmin vizyona girdiği tarihlerde türkiye'de çocuk pornosu olayına henüz dikkat çekilmemiş, bu işi yapanlar rahat rahat çalışabilmekteydi.* ayrıca çocuk yuvalarındaki psikopat ruhlu sapık bakıcıların da olmadığını iddia etmek güçtür.* bunların hepsi son dönemlerde ayyuka çıkmış olmasına rağmen filmin vizyon tarihi mart 2006 idi. dolayısıyla öngörülü bir film olduğu rahatlıkla söylenebilir.
tamer karadağlının başrolde olmasına rağmen, levent üzümcünün gölgesinde kaldığı filmdir. mustafa altıoklar gibi bir adamdan beklenmeyecek derece de başarılı bir yapım. sürüklüyor ve sıkmıyor insanı. ama ne olursa olsun tema işlenişi son derece basit. yani klasik türk filmi çerçevesinden dışarı çıkamamış.
demet evgar'ın oyunculuğu sayesinde mükemmelleşen türk gerilim filmidir. bazı ayrıntılar cevapsız kalsada * tekrar tekrar izlemekten sıkılmadığım filmlerden birtanesidir.
tamer karadağlı'nın haluk karakterinden kurtulamadığını düşünmemi sağlamış filmdir. filmden çıktıktan sonra biraz sarsıldım açıkçası, rahatsız etti film beni, kişilik bölünmesi falan filan, biraz holivudvari olmuş gibi geldi belki de öyle görmek istedim bilmiyorum ama değişik bir filmdi. demet evgar gerçekten başarılı, o kopmuş bacak da almanya'da yapılmış sanırım, gerçekten farkı yok gibiydi, kıllı mıllı. *

etkilendim, farklı, izlenmesinde fayda var.
orijinal olmasa bile güzel bir öykünün, tamer karadağlı ve levent üzümcü ile can çekiştiği, buna karşın demet evgar'ın oyunculuğu ile hayat bulduğu psikolojik gerilim filmi.
gerçek şizofren hastaları gerçekten öyle mi oluyor yoksa abartma var mı diye düşündüren film.* sürükleyici, ilginç bir türk filmi.mutlaka izlenmeli.
izledikten sonra Avrupa Yakası'nın Cem'ine farklı bir gözle bakmama sebep olmuş güzel bir gerilim filmi. (Aslı evlenme o adamlaaa!! Katil o adaaaaaaaaaammm )
SEZEN AKSU NUN ŞARKI YAZDIĞI FiLM.

kimse yok mu orada?
benim anne... kizin korkma!
bak yuzum. dokun saclarima.
kimseyi acitmak istemezdim aslinda.
n'olur inanma.
onlar icin daha fazla aci cektim.
bolundum defalarca..
onlarin bebeklerini kirdilar.
gozlerini oydular.
durdurmak istedim anne.
ama beni durdurdular.
izleyiciyi gerçekten gerebilen, başarılı bir mustafa altıoklar filmidir.

özellikle demet evgar, mucizeler yaratmakta, canlandırdığı karakterlerin hiçbirinde sırıtmamaktadır.

filmin tek handikapı tamer karadağlı ve gözlükleridir.
türk sinemasının son yıllarda yaşadığı kıpırdanmanın en güzel örneklerinden biridir. kıpırdantıktan sonra geldiği noktayı temsil eden bir film olmasa da sinemamızdaki kıpırdanmanın ta kendisidir beyza'nın kadınları.

ama demet evgar türk sinemasının henüz gelmediği bir noktaya yaraşır oyunculuk sergilemiştir. karakter değişimini aynanın önünde yaşadığı ve yüz ifadesiyle resmen iki ayrı kişi olduğu sahneyi çılgınca alkışlamak istedim sinemada. sonra dedim ki toplum henüz buna hazır değil yalnis ve yapmadım.
demet evgar'ın son derece başarılı olduğu, buna rağmen beyza'nın kadınları denildiğinde aklıma tamer karadağlının karakterinin aynı bina içindeki depoya gidicekken bile hırsla raybanlerini takmasını getiren ve dolayısıyla kopartan, tamer karadağlı hiç olmasaymış keşke dedirten gerilim filmi.
demet avgar'in bol bol gögüslerini gösterdigi dandik film.
(bkz: memati nin kadınları)
izlerken, kendimi defalarca "yok artık, saçmalığın böylesi" diye haykırırken bulduğum; buram buram amerikan sineması kokan; hiçbir özgünlüğü bünyesinde barındırmayan film.
her izlendiğinde aynı etkiyi bırakann nadir filmler arasındadır.
kadinlari izlenesi film.

erkekleri ise malesef yarmaktan ote bir sey vermiyorlar izleyenlere.
baştan belirteyim; türk sineması için çok iyi bir film.

ancak filmin en bariz hatası maalesef yapılmaması gereken bir hata olmuştur, ki o da kişilik değiştirme sahneleridir. göz kayması gibi şeyler pek görülmez çünkü. biraz abartılı olmuş. bunun dışında levent üzümcü yerinde bir seçim olmuşsa da tamer karadağlı kesinlikle yakışmamış o role.

ve demet evgar... çok da bir şey söylenemez sanıyorum kendisi hakkında. filmi iyi yapan etkenlerin en başında gelmektedir. bu kadar güzel ve gerçekçi oynanamazdı. kıymetinin bilinmesi gereken bir oyuncu olduğunu kanıtlamıştır.

sonuç olarak; izlenesi bir filmdir. sadece türk filmi olduğu için bok atmaya çalışanlar biraz at gözlüklerini çıkarmalı ve iyi bir iş yapıldığında takdir etmesini bilmelidir. koşa koşa gittikleri hollywood filmlerinin de hepsi birbirinin kopyası artık, hep aynı konular, aynı senaryolar. bu film türk sinemasında bir ilk. olaya bu yönden bakmak lazım en azından.
demet evgar' ın sorgu odasındaki ani kişilik değişimini başarıyla yansıtmasıyla hatırlanan kaliteli film.
izlenesi br filmdir. oyuncuları çok iyi oynamıştır. özellikle de demet evgar çok iyi rol yapmıştır.