bugün

istiklal caddesinde küçük büfelerde satılan, fındıklısı fıstıklısı bulunabilen diğer çikolatalara göre baya bi tuzlu olan çikolata çeçidi.. istiklal'in simgelerinden biridir..
tarihi ve kaliteli olan herşey gibi çok pahalıdır, ve açıkcası pek de sağlıklı gözükmemektedir. sonuçta minik bir büfede yaklaşık 200 kg çikolata hangi zaman diliminde sirküle edilebilir ki? veya taze olma şansı nedir gibi sorular da doğurmaktadır. ama bu kaliteli ve tarihi markaya saygısızlık değil, aksine gidin alın ki bayatlamasın cümlesidir. destektir.
yeme de yanında yat çikolatasıdır.
bir kereden sonra alinmasina anlam verilemeyendir.
arkadasim bir ozelligi yok ki pakette satilan marka cikolatalardan daha iyi oldugunu savunmak dahi zordur. tarihe saygi gostermek adina bu cikolatanin tuketilmesi oldukca anlamsizdir kanimca. nitekim ozellikle yerli turistler icin satilmaktadir o genelde bayat olan cikolatalar. hele ki benetton un yanindaki bufemsi yerden kesinlikle alinmamalidir, her daim bayattir.
beyoğlunun en reklam iki yiyintisinden biri.
diğeri; ıslak hamburger
Zambo, ismail Özgey tarafından 1950 yılında kurulmuş. ilk önce sakızı çıkmış. Teneke kutularda satılan Zambo sakızları o dönem çok popülermiş. Karaköy'deki küçük imalathanede sakızın ardından çikolata üretimi başlamış. Çikolatalar, alışverişin kalbinin attığı yerde, yani Beyoğlu'nda bir büfede istanbulluların beğenisine sunulmuş. ismail Özgey, çikolatanın hammaddesi olan kakaoyu Afrika'dan bizzat kendisi getiriyormuş. Zambo ismi ile logodaki zenci kadın portresi de ismail Bey'in Afrika ile olan bu ticaret ilişkisinden dolayı ortaya çıkmış. ismail Bey önceleri sade olarak ürettiği çikolatanın maliyetini düşürmek için; içine o yıllarda çok ucuz olan fındık koymaya başlamış. Fındıklı Zambo çikolatası o kadar çok sevilmiş ki ilerleyen yıllarda fındık kakaodan daha pahalı hale gelmesine karşın "fındık"tan vazgeçmemiş ismail Bey.. Daha sonra çocukları 1983 yılına kadar Karaköy'deki atölyede fındıklı çikolata üretmeye devam etmiş. Bu tarihte Zambo'ya pastane ustası olan Hilmi Köksal ortak olmuş. Kısa bir süre sonra da ismail Bey'in çocukları Zambo'yu tamamen Köksal ailesine bırakmış.

Üretimin az olması bu çikolatanın sadece Beyoğlu'nda satılmasının nedeniymiş ancak üretim, taleplerdeki artışla birlikte artmaktaymış. Üretim arttığına göre artık başka semtlerde de satılacak mı diye merak edeniniz varsa evet. Yakında bu lezzeti Bakırköy, Bağdat Caddesi, Kadıköy gibi semtlerde yine aynı şekilde büfelerde yakalayabileceğiz. Zambo çikolatasının bu kadar meşhur olmasının sebeplerini de şöyle açıklanmış: Beyoğlu'nda satılması, Beyoğlu ritüellerinden biri haline gelmesi, lezzetinin hiç değişmemesi, yarım asırdır var olması ve insanlarda nostalji hissi yaratması...

Bende gittim ve sayılı büfelerde çikolata satan amcalara sordum. istiklal Caddesi'ndeki büfe sahiplerinden Sait Albayrak 1965'ten beri Beyoğlu'nda Zambo çikolatası satıyor: "Haftada ortalama 15 koli (Her kolide 300 gramlık 30 tablet bulunuyor) satıyoruz. Sadece cumartesi günü 3 koli tüketiyoruz. Tablet olarak satışımız çok az. Aslında fiyatlarımız pahalı ama bu lezzette, bu kadar bol malzemeli çikolatayı da hiçbir yerde bulamazsınız. Ben bir keresinde üşenmedim saydım, bir tablette en az 50 tane fındık vardı. Bu fındık sayısı fazla olur, eksik olmaz."

Sait Albayrak,7'den 70'e her yaştan müşterisi olduğunu söylüyor: "Yaşlılar hatıralarını canlandırmak için, gençler Beyoğlu'na ait bir lezzet olduğu için, çocuklar merak edip canları çektiği için alıyor. Zaten bir yiyen bir daha kolay kolay vazgeçemiyor ve Beyoğlu'na geldiklerinde mutlaka Zambo çikolatası alıp yiyorlar. Bazıları sadece çikolata yemek için Beyoğlu'na geldiklerini söylüyor. Benim istanbul dışından da müşterilerim var. istanbullu olup da daha sonra başka şehirlere yerleşenler istanbul'a geldiklerinde mutlaka buraya uğrar. Bazen de telefon açıp sipariş veriyorlar. Daha önceki gün izmir'e 13 tablet gönderdim." Açıkta satıldığı için sağlıksız olduğunu düşünenlere şiddetle karşı çıkan Albayrak,"Üzerinde parlak kâğıdını da çıkardığımız çikolatalar etrafı camla kaplı raflarda bulunuyor. Üzerine toz toprak gelmesi mümkün değil.Diğer yandan bizim sattığımız çikolata gibi taze çikolatayı başka bir yerde bulamazsınız.Çünkü fabrika günlük üretim yapıyor ve biz de aldığımız çikolatayı en fazla iki üç gün içinde satıyoruz.Çikolatalarımız üretim tarihinden en kötü ihtimalle bir hafta sonra satılır.Ayrıca bizden alınan çikolata eve götürülmez,burada yenir"
(kes-yapıştır-ye)
bambide 2 ıslak bi koladan sonra damağa yapıştırılıp tünele kadar orgazm edalarıyla yürünen,insanın yedikçe yiyesinin geldiği mükemmel çikolata çeşididir.
beyoglu cikolatasi pek ahim sahim birsey değildir. bu sadece insanlarin yanilsamalarindan faydalanan bir satis strajesidir. misal diyelim ki ayni cikolatayi bir denege biri beyoglu cikolatasi olarak digerini ise üfler marka olarak arz-i endam edin. denek muhakkak ki üfler cikolatasini değil beyoglu cikolatasini söylecektir.

cünkü beyoglu herzaman turkiye'nin kurtarilmiş bölgesi sunulmus amma velakin kendi özgünlügü (ya da kelekliği diyelim) rant kaynagi olmustur.

nedir eski istanbul muhabbeti arkadas. nedir klise kaliplarda, bir zaman beyogluna millet tras olmadan cikamazdi muhabbetleri yahu? istanbul'da semt mi yok? gidin yedikule neresi, sütlüce nedir, balat nedir, bebek nedir diye onun nostaljisini yapin. kurculaya kurculaya boku cikti bu semtin. beyoglu cikolatasiy miş.

madem o kadar lezzetli bir nanae bu bir de isim degistirip sultancifliği diye bir cikolata sürün bakalim piyasaya ayni formulle. ozaman ben sizi göreyim. deneyin görün. ne gader lezzetli oldugunu. bazi seylere fazla fazla bedel ödemeyi bayilan, disariya sattiği findiga bayila teneke kutuda arz-i endam edince fahiş fiyati ödeyen marifetli necip milletim. nedir bu marka manyakliği arkadas?
daha iyisi olmayan çikolatadır. yazar kişisine biraz pahalı gelebilir ancak eve gidene kadar yarattığı (bkz: opdominal orgazm) sayesinde verilen paranın hakkını fazlası ile veren çikolatadır. canı sağolsundur. çok sevilir meret!
çikolata tutkunlarının rüyalarını süsleyen ve beyoğlu'nda gözden kaçırmamanız gereken küçük büfelerde satılan eşsiz çikolata. özellikle antep fıstıklısı bir harikadır ve birine alınacak en güzel hediyelerden birisidir. küçük bir paket çikolata için kocaman bir karton poşet verirler, poşetin üzerinde dükkanın yerini gösteren ufak bir kroki de bulunur.

alınıp sevgiliyle birlikte afiyetle yenilmelidir.
bol bol antep fıstığı içeren orgazmik yiyecek.
efendim şahsi görüşlere göre balon bir lezzete sahiptir genelde taze biçimde bulmak zordur , illa istiklalde çikolatalı bişey yemek isteyen varsa inci pastanesine gitsindir.
ceo' sunun elinden bizzat bir kutu cikolatasini aldigim sirketin ismidir.
antep fıstıklısı harika olan çikolatadır. her bi parçayı koparırken tamam bu son dersiniz lakin hiç de son olmaz.
nedense diğer sütlü çikolatalardan bir farkını göremediğim yiyecek.
(bkz: bir istanbul klasiği)
fiyatının pahalı olmasından dertli yazarlar nedense günümüz fiyatını yazmamıştır. fiyatı merak edilen çikolatadır.
iri iri bütün fındıklısı tercih sebebi olan enfes tat.
her beyoğluna yeni gelene zorla aldırılan çikolata.
Olsa da yesektir.
(bkz: mabel)

beyoğlunda tünele giderken el arabalarında orta yaşın üstünde amcalarında sattığı bol fındıklı çikolatadır.

+amca bu mabel nedir ? az önce bambi cafede sakızı da vardı. farkı ne bu beyoğlu çikolatasının ?
-ımmm kem küm yaaaav bu kaliteli işte, kalitesi bunun farkı kalitesi.
+hmmm..
buyur şurdan al amca.
amca 20 lira verdim !
-tamam oğlum bozdurup geliyorum.
+burası istanbul. *
hiç yemediğim bir çikolata fakat gönderen olursa yiyebileceğim bir çikolatadır.
meşhurdur. şam fıstıklı bitteri mükemmel.
Istanbul'dan iki gün önce aldığım hediyedir. üzerine beyoğlu meşhur ve nostalji terimlerini görünce kaliteli olacağını düşünüp sevinçle paketini açtığım ve gördüğüm fındık manzarası sonrasında ohaa çok güzel dediğim hemen bi tane yuvarlamalıyım diye düşünüp yemeye başladığım da fındığın acılıgi ve çikolatanın sıradan bir tada sahip olmasıyla beklentilerimin çok çok altında kalan çikolata.
bir kanlıca yoğurdu değildir.

bir köfteci ramiz köftesi değildir.
*