bugün

softunu göndermek.
ister plazada çalışılsın ister başka yerde kimsenin bir halt yaptığı yok bu ülkede
ister kamuda olsun ister özelde
yaptıkları ofis programları kullanmak ve yarım yamalak özenti bir ingilizce konuşmak
çünkü ingilizceyi tam bilenlerde bu kompleks ortadan kalkar kendiliğinden,bu özentilik biter.
kimse atomu parçalamıyor...
teknoloji şirketi olarak savunma sanayinin bir kaç şirketi var o kadar
onları da satmazlarsa iyidir...
beni de cc'ye ekle.
akşam saat 22-23 arasına sevişme set ediyorum, bu konuya push edelim lütfen.
Push them it.
Sktr ol git!
Ota b*ka yerli yersiz her yerde ve her durumda şu yarım cümleleri kullanmaktır.
Set etmek, push etmek, check etmek, feedback almak, off günü, happy hour, win-win, birşeyler fowardlamak. Linkedinde herkese istek atmak plaza çaycısının bile "tea manager" ünvanını yazmayı eksik etmemesi. Aylık maaşını nusrete veren enayiler, kahve kültürünün vayt çaklıt mokadan ibaret olması, kültürlü gibi görünen sığırlar sürüsü, paralı gibi görünen garibanlar ordusu. ( sırf plazada hava olsun diye bir maaşını takım bir takım elbiseye bağışlayanlar var)
Ayar olunası durum ve insanlardır.
Özetle yukardaki yarım yamalak cümleleri kullanıyor, linkedini facebook halinde kullanıyor, bir aylığınızı nusrete kaptırıyor, diğer aylığınızın tamamını takın elbiseye bağlıyorsasanız, haftasonları amirlerin gittiği lüx semtin spor salonuna 3 otobüs aktarmalı gidip spor yapmak yerine ordada çene çalıyorsanız bravo plazada evrak işinden başka işe yaramayan bir plaza insanısınız.
Geçen gün çok güzel hareketler 2'de beyaz yakalus diye tam böyle bir skeç izlemiştim. Şuraya bırakayım.
https://youtu.be/qkUsuZ_B9Qg
pdf'i word'e nasıl çeviriyorduk?... Bitmediniz.
samimiyetsiz repliklerdir. herkes birbirine yaranma peşinde, çoğu insan sahte öyle ortamlarda.
"abi ben de maili reply ederken bcc'ye cem bey'i de koydum. görsün abi adam. onun önünde başka, arkasından başka davranıyor." tam olarak duyduğum replik.
By default, Best practice, impedimentim var çözer misin. Şüphesiz balikesirli impediment çözücü bir scrum masterdır. Şaka yapmıyorum.
şu kalıbı kullanmaları..
“.. yapıyor olacağız.”
“.. ediyor olacağız.”
örn; “performans artırma çalışması yapıyor olacağız.”
asla “yapacağız” değil, “edeceğiz” değil.
"toplantı set ettim"
"seni de cc ye ekledim"
"haftaya event var".

gibi.
hayır yani burada gömdüklerimizi o kadar okuyup neden devam ediyorlar bu dille konuşmaya, okumuyorlar mı buraları?
komiktir, hep dalga geçerim kendileriyle.

"onun şeyini şey yaptın mı?" diye.. kimisi angut gibi bakar kimisi güler geçer..
Ne yazık ki uluslararası firmalarda çalışanlar için normal gelen durum. Başlarda yadırgayıp, sonrasında alışıyor insan.

Print etmek, confict e düşmek, challenge bir görev gibi yüzlercesi kullanılıyor.
Plazalarda tıkılıp kalmaktan mütevellit bir çeşit meslek hastalığı septomlarına ait replikleridir.

Havalı olmuyorsun şekerim, arkandan " ayy g*tüm" repliklerini duyabilsen keşke!
toplantı set edelim.
üç aşağı beş yukarı üstte yazılanlardan farklı birşey demeyeceğim lavinia.

Cuma günü casual giyeyim derken tokyo transeksüeline dönen çalışma arkadaşınıza " ba yıl dım " dediğinizde ben bileklerime zımba teli basıp tamamlayıcı hayat sigortamin geçtiği hastaneleri arıyorum.

Ya da,

K: nilüfer hanım data larda bir sıkıntı var sanırım ?!!?
N: yioooo qorhavn beiy data larda bir sıkıntı yok ben konçrol ettim ki.

Nilüfer hanım power pivot dan bihaber ve sql arayüzüne şebinkarahisarda flamingo gören fındık işçisi kadar aşina olduğu için bir sıkıntı da yok.

-Mustafa bey kokunuz bir ha_ri_kaaa???
Mustafa bey 40 yaşına geldiği halde mevsimine ve tenine göre parfüm kullanmasını bilmeyen, bahar sıcağında güpe gündüz yerde üstüne tom ford - tobacco vanilia sıkacak kadar ebleh ve asansörde o kokuyla o an orada bulunan herkesin canına kastedecek kadar ortaçağ köylüsü.

ya da bir başkası ,"hadi ne dersiniz cuma akşamı fasıla gitsek mi?" Cuma akşamı fasıla gidilir ama canlı yayın yapmaktan ve yaptığı paylaşımlara gelen yorumlara anında cevap vermekten bitap düşülür. Fasıl fasıl diye hafta boyunca kafa siken helena bonham carter masada adeta heidi'deli clara gibi oturur.neden ? Çünkü birtane bile türk sanat müziği bilmiyor. Tamam bizde muazzez abacı sütyeni giyip evde gezmiyoruz ama insan genel kültür olarak bile bilir.

Ya da günlük rutin olarak alakanız olmadığı halde kendinizi birden saçma sapan bir mail silsilesinde bulursunuz. Sizden önce yazılmış zibilyon kere forwardlanmis üstüne umarsızca reply all yapilarak ve katlanarak önüne geleni içine alan bir karadelik gibi büyüyen saçma konu sonunda bir yemekli toplantı yapılarak ileri bir tarihe yeniden forwardlanir.