bugün

bursa bölgesinde muhacir nüfusun yoğun olması nedeniyle cümle sonlarınde kullanılan sesleniş kelimesi
"-Hadi beya!.." "-Hüsmen aga epten aykırı gidiysın beya..."
trakya kökenli insanlarımız sıklıkla kullanır.
yavaş yavaş türkçeye kaynamaya başlamıştır.
- yok beya olurmu, daha kaynamadı.
"be" ve "yahu" kelimelerinin birlikte kullanılarak zaman içinde bütünleşmiş ve anlam kayması yaşamamış sözcüktür.
kelimenin batı trakya bölgesinden geldiği söylenmektedir, bursa'da kullanılma sebebi de bu olsa gerek.
kullanıldığı cümlede müthiş bir vurgu yapar! öyleki ses tonu bile önemlidir eğer cümle içerisinde veya sonunda kullanılacaksa.
kaderi tayin eder bir havası vardır meret'in! çok ciddi konuşmalarda kullanılmaz. örneğin bir mulakat'a çağırıldığınızda;

+ vasıflarınız iyi sizinle çalışmak isteriz ama son bir soru!
- tabii buyrun.
+ seyahat engeliniz var mı?
- yok beya ne engeli yanlız yaşıyorum zaten.

(gibi)

arkadaş arasında sıklıkla konuşulur, bir süre sonra o kelimeye dikkat etmezsiniz zaten, kendiliğinden çıkıverir.
kullanıldığı yerler farklılık gösterir. sade bir anlatımla;

+ aga nerdesin beya kaç saattir seni bekliyoruz!
- aga otobüs bi ton in kalk yapıyo beya ancak gelebildim.
+ erken çık o zaman biraz.
- geldik işte beya! ne konuşuyon ha!

değişik cümlelerde farklı etki yaratır, sürekli kullanıyorum beya.
kullananların trakya aksanıyla konuşmaları biraz farklıdır. vurgulanan kelimeleri* yavaş söylerlerken, söylenen cümle sona doğru ivmelenir. işte bu ''beya'' arada kazanılan hızı dengeler ve cümleyi yavaşlatır, zamana yayar.
+ aaaaaallaaah beelanı versin beyaaaaaaaa.
(bkz: macır)
(bkz: amman bre deryalar)
bulgaristan göçmenleriyle özdeşleştirilmesine bir türlü anlam veremedğim ve kızdığım, bulgaristan'ın hiçbir yöresinde kullanılmayan bir hitap sözüdür.

25 senedir bulgaristan göçmeniyim, hiçbir büyüğümden duymadığım bu kelimeyi kardeşim kullandığında dedemin verdiği tepki şu oldu;

- nası konuşeesin sen öle ba, işiten kıpti sanacak.