bugün

geçenlerde yazdığı bir yazıda yıldırım demirören'in mehmet topuz'a 11 milyon euro vermesi nedeniyle futboldan anlamadığını ya da bir çıkarı olduğunu yazan hıncal uluç'a beşiktaş'tan resmi internet sitesi aracılığıyla beşiktaş camiasına yakışmayacak bir cevap geldi;

"Ne olduğu ya da olmadığı kamuoyu tarafından yıllardır çok iyi bilinen pembe kazaklı Hıncal Uluç'un, temsil ettiği ahlak anlayışının pisliği içinde er ya da geç boğulacağına inanıyor ve bu zata cevap dahi vermenin lüzumsuz olduğunu düşünüyoruz."

yazık, koskoca beşiktaş'ın bazı insanların statüsüne inerek onlarla laf yarıştırması hiç yakışık almamış gerçekten. bir galatasaray'lı olarak üzüldüm.
(bkz: ayıp)
araştırdık, hem de her türlü ayıp. Harhangi bir taraftar dese, bir nebze anlaşılır da, kulüp resmi ağzından bu sözlerin dökülmesi...
bir daha yazıyorum
(bkz: ayıp)
bir klubün bir takım yönetici tayfası tarafından ne kadar düşürülebileceğinin örneğidir. bir fenerli olarak seba nın bizi hayran ettiği bir zamanlarki güçlü ve saygın rakibizi geri istiyoruz.
beşiktaş yönetiminin, insanların beşiktaş klübünden nefret etmesi için çaba harcamasının son örneğidir.
hıncal uluç yalan söylememiştir.
yıldırım demirören gibi kendi çıkarları haricinde klübü zerre kadar düşünmeyen, her yenilginin ardından "paf ile çıkıyoruz, ligden çekiliyoruz, takımı dağıtıyoruz, hakemler suçlu" gibi saçmalıkları dile getirerek klübü küçük düşürmesinin ardından, bu defa kayserispor yenilgisinin üzerini örtmek için mehmet topuz için 11 milyon euro verdik demiştir.
mehmet topuz + gökhan ünal'a 12 milyon euro veren fenerbahçe'nin teklifini reddeden kayserispor yönetimi, bu teklife asla hayır demezdi. o yüzden beşiktaş başkanı taraftar yenilgiye büyük tepkiler göstermesin diye yine yalan yanlış saçmalamıştır ki hıncal uluc doğru söylemiştir, avrupa da bile ara transfer döneminde bir futbolcu için bu kadar çok para verilmiyorken türkiye'de neden verilsin?
elit olamayışlarının bir portresi olan cevaptır.spor ve centilmenlik anlayışından öte bir rezaletin online olarak görünümüdür. tam beşiktaşlık olmuş.
(bkz: pembe kazakli)

pembe giymek ne anlama geliyor ki?

o zaman kadinin pazari carsi desek?

olur mu?
Bir Beşiktaş'lı olarak utandığım,rezil rüsva bir resmi açıklama. Hıncal Uluç'un köşesinden vereceği cevabı heyecanla beklemekteyim,zevkle okuyacağım.
1. beşiktaş takımı hiçbir zaman elit bir takım olmamıştır. beşiktaş halkın takımıdır. burnu havadaların takımı değil. o yüzden elitlik hadisesini diğer takımlar rahatça sahiplenebilirler.
2. beşiktaşlı duruşunun tanımını yapmak başka takım fanatiklerine düşmemiştir. herkes önce kendi kapısının önünü süpürsündür.
3. beşiktaş yönetimi beşiktaşlı duruşundan bihaberdir. beşiktaşımıza yakışan bir tavır sergilememişlerdir.
4. hıncal uluç 70'ine merdiven dayamış belki de geçmiş bir gazetecidir. bu adamla uğraşmak beşiktaş'a bir şey kazandırmaz. daha da ötesi beşiktaş'a yakışmaz.
5. bu yönetimin üslup konusunda ciddi yardıma ihtiyacı vardır.
6. beşiktaş'ı yönetmek demek başkalarıyla seviyesiz ağız dalaşına girmek demek değildir.
7. hıncal uluç'un mehmet topuz konusunda yazdıklarına şahsen katılmıyorum.
8. (bkz: beşiktaş sen bizim her şeyimizsin)
9. (bkz: di mi güntekin)
hıncal uluçun tam on ikiden vurduğunun kanıtı olan açıklama.
bjk den kız gibi cevap.
içeriğinden ve üslubundan bir spor kulübü yönetiminin seviyesizleşebilme üst limitinin ne olabileceği konusunu anladığımız açıklama.
bu kalitesiz ve kirli zihniyet türk futbolu'ndan dezenfekte edilmedikçe, kulüp taraftarlarının şiddet ve küfür içerikli hareketlerine tepki koymak da anlamsız oluyor.
buyrun size türk futbolunun -bu müsveddeler yönetiminde olsa da olmasa da- saygın kulüplerinden beşiktaş'ın idari heyetinin üslubu.
tek kelimeyle rezillik.

(bkz: yıldırım demirören)
(bkz: sinan engin)
(bkz: beşiktaşlı duruşu)
(bkz: çarşı)
(bkz: ya 2004 ün hesabını ver ya da huzur ver)
(bkz: edeb ya hu)
besiktas durusunu, beşiktaşlı durusunu bozan tüpçünün kulübü ne hale getirdiğinin göstergesi. zamanında seba gibi bir baskanları vardı ki türkiye'nin görebileceği en beyefendi, en düzgün adam.ben galatasaraylıyım fakat bütün abilerim beşiktaşlı.onların beşiktaşlı olmasının en büyük nedeni ise o adamın durusu, beşiktaş camiasının o dönemki saygınlığı. metin-ali-feyyaz zamanında bu takıma hayranlık duymuş olan ben hala o zmanki tribünleri özlerim. babamla gittiğimiz bir ankaragücü-beşiktaş macı vardır ki hala aklımdan silinmez. iki takımın beraber mac seyretmesini içlerine sindiremyen kodaman rantcı patronların ülkeyi ne hale getirdiğini gördük.* şimdi o tüpçünün yaptığı bu son hareket ise artık bardağı tasıran son damla olmuştur. yeterdir. artık temiz spor istiyoruzdur.