bugün

gerekçesi de vardır hani, kendi öğretmenimden örnek vereceğim;

benden kimse yüz alamaz yüzü ancak ben kendim alırım
kimse 90 80 de beklemesin onları da ancak asistanım alır...

profesör bile değil doçent adam hemde...
bir tarafı yiyorsa test yapması gereken öğretmendir.
her yerde görürüz. ego meselesidir. 99 verir 100 vermez.
"bir kağıda yüz vermek, bundan daha iyi kağıt olamaz demektir" şeklinde kendisini savunan modeli vardır, mantıklı bir cins olarak. "hayatımda iki kere yüz verdim, sonuncusu 10 yıl önceydi" diye de tamamlar, pek şık olur.
öğretmeye çalışan kişi kendisi olduğu için otomatik olarak öğretmeyendir. eğer adam akıllı öğretebilseydi öğrencileri 100 alabilirdi elbet diye düşündürür insanı...yani bunu söyleyen hoca farkında olmadan kendine hakaret edecek derecede eblektir.
öğrencinin hakkını yediği , hak ettiği notu vermediği takdirde doğru söyleyen öğretmendir. veya sormuş olduğu soruların kalitesine ! veya kitaplarda var olma ihtimaline göre de söylediği iddialı sözün gerçek olma oranı yüksektir .
aydındaki süleyman demirel anadolu lisesindeki öğretmenlerdir.özellikle matematikçisi ve kimyacısı.
kimseye yüz vermem, kimseyi şımartmam demek istiyordur belki!
demek ki hiçbir şeyi % 100 öğretemicek diye düşündürten öğretmendir.
vermezsen alamaz tabii demek istediğim öğretmendir. ayrıca orta 3'teki matematik öğretmenimdir. kesir sadeleştirmesini yapmadım diye 99 vermiştir gerizekalı... sonuç aynı sonuç değil mi? sonra gel öğretmenlik kutsaldır de...
yanlışlıkla 100 verdiği öğrenciyi tenefüste sıkıştırıp döven öğretmendir sen bana küfür mü ediyorsun lan it.
100'ü sadece ben veririm diyen bir öğretmen olmalı.
bu tiplerin genelde cinsel sorunları vardır. haliyle sorunlarının günlük hayatta bu gibi tezahürleri olur.
(bkz: rauf versan)
sıfır noktası olarak 100'ü belirlemiştir. kimseye sıfır vermez. 101 verir, 131 verir, 169 verir*, 200 verir amaaa, yüüüüüüüz, kimse alamaaz.
100 alabilecek kadar kalite öğrenci yetiştiremeyeceğinin bilincinde olan öğretmendir.
benim de vardı böyle bir hocam! hakkaten alamazdı kimse 100, adam da söylerdi zaten kasmayın alamazsınız diye. bi gün sonuçları açıklıyor, cevep anahtarına da kendi ismini yazardı, dalıp cevap anahtarını da değerlendirmiş bizimki.. kendi soyadını okudu: 88! adam, kendi cevapladığı sınav kağıdına 88 vermiş. bu da böyle bi anımdır, bi gün yine..
bu tip örtmenlerle ilgili bir de şehir efsanesi vardır ki şöledir; sınavın cevap anhtarını, sınav kağıtlarıyla karıştırıp isimsiz kişinin 85 aldığını söyleyip, sonra da o kağıdın cevap anhtarı olduğunu anlamasıyla gülüşmelere neden olan efsane tiplerdir. evet lan vardı bizim fakültede böyle bi söylenti.
en büyük benim diyen hocadır.
- hocam 99 almışım. bir puanı neden vermediniz?
+ 100 puan her zaman benimdir.
- heee.iyiymiş o zaman.
100 alanı ödüllendireceğini** söylemiş olan öğretmendir.
bizim ortaokul çağlarımızda bir hocamız vardı. o herkese sene başında 100 verirdi. ancak arkasından hemen eklerdi " ben hepinize 100 verdim. sizin göreviniz verdiğim 100 üzerinden 100 notunu korumaktır" çok ilginçtir biliyormusunuz? biz o 100 notunu korumak içi çalışır çabalardık. tarih dersinden sınıf tekrarı yapan olmamıştı.
takıntılı öğretmendir.kendini bir halt zanneder.sanki öğrenci ondan yüz alınca kendisinden bir şeyler verir ya da kendisi küçük düşer.
anlamıyorum ne garip insanlar var ya..
sözünün doğruluğunu kanıtlamak için, sınavlarında açık uçlu en az bir soru bulunduran öğretmendir. bu sefer kağıdım tam diye düşünürken, bakarsınız bir yerlerden puan kırılmış. sorulduğunda; o lanet açık uçlu sorunun cevabından illa ki bir şeyler bulur ve "şurası eksik, bu önemliydi" der. bu öğretmenler; cevap anahtarına o açık uçlu sorunun cevabını yazmazlar ki kimseye 100 vermek zorunda kalmasınlar.
öğrenci 100 alsa bile 99 yada 101 verecek öğretmendir.
ib.ne öğretmendir.