bugün

hayatıma ilk yönü daha annemin karnındayken vermiş. babam aldıralım kim bakacak derken müdahale etmiş. allahın verdiği canı sen nasıl alırsın diye. madem anası çalışıyor ben bakarım demiş. aradan zaman geçmiş eylül gelmiş. doğmuşum. hem de bir ölüm tehlikesiyle. hastaneye bir gün geç gitmişim. son anda yine hayata tutunmuşum. annem işe tekrar başlmaış kalmışım dedemle bir başıma. altımı almış, biberonu vermiş ağzıma, ayağında sallamış uyutmuş namaza geç kalmayayım diye. gelmiş yine başımda beklemiş açmış haberleri. spiker haber bültenini bitirip hoşça kalın demiş o güle güle. ben uyanmışım gezdirmiş. ilk sözüm de-de olmuş. annem memeden kesmiş. dedem onun yerine çay demlemiş büsküviye batırıp batırıp yedirmiş. emekleme faslını geçmiş yavaştan yürümeye başlamışım. tutmuş elimden kahveye götürmüş(buralarını hayal meyal hatırladığım için -miş'li geçmiş zamanı kullanıyorum). tuttu kolumdan camiye götürdü kendi namaza girdi. ben bahçedeyim. elimde bir oyuncak araba yeşil-mor renkte. ileri geri sürüyorum. bir daha bulamadım oa rabayı naptım nettim bilmiyorum. giydirdi kahverengi kadife bahçıvan pantolunumu tuttu elimden yine götürdü arkadaşının evine. ağaçları budadı ağaçları aşıladı. çişim geldi çıkaramadım pantolonu. o da zar zor çıkarttı. annem bir daha giydirmedi bahçıvan pantolon. sonra terzi hacının yanına gittik. o dikti ben baktım. kısa boylu uzun sakallı gözlüklü bi terzi dedeydi. sonra duydum ki kalp krizinden ölmüş. dedem üzülmüştü. sokakta tek çocuk benim. oynayacak kimse yok. babannemin ve ablamın yanına gittik(ablama da babannem bakıyor). ablamla kavga ettik. tuttu yine kolumdan babanneme bağırdı çağırdı. sırf bana kızdı diye. gittik ayakkabıcı niyazi amcanın yanına. muhabbete başladı. bir top gördüm. aldım dışarı çıktım oynamaya başladım tek başıma. dedem namaza gitti geldi döndük yine evimize. haberleri açtık. sonra dedem gitti annem geldi. fasulye ayıkladı. tepede kırlangıçlar geziyordu. sesleri çok güzeldi. anne çok sıkıldım dedim. annemle sokağın başına çıktık kuran kursunda top oynayan çocuklara baktık. gece oldu annemler uyudu ben uyumadım. show tv'de poker oynuyorlardı(kızlar soyunuyordu arada * )ona bakıyorum. babam uyandı. ne bakıyosun oğlum ? hiç baba ya şu sunucu adam çok komik de dedim. sabah dedem geldi haberleri açtı (sanırım şule zeybek'ti sabah haberlerini o sunuyordu) çay demledik çay içtik. bi kedi sesi duydum baktım yavru sayılacaktı ded alıver dedim. dedem aldı besledim iki gün geçti kediyi bir daha görmedim. evde inşaat başladı. bi el arabası aldırdım babama kum taşıdım ordan oraya. o el arabasını bir daha görmedim. dedem tuttu bi gün yine elimden kahveye götürdü. masaya ayran döktüm. oyun bitti dedem masaya 5 lira bıraktı kalktık. sonra okula başladım. dedem tuttu kolumdan okula götürdü. fotoğraf gerekliydi. yeşil-beyaz çizgili t-shirtümle ilk kez vesikalık çekildim. okula kaydettirdi velim oldu. okul açıldı tuttu kolumdan okula götürdü. akşam almaya geldi. sabahları kapıya pide ekmeği astı. kahvaltıda yerim diye. okula tek başıma gider oldum. dedem eve beni görmeye gelirdi. annem hemen çay koydu. teze guzum, aslanım diye sevdi yine beni. sünnet oldum. başımda bekledi. elimden tuttu yine. elini öptüm. aslanım dedi. sünnetimde kerimoğlu oynamadı benimle ama ben oynarken mutlu mutlu baktı bana.iki yıl sonra hacca gitti. sürekli etrafında dolandım. kapıdan çıkarken fotoğraf çekildik. otogara kadar zor dayandım. tam otobüse binecekken koyverdim ağlamayı. kim geldiyse susturamadı. otobüse bindi el salladım arkasından. 15 gün sonra bi köprü ya yıkıldı ya izdiham oldu. dedeme ulaşamadık. meraktan öldüm. neyse ki bir şey olmamıştı. hacdan döndü önüne koşturdum elini öptüm aslanım dedi yine. liseyi kazandım sarıldı. bayram geldi ilk dedemin elini öptüm her zamanki gibi. hepimize harçlık hazırlamıştı. 1 milyonluk bozuk para. 50.000 karışmış araya o bana denk geldi. hiç sesimi çıkarmadım cebime koydum. üzülmesin diye. sınava hazırlanıyordum. ygs'ye girdim 3 hafta sonra dedem kalp krizi geçirdi. akşam saat 10. ambulansı çağırdım. ambulansın önüne çıkan arabaları bağıra bağıra geri gönderdim. dedem ambulansa bindi sedyeyle. ambulansa almadılar beni. koşa koşa hastaneye gittim. ambulansın hemen arkasından girdim hastaneye. dedem acilde kritik hasta bölümündeydi. bekledim bekledim. haber gelmedi. bi ara kafamı uzattım ayak parmağı mosmordu. sonradan sedyeyle aldılar götürdüler. ağlamaktan kendimi alamıyordum. ağladım ağladım ağlarken öksürmeye kusmaya başladım. dedem yoğun bakıma alındı. aradan 1 ay kadar geçti dedem kendine geldi toparlandı biraz olsun. oruç tuttu o ramazan. sonuçlarım açıklandı. ilk 3000'deydim. istediğim her yer oluyordu. bi kendi şehrimi istemiyordum. bu şehirden gidersen benim "evladım" değilsin dedi. ses çıkaramadım kendimi anlatamadım. tamam dedim. ilk 3 sıraya kendi şehrimi yazdım gerisini kendi istediğim yerlerle doldurudum tutmayacağını bilsem de. sonuçlar açıklandı 21 ağustosta. dedeme koştum. kazandım dede dedim. patlıcan biber közletmişti. onlardan yedirdi zorla. eline kağıdı aldı. bana baktı yemek yerken gözlerinin içiyle gülerek. aslanım dedi. kadir gecesi'nin bir gün öncesi oğlum sırtımı sürtüver banyoda dedi. tamam dede sen haber ver sürterim dedim. ertesi gün kendisi girmiş bana söylemeden. dede hani söylicektin dedim "zaten yıkancaz oğlum olsun" dedi. kadir gecesi arkadaşı ölmüş. "allah herkese nasip etsin öyle ölümü" dedi. halam oruç tutma demiş "allah bizi bugüne kadar boşuna mı getirdi" demiş. gece arkadaşım bizde kaldı sabah kadar güldük ağladık hatta gülerken. çişim geldi tuvalete gittim işerken arkadaşıma "çok güldük başımıza iş gelmesin" dedim. uyuduktan 2 saat sonra telefon çaldı. ablam çabuk gel dedem kötü dedi. koşarak indim dedemlere. ambulans çağırdım. ben ambulansa koşarken arkamdan "oğlum" demiş birkaç kez. ambulans geldi dedemi götürdüler. dedemin yanına gittim doktorla konuştum. babam yoktu o sıra. başka şehirdeydi babannemin yanında hastanedeydi. dedemin durumunu anlattım dedemin elini tuttum. kendinde değildi dışarı çıkardılar. yarım saat geçmedi doktor çıktı kurtaramadık dedi. ağlamaya başladım. gözümü açtığımda sedyedeydim. hiçbir şeyi hatırlamıyordum. dedemin yanına morga girdim. dokunamadım. sadece buz gibi mermere dokunabildim. gözleri yeşildi. tek gözü hafif açıktı. ışık vurdukça hafiften parlıyordu. dedemi sandukaya koyduk. ipini ben bağladım çiçeğini ben bağladım. omuzlandık akrabalarla. derken mezarlığa geldik. gömdük. duasını okuduk.

hayatımın 18 yılında o vardı. ondan sonrası pek de olmadı. bayramlar tatilden öteye gidemedi. 2 senedir bayram namazında onun yerine de saf tutuyorum. kimsenin elini öpesim gelmiyor. kendi şehrimde boğuluyorum. sadece o istedi ve onun son isteğini yaptım diye mutlu oluyorum. ama nefret ediyorum. son olarak da ben hayatta en çok dedemi sevdim ve seni çok özledim be dede...
sözlük yazarının, anasından babasından daha çok hakkı geçen dedesini kaybetme hikayesidir.

başın sağolsun. mekanı cennet olsun.