bugün

mustafa.

acayip adamsın lan sen. seni ilk tanıdığımda kalacak yerim bile yoktu. pişmiş kelle gibi sırıtıp duruyordun okulun bahçesinde. elinde telefon, yanında ıskartadan bir adam[kokar adam derler]. olur olmaz baktım suratına. tanıştık işte buzhaneden bozma bir okulun bahçesinde. senin kepçe kulağınla bütünleşen lacivert keten montun bir de ''hadi bi çay koy da içelim.'' cevabına ayağım ağrıya aforizmasıyla cevap verişin yok muydu?

Mahallenin portakallı bahçelerinde homoseksüeller yiyişirken sen gır gır yapar vuvuzela çalardın afrikalı piçozlar gibi. aklın zinası yoluyla zihinlerimize sokmuştun saksafondan bozma sesini.

süleymancıydın bir de, üç kuruşluk otelden bozma cemaat yurtlarında namazlardan çaldığın vaktinle şişmanınımsı sevgiline yan bakışlar atar ve altmetinsel olarak hatunların verebilitesini kendinden menkul manuel[el yordamı] yöntemler ile ölçmeye çalışırdın. seyhanın sana yasakladığı televizyon kumandasında senin izlerin vardı. kumandadaki burun boku "senin göstergeselliğini" ele veren en büyük alameti farikaydı; keza koltukların altları senin burnunla akraba olmuştu.

keten pantol giyer metal dinlerdin. bir de götübüyüklerin ayşe ile vuruşmaca oynardınız savaşan şahinleri seyrederken. hani bir kere eskişehir de tekeri patlattıydın, mıncığı dağıtmış afroninjalar gibi. beş kızı bızırdan güldürme yeteneğine sahip, ortak hesapların göğüsü çıkık delikanlısı. yirmibin kişiye meydan okuyup sucu metinden kafayı yemiştin alnının çatının ortasına. suç senin değil koparılan çiçeklerindi!

bir kızı güldürebilmen için üçyüz tabak kontürlerdin. öbür tarafta zebani sorduğunda:''kime tapıyorsun diye''? "avrat" diyecektin. en büyük zevkin galapagos canavarı gibi ayaklarını burun boku sürülmüş koltuğun ucuna çarpraz asmandı.

kaynananın verdiği çükulatalar ve elbise dolabının üzerine yemin et yalan mı?

"to be continued.."

imla.
Dostum

Bundan sonra çoraplarını banyoya at, her akşam yatağımdan çıkıyor bıktım.
ve anlamadım ki sabahtan mı koyuyorsun arkadaşım, kokusu çoktan çarşafa sinmiş oluyor.
anne
naber kız? gene sinir ettin bu gün beni yakın zaman da başka eve geçecem haberin olsun! zaten en büyük oda benim diye gıcık oluyosunuz bana neyse bak bu baskıcı halin hiç hoş değil.
evet, ev arkadaşlarıma yazıyorum.tamam,finalleriniz benimkilerden bir hafta önce bitmiş olabilir.ama böyle de bırakılıp gidilmezki insan.
melis.

3 saattir ev arkadaşımsın, seninle iyi kötü birşey paylaşmadık, geldiğinden beri mal mal oturup bira içiyorsun, daha ceketini bile çıkartmadın. seni davet etmemin sebebi hayvanlar gibi sevişmek, sevişmek, sevişmekti. bilmeni isterim ki odanın içine dolan bu iğrenç koku kesinlikle dışarıdan gelmiyor. bizzat ben az önce hunharca ossurdum. hatırlarmısın 10 dakika önce ateşi uzatsana demiştim, uzattın ama aslında sigara kokusu ossuruk kokusunu bastırsın diye düşündüğümdendi.

kapı çalıyor melis. sen mal gibi oturduğun için gidip ben bakacağım. işte bu yüzden;

(bkz: senin ben ceketini sikeyim)
gerizekalı ev arkadaşım, internetten tanıştığın bir adamla birlikte oldun herif bizim eve yerleşti. ekmek elden su gölden yaşadı. bütün gün evde köşe minderi gibi oturdu. rahatsızlığımı anlattım anlamadın. seni diğer arkadaşlarınla aranı bozdu umursamadın. paranı yedi yine ses çıkarmadın. bu da yetmezmiş gibi eve bana sorma gereği duymadan kendi gibi çapulcu arkadaşlarını çağırdı onlarda mütemadiyen bana asıldı. kendi evimde kapımı kitleyerek uyudum. lafa gelince mangalda kül bırakmayan polat alemdar bozması sevgilin benim erkek arkadaşımın yanında süt dökmüş kedi gibiydi. senden sigara parası alırken de polat mıydı acaba? ev kirasını denkleştircem diye anamdan emdiğim süt burnumdan geldi senin sevgilin bi tarafını yayıp oturuyordu evde hiçbir şeyin masrafına ortak olmadan. bu kadar salak olduğunu sik manyağı bir kız olduğunu tahmin edemezdim. hayatımın en kötü 1 yılını senle geçirdim. bütün emeklerim haram zıkkım olsun. her lokma boğazınızda kalsın. sen ve senin o hiçbir işe yaramaz, koca karı kılıklı, dedikoducu sevgilinden nefret ediyorum. ayrıca arkamdan konuşuyormuşsun haberleri geliyor bana. ama ben bana yakışanı yapıp susuyorum sadece. senin ne mal olduğunu zaten bütün herkes biliyor. dünyada senin gibi gerzeklerin yok olması dileğiyle.
artık çoraplarını ortak kullanım alanlarımızdan uzak tut !
yakışıklı kardeşim ümit.

evdeki oyuncak köpeğin beni benden alıyor abicim.
siyah, böyle tosun gibi bir şey önce adıyla uğraştım. köpeğin cinsini biliyorum lakin telaffuzu eziyet.

Rotvaydır, Rotvaytır, Rotfaydır, Rotfaylır, Roftaylır, Rotvayvır, Rotrayvır, Rotvayvır gibi sayısız telaffuzla hitap etmeye başladım hayvana, daha doğrusu oyuncak hayvana.

sonradan öğrendim ne melem bir şey olduğunu, delikanlıyım diyen buyursun telaffuz etsin; Rottweiler kelimesini

her neyse konudan uzaklaştık. sevgili ev arkadaşım; ben bu köpeği görünce evde biri var sanıyorum, gerçek köpek zannedip huylanıyorum. ciddiyim olum. bi gün köpeğinin boynunda bir meyve bıcağı görürsen bil ki gayri ihtiyari refleks olarak ben yapmışımdır. şimdiden kusura bakma.

yüzüne de söyledim ama köpek hala sağda sola endam sergiliyor arada sözlüğe uğruyorsun burdan da okursan daha açıklayıcı olur dedim, iyisi mi bunu sen bi kıyıya koy ya da üstüne bi örtü falan ört, sevgiline hediye et istersen...tamam millet hayvanları evsiz kalmasınlar diye evine alıp besliyor bunu nisbeten anlıyorum ama bizim kuçuyu beslemiyoruz yardıma da ihtiyacı yok deve kadar oyuncak abi, çocukluğunda eksik miydi oyuncakların, içinde mi kaldı anlamadım insan daha başka bişiler alır. oyuncak ayı al mesela.

hatunlara şekil yapmak için kullanıyorsan -ki kaç tane sevgilin, aaa ne güzel köpeeekkk diye tav oluyordu, msn de kameradan özleyip de görmek isteyenler de oldu, kabul...ama başka yöntemler bul arkadaşım, şerbet gibi bir adamsın. köpek de eksik olsun a.k.

sen bu itten kurtul gönlün olsun diye kinder sürpriz yumurta ve mc donalds çocuk menüsü ile evi doldurmayan adam değildir.
kempe. (kemal isminin arjantin versiyonu)

okula geldiğin sene etrafında bir tabur hatunla gezerdin ya herkes kıl kapardı sana. nerde tanıştık anımsamıyorum ama sizin evle bizim ev arasında pek bir fark olmadığını biliyorum. biz ne zaman atölyeden çıksak size uğrardık, yoldan eğilir bakardık ışığınız açık renkte yanıyorsa kapıyı döverdik, yok kırmızılar vuruyorsa pencereden ''haa bugün işleri var'' der basardık evimize. akşamları erkenden yatardın, saat 10 dedin mi çarşafı iki seksen uzatır karıya kıza mesaj atardın.

bir gün yine ayak üstü uğradık da seni o vaziyette gördük ya ''şeker hastası gibi erkenden ne yatıyon mına kodum.'' dediydi, özer kopmuştum. biz açlıktan kırılıp bir ekmek parası bulmazken - lan öğrenciyiz gavur musun çıkar 1 liraya ekmek al- sen açlıktan geberecek olsan da cebinde mutlaka 2 lira internet parası olurdu. lan beni deli ederdin oğlum sen! kız beğendiremezdik bir türlü.

5 sene evvelki attığım mesajlar hala cep telefonunda duruyomuş. yalamasın, yalakasın ama değer vereceğin insanı biliyorsun. seninle göl kenarından atölyeye yürüdüğümüz günleri çok özlüyorum çeşitli sebeplerden kempe. yap artık bir manita abazalıktan gurudun , çöle döndün. bul birini çekil köşene, hayatı sek yaşamak zor oğlum. 3 kuruşluk adamların dilinde yaşamak daha zor...

''to be continued..''
bak kızım ayağını denk al. ne öyle her şey seninmiş gibi sahiplenmeler. duştan çıktığında erkek arkadaşım hala evdeymiş. napcakmışsın birisi varken duşa girmeyecekmişsin. bakma öyle sakin durduğuma her an patlayabilirim ve seni o evden uzaya yollayabilirim. mümkünse git bir daha da gelme. mezun olcaksın diye dişimi sıkıyorum sadece. tanrı eğer başıma bela olarak verdiyse seni çekebilcek sabırıda bana verecektir.
ulan piç yıkasana şu bulaşıkları lavabo 15cm katman bağlamış kirden. tavaların içini yosun bağlamış. çay bardağı küften görülmüyor. bide tuvalette sıçtığımız yerin hemen dibinde bir saplı fırça var. biz ona tuvalet fırçası diyoruz. sıçtıkdan sonra o güzel boklarını o pis beyaz aparattan temizlersen iyi olur.
lan allahsiz temizlik sirasini uc gun gecirdin, eger iki gun daha yapmazsan hir cikaricam ona gore.
bu nedir birader ya. adamlara sıçmayı da mı biz öğretecez ? şu amına kodumun tuvaletini temizleyin lan ! hanginiz yapıosa temizlesin sikerün !
amın düdüğü lavabodan zeytin çekirdeği toplamak zorunda mıyım lan ben!
sevgili ...
benim ev arkadaşım yoktu doğru.
-ilgi çekmek için yaptığın çocuk taklitlerinden,
-Birini eve içmeye davet ettiğimizde sabaha dek kendinden bahsetmenden,
-ben temizim deyip de hiç bir boka elini sürmemenden,
-Hoşlandığım adama yavşamaya ve de yaknlaşmaya çalışmandan,
-Ortamda ilgi odağı olmayınca surat asmandan,
-Herşey ters gittiğinde suçlusu benmişim gibi, mal mal kendi çapında takılmandan ve sinirli tavırlarından,
-Param yok deyip elini hiçb bir boka sürmezken kendine kıyafet almandan,
-Her yerde bir numara olmak istemenden ve olamayınca tırmalamandan,
-insanların yanında beni azarlamaya çalışmandan,
-Dengesi hal ve hareketlerinden, ani tepkilerinden,
-Gün boyu ağzını açmazken eve gelen bir herif görür görmez, ibibik götü gibi ötmenden,
-Her şeye kendin karar almaya çalışmandan ve bunu yapamayınca kudurmandan,
-Teelfonunu saklamandan, hoşlandığım adamla mesajlaşmandan, banyoya girerken dahi onu yanında götürmenden hatta ve hatta telefonda bağıra bağıra konuşmandan,

Nefret ediyorum!!!
lan

lan diye girdim çünkü sen sayın sevgili bilmem neli gibi ifadeleri kaldırabilecek türden bir arkadaş değilsin. lan, tam sana uygun olan bir giriş kelimesiydi.

saati kuruyorsun, saati bilenler bilir saat kurulduğu zaman bir amaç vardır dimi ama. saat, bireyin kendisini belli bir saatte uyandırması için kurulur. alarm denilen zımbırtı icat edildiğinden beri bu böyledir. ama seni anlamadım lan. oğlum ne manyak adamsın sen. saati bir insan uykunun tatlı gelmesi için kurar mı ?

kurarmış.

ah ulan o saatin yelkovanı kıçına kaçsın da akrepleri soksun seni emi.
gel neredesin ne olursun gel. *

evet arıyorum ankara civarında varsa bi göz kırpsın hele. *
adı lazım değil.

bak dostum ben bu yazıyı sana yazıyorum. sen g*tünü devire devire yatıyorsun ya şimdi benim sana bu yazıyı yazdığımdan haberin bile yok.
dostum bak defalarca söyledim yine söylüyorum, benim işime karışmayı bırak, ben senin saçma salak işlerine nasıl karışmıyorsam sende bana karışma. evet, sana göre saçma salak işler yapıyor olabilirim. ama dostum inan senden daha az saçmaladığımın da farkındayım hani. bak tepem atacak bir gün, seni öyle bir döveceğim ki feriştahın şaşacak amk.
ne olur yapma böyle şeyler, eşşek adamın damadı seni.
emsi donalds çok güzel menemen yapıyosun. Minnettarım.
sen nasıl benim 12 senelik arkadaşımsın acaba? nasıl katlanmışım sana, inan bilemiyorum.
kesinlikle hayvansın, hatta soyunda köpeklik olduğuna eminim. bir insan yemek yerken böyle ağız şapırdatamaz lan ağzını sikeyim diyeceğim onu da şapırdatacaksın hayvan oğlu hayvan. allah belani versin sinir küpü yaptın beni hayattan soğuttun. yahu şapırtının ardından o siktiğim çenesini her kapatışında yalanan köpek misali o dişinden istisnasız - tak- diye gelen ses, o dişlerini iki kere sikeyim. nasıl bir yaratıksın amk. yahu bir insan yemek yerken yanında kimse yokmuş gibi nasıl davranabilir senin amk ben şerefsiz. evlat olsan çekilmezsin. bak bak kaşığıda yalıyor yiyecek neredeyse. yarrağımıda ye pezevenk gece gece günahtan günaha soktun beni. allah evleneceğin hatuna sabır versin. çokta sikimdesin hayvan.
ben yokken odama girip çıkmana anlama veremiyorum, ne arıyosan söyle de vereyim yani.
daha kendi bokubu temizlemekten acizken simdi bir de kedi cikardin basima akil fikir diliyorun sana.
seviyorum seni. hadi bi çay demleyelim. derdim... özledim lan seni şerefsiz.
güncel Önemli Başlıklar