bugün

yazarların, özellikle benim gibi yaralı yazarların elektro gitarlarına ithafen yazdıkları yazılardır.

seni sattım... ilk göz ağrım benim. nasıl üzülüyorum bilemezsin. evet dandiktin, evet cort'tun, evet x1'din... ama benim canımdın.
seni tünel'den aldığım ilk günü hatırlıyorum da, nasıl da mutlu olmuştum! ilk elektro gitarımdın sen. senden önce klasik çalmıştım 2 sene, sana alışmak nasıl da zor olmuştu. doğru düzgün pena bile tutamıyordum. bent çalışırken az mı küfrettim sana? az mı kesti tellerin parmaklarımı? saatlerce sapık gibi master of puppets çalmadık mı beraber? ama işte gel gör ki artık ihtiyacımı karşılayamamaya beni taşıyamamaya başladın canımın içi. vitrinlerde daha güzel gitarlar görüp de içim gitmeye başlayınca, seni aldattığımı hissettim. aslında bakarsan seni satmam gerekiyordu, senden gelen parayla yeni alacak olduğum gitara pedal alacağım çünkü. ama ben bu duruma pek ticari gözle bakamıyorum. ulan 3 sene geçirdik biz iyi kötü. sevgilimdin sen benim. ben şu an üzülüyorum ve beni kimse anlamıyor.
seni çok özleyeceğim.
joe satriani imzalı ibanez'im, üzgünüm seni çalmadığım için. korkuyorum silinecek diye üzerindeki hatıralar.

çaktırma ileride iyi para edersin.
yarak gibi sesin var. 50 wattlık amfinin kralını aldım pedalların serisini dizdim en iyi teli taktım, sap ayarı tel yükseklik ayarın milimetrik yapıldı sadece 1000 tl manyetikler duncan ın classic serisi takıldı e amına kodum hala beni tatmin edemedin, seni ters çevirip darbuka niyetine kullanmazmıyım ben şimdi,