bugün

sevgili babaanne;

boz artık şu altınları bir ayağın çukurda.torununun çocukları oldu birkaç seneye kadar torun torunu göreceksin.kefen parası diye biriktirmeye başladın 2 tane apartman diktin,bu fukara torunun ise hala iddaa ve şans topuna ümit bağlamış vaziyette.vaziyetimin ne halde olduğunu görüyorsun altınları bozmayacaksanda dairelerden bir iki tanesini bana ver bari.

seni seven torunun pompei muftusu.
çok sevilen hasta babanne için yazılan yazıdır. ne olur babanne aramızdan ayrılma! seni çok seviyorum.
Bayramın mübarek olsun babanne.Harçlık vermesen de seviyorum seni...
şimdi hastanedesin babannecim.kimseyle görüştürmedikleri için bugün bayram olmasına rağmen ziyaretine gelemedim.hayatımın anlamı annem de senin yanında.biz yanında olamasak da annemin içinde biz varız,öyle hisset bizi.kalbimiz ve dualarımız hep seninle.bayramın mübarek olsun.pamuk ellerinden öpüyorum.birlikte nice bayramlara inşallah...
artık senden, o iki oğlundan, o iki oğlunun eşinden, kızından ve kızının ailesinden iyice sıkıldım. gurursuz ve faydasız hepsi. babama; kardeşlerine kazık attılar ya; işte bu kadar yediği kaba sıçan haysiyetsiz insanlar. o senin çok sevdiğin oğulların, kızın ve onların aileleri. insanlara kin tutmam, nefret etmem ama onlardan nefret etmemem için ancak mevlana'nın ki gibi insan sevgisine sahip olmam lazım ama o da bende yok, ne yazık ki.

onların yüzüme karşı o iğrenç, ıslak, samimiyetsiz gülüşlerini gördükçe inan ki; midem bulanıyor.

arkamdan neler konuşuyorsunuz babaanne?

bana suratsız diyor musunuz, hiç bir şeyle mutlu olmuyor mu diyorsunuz?

sizi ezdiğimde, aşağıladığımda neden mutlu oluyorsunuz?

siz kendinizi ne kadar bir bok sanarsanız, ben sizi o kadar aşağılayacağım ta ki mütevazı olmayı öğrenene kadar sizi aşağılayacağım. bunu bilin.

ve ileride inşallah o maddi güce sahip olduğumda; sizi öyle bir oynatacağım ki, siz bile... ne siz bile; siz parayla ezilmeyi çok seversiniz deme babaanne? sen, o iki oğlun, o iki oğlunun eşleri, kızın ve kızının ailesi. evet siz bunu seversiniz.
bir tek hatırladığım bana bonibon parası verdiğin gün. bir de öldüğün günü hatırlıyorum. hayal meyal. senin adını taşıyorum seni severdim hala da severim. anneme çok çektirmişsin-teyzesi olduğun halde- anneme kızdığım zaman keşke babannem olsaydı da sana cephe alsaydık diyorum. kafam atınca gidecek bir kapım olurdu. ne güzel olurdu. ama insan baştan gülmeyince sondan da gülmüyor. en sevdiğin torunun benmişim. oranı buranı gösterip dururmuşsun sana benzeyeyim diye hatta emzirmişsin bir kere. yani süt çıkmamış tabi. ama sana benziyorum senin gibi zayıf, ince ve uzun. ellerim ayaklarım da sen. bazı karakterlerim de sana benzemiş. annem bundan pek memnun değil tabi. gittin arkandan iki oğlunu da aldın. sağlık olsun. *
senden nefret ediyorum, atmadığın iftira kaldı mı acaba ?!
(bkz: gülpembe)
sesini duymak beni rahatlatiyo babannem. sensiz kalcagim gunleri dusundukce cildiriyorum. dedemin vefatindan sonra yikildik senle ama yine birbirimize simsiki sarildik ve teselli ettik birbirimizi. biliyorum sen gittikten sonra ben eski ben olmicam. bu yuzden beni birakmani hic istemiyorum babanne.
sevgili babaanne ben 8 yaşındayken seninle yaşadığımız bir olay vardı, ben onu asla unutamadım.
sen yatalakken istediğin bıçağı sana "ne yapacaksın"diye sormayıp, sana aldığım gibi verseydim. kendimi bir ömür babaanne katili olarak görecektim. beni bu duyguya hapsedebilirdin. buna hiç bir zaman hakkın yoktu.
babaanne,
bizi diğer torunların kadar sevmemenin nedeni neydi, inan bilmiyorum. tahminde bulunmak gerekirse züppe oğlunun kızı olduğum için. neyse senin beni sevmen veya sevmemen şu an için pek önemli değil. senle ilgili düşüncelerimi yazmak istedim yalnızca.
aslında seni ve dedemi hiçbir zaman yeteri kadar sevmedim, çünkü anne tarafına daha ilgili olmuşumdur doğduğumdan beri.
ah, senle ilgili epey kafa patlattığım bir sorunum var babaanne. bazılarına saçma gelebilir belki ama ileride sana ve babama benzemekten çok korkuyorum. beni sokakta gören arkadaşlarının ''kızım, ne kadar benzemişsin babaannene.'' deyişleriyle suratım epey bir gerilmişti bir keresinde. sen gençken epey güzelmişsin falan tamam ama kıpkısa boyun ve yaklaşık doksan kilo oluşunla bodur bir ağaca benziyorsun şimdilerde. tamam bunu geçtik, huyunla da problemlerim var. gitgide huysuzlaşıyor ve çocuklardan nefret eden biri haline geliyorsun. anneme çektirdiğin günleri de unutmadım, kadının kolundan düğün bileziklerini almışınız be! bu konuyu fazla uzatmayacağım, tek demek istediğim bu derdim bir çığ gibi büyümeye devam ediyor ve buna katlanamıyorum.
100 yaşındasın, daha sağlıklı nice yıllara...
sevgili babaanneciğim. 10 gün daha geç ölseydin şu an daha modern bir adım olabilirdi.
buraya böyle şeyler yazmak ne kadar mantıklı, ne derece doğru bilmiyorum ama;
seni çok özlüyorum.
ne komik kadındın babanne. izlediğin filmi, yaşadığın olayları tek kelime bile atlamadan anlatırdın. küçükken hikayelerinle büyüdük hep. hayal gücümüzün genişliğini senden almışız sanırım. okuduğun şiirler, maniler vardı. seni bazen çok özlüyorum. keşke babamla küs ölmeseydin. babam sen öldükten sonra 5 ay falan gelemedi kendine.
o gözlerinin yeşilini yerim babanne.
namaz kilicam diye arka odaya gidip milletin cekmecisini karistirmayaydin iyiydi de neyse artik.
babannemi hiç görmedim.
kızlarından nefret ediyorum.
babannemi hiç görmediğim için yazamayacağım sözlerdir.
daha kötüsü babam bile pek hatırlamıyor.
Cok ozlenilen babaanneye yazilan yazidir. Canim babaannem hayatimda gordugum en guclu kadindin annemin duygusal ve zayifliginin karsisinda senin dik durusunu ve ve kararli olusunu hep ornek aldim kendime ve nitekim hayatin zorluklarina hic bir zaman boyun egmedim hep mucadele ettim ve sen babami doguran buyuten guzel insan ya o degil de, o dedeme nasil tahammul ettin hala da ediyorsun bu yonunu ayrica takdir ettim. Seni cok seviyorum guzel yurekli guclu babaannem yakinda buluscaz o pamuk ellerinden hasret ve ozlemle opecegim gun yakindir.
çok özledim...
Huzur içinde yat.. Süperbabaanne.
beni pazarlamayı bırak. ferihanın oğluyla ilgilenmiyorum.
babaanne senin beni düşündügünü biliyorum ama her seferinde başkalarindan birşey alma diye tembihliyorsun. şu yaşıma geldim hala kandırılabilecek bebekmişim gibi davraniyorsun. yapma babanem ilaç atmıcak kimse içecegime.