bugün

''ühühü oysaki bu akrep daha çok gençti''tepkisinin verileceği durum.
bi keresinden içinde bulunduğum durumdur. ama hakkaten acıklıydı. anne ceylanın ölmesi babasının ona sahip çıkması falan... *
hamile bir kadın olabilir.

çok hassas olan bir kadındır. gunular kolay yetişmiyor ama o körolası timsahlar yiyiveriyorlar. ühühü.
hayvan sevgisine sahip olan insan davranışıdır.
Ne belgeseli acaba?*
anne işidir. anneler ağlar. bazıları bazı reklamlara bile ağlarlar. ( örnek : kendi annem-kent şeker reklamı)
Çok küçükken izlediğim bir belgeselde belgeselin başrol oyuncusu yavru filin yenmesi üzerine gerçekleştirmiş olduğum aktivite.
aslanların geyikleri hapur hupur yediği her belgeselde ağlanabilir.
Sevgilisinden yakın zamanda ayrılmış olma ihtimali yüksek insanın düştüğü durum.
bahane arıyorsunuzdur. bu belgesel de olabilir, bilgisayarın şarj bitiyor kardeşim bişey yap uyarısı da olabilir.
pandalarin ciftlestigi gorulur ve ardindan pandalar bile sikisiyor ben hala elizabeth diyip hickira hickira aglanabilir.
söz konusu belgesel hayvanlar aleminden ise rutin bir eylemdir.
çekirge faresinin bir çiyanı yediği anlar çok duygusal oluyor. çiyan öldü nan...
genelde samanyolu belgesellerinde karsilasilir. yavrularin yenmesi falan evet ic burkar ama sonucta onu avlayanda bir zamanlar ayy ne sirin dedigimiz aslanlar kaplanlar vs.
yine birgun kanallarda zaplarken denk geldim, suru lideri, yillarin tecrubesi, yasli kurt ve suruye yillarca babalik yapmis bir aslanin yeni nesilden birine karsi artik karsi koyamamasi, flashbacklerle genc aslanin yavruyken bizzat kral tarafindan sirtlanlardan kurtarlisi.
ama artik surunun bekasi icin ayrilmasi gerektigini oda biliyordu. gemisini birakmak zorunda olan bir kaptan gibi, suruden yanliz ayrildi ve bi kac gun sonra bi goletin kiyisinda vahsi yasamdaki misyonu tamamlamanin verdigi huzur ve anilarla son nefesini verdi.
gunlerce etkisinden cikamamistim. suruden uzaklastikca arkasina donup bakmasi sonra yoluna devam etmesi. olmeden once aksamin kizilliginda gozunden damlayan bi kac damla.
(bkz: hayvan sevgisi)
çıta'nın orangutanı öldürdükten sonra yavrusunun kucağında durduğunu fark etmesi, yavru orangutan'ı tehlikeden korumak için yüksek bir ağaca çıkarması ve soğukta üşümesin diye ona zarar vermeden sarılıp sabaha kadar yanında durması, çok duyguluydu ama...
Bu dünyanın çarkına çomak sokmak isteyen insanlar alemi mensubudur.
izlediginizin belgesel "murder on a sunday morning" ise gayet dogaldir. Belgeselleri sadece national geographic'de uyku tutmayinca izledigi bir sey sanmak da turklere özgu bir sey olmali.
tecavüze uğrayan zebraya içlenen kişidir.
tuncel kurtizin sesinden belgeselde şiirde aynı ne biliyim adam zik dese duygulandırıyo ağlatır.
Pek çok zaman önüne geçemediğim durum. Hayvan sevgisi bir yana; hayvanların birbirine olan sevgisini, bağlılığını ve fedakarlığını takdirden ileri gelebilmektedir.
izlenen atatürk belgeseli ise, doğal sonuçtur.
ölen ayı yavrusuna göz yaşı döken annesini görünce ağlamaktır.
Jazz dinlerken mutlu olmaya, yoga yaparken kendini kaybetmeye benzer.
çocukken aciyip dayanamamaktir. az aglamadik yavru ceylanlara.
güncel Önemli Başlıklar