bugün

akp ile öcalan'ın pazarlık masasında "al gülüm ver gülüm"cülük oynaması sonucu yakın zamanda gerçekleşecek olan halk oylaması.

konu zaytung'un da gündemine gelmiş.

Eğlenceli

-----------alıntı--------------
Yavaş yavaş tekrar gündeme gelen başkanlık sistemi ve anayasa tartışmaları, faaliyetlerini Ankara'da sürdüren "Ortalamanın Sesi inisiyatifi"ni bir kez daha harekete geçirdi. Yüksel Caddesi'nde bir araya gelen yaklaşık 200 kişilik grup, yaptıkları basın açıklamasında başkanlık sistemi, parlamenter demokrasi ve kuvvetler ayrılığı gibi konular hakkında herhangi bir fikirlerinin olmadığının altını çizerken, "Yarın bir gün referandum diye gelip bu konuda da bizim karar vermemizi isteyeceksiniz. Güveniniz için gerçekten çok teşekkür ederiz ama neticede eğitim ortalaması orta 1 seviyesinde olan, Akasya Durağı'nın tekrarlarına bile reyting rekorları kırdıran insanlarız biz. Beklentiyi ona göre fazla yüksek tutmayın..." sözleriyle meclise net mesajlar iletti.

inisiyatif sesini yükseltti

Kısa bir süre önce imralı görüşmeleriyle ilgili olarak Başbakanlık binasının önünde düzenlediği "Ne konuşuyorsanız konuşun, biz karışmıyoruz" eylemiyle kamuoyunun gündemine gelen "Ortalamanın Sesi inisiyatifi", bu kez de başkanlık sistemi ve yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili görüşlerini açıklamak üzere meydanlardaydı. Toplamda 150 bini aşkın kişi tarafından imzalanan yeni bir bildiriyle basın mensuplarının karşısına çıkan grubun en aktif isimlerinden Sami Dülgerli, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamalara göre ortalama eğitim seviyelerinin 6. sınıf düzeyinde olduğuna işaret ederken, bu şartlarda bu şartlarda 3-5-2 ve 4-4-2 dışında herhangi bir sistem tartışmasına girmelerinin mümkün olmadığının altını çizdi.

Sami Dülgerli'nin, "Bizden tam olarak ne bekleniyor, dışarıdan nasıl görünüyoruz bilmiyoruz ama içimizde anayasa hukuku bilenlerin sayısı sandığınızdan daha düşük olabilir. Hayır, neticede 6 sezondur Akasya Durağı'nın tekrarlarına bile reyting aldıran insanlarız biz. Oradan bir anlam çıkarın artık." diyerek kamuoyuyla paylaştığı bildiriden, öne çıkan bazı satır başları ise şu şekilde:

Bildiriden satır başları

"işin aslı, esas korkumuz bu konunun dönüp dolaşıp bir şekilde yine bizim önümüze gelmesi. Geçen referandumda da aynı şeyi yaptınız, hiç anlamadığımız anayasa, yargı reformu falan gibi mevzuları getirip önümüze dayadınız. Neticede televizyondaki tartışmaları izleyip kimin sesi gür çıkıyorsa ona hak vererek oyumuzu kullandık ama neyi seçtiğimiz hakkında en ufak bir fikrimiz o zaman da yoktu, bugün de maalesef yok. Yarın bir gün bu yüzden ülkenin başına bir iş gelse biz vebal altında kalacağız. Yazıktır, günahtır bu insanlara bu kadar yüklenmeyin..."

"Biz size niye yolladık oraya? Nispeten okumuş, cebi para görmüş adamlarsınız kendi aranızda halledin böyle işleri diye. Ha oraya yollarken de bu adam Ankara'da bir işimiz olsa ona koşar mı, yarın öbür gün oğlana iş bulmak için araya torpil koyabilr miyiz temel olarak ona bakıyoruz zaten. "

"Başbakan kulağa daha havalı geliyor ama bilemiyoruz..."

"Ya bizim halimizden haberiniz yok, ya da sırf nezaket olsun diye gelip böyle konuları bize soruyorsunuz. Bakın eğer gerçekten öyle ise, inanın bu kadarına lüzum yok. Biz ne bilelim başkanlık sistemine geçince ne oluyo, şimdiki sistemden farkı ne... Neticede baktığımızda başbakan sıfatı, başkan'dan daha havalı duruyo gibi geliyo bize. Yani biz Sayın Erdoğan'ın yerinde olsak, başbakanlıkta ısrar ederdik ancak yine kendisi bilir tabii..."

"Eğer sırf bu tartışma ortamından hoşlanıyorsanız, ona da varız. Kısıtlı imkanlarımızla, işte günde kullandığımız toplam 30 kelime ile dilimiz döndüğünce tartışırız yine başkanlık mevzusunu. Bir taraf 'E kötü olsa, Amerika niye bu sistemle yönetilsin' der, ötekimiz 'Tayyip de iyice padişah olacak ha' der... Yine iyi kötü kendi içimizde karışırız ancak tüm bunları şöyle hakkını vererek yorumlamak için en azından biraz hukuk yalayıp yutmuş olmak lazım. Ne yazık ki, biz henüz Posta Gazetesi bulmaca eki aşamasındayız, daha o konulara gelmedik..."

"Size karşı da mahçup olmayalım diye bütün o tartışma programlarını izleyip bir şeyler anlamaya gayret ediyoruz ama inanın bir noktadan sonra uykumuz geliyor, sadece ağızları oynayan adamlar görüyoruz. Bazısı diğerinden daha çok bağırıyor biz genelde onu seviyoruz, 'bu heralde haklı ki sesi yüksek çıkıyor diyoruz' ama o kadar yani... Başkanlık veya değil... Ne sistemiyse artık onu yapın işte, biz bakıcaz duruma göre. Eğer vatan bölünmemişse, bir de dükkanımız iyi kötü kendini çeviriyorsa mesele yok, devam edin..."

"Takımlarımıza başarılar"

Konuşması sırasında sözleri sık sık kalabalığın alkış sesleri ve "Helal Sami Abi!" şeklindeki tezahüratlarıyla bölünen Sami Dülgerli, bildiriyi okumasının ardından bir süre daha basın mensuplarıyla başkanlık sistemi hakkında konuşmaya çalıştı. Çok sürmeden konunun futbol takımlarımızın Avrupa kupalarındaki eşleşmelerine geldiği konuşmada Dülgerli "Gördüğünüz gibi, biz iyi niyetle başkanlık sisteminden söz etmeye çalışsak bile ancak bu kadar elimizden gelmiyor. illa bi sistem konuşacaksak 4-4-2 konuşalım, tandem konuşalım, onlara varız" derken, UEFA'da ve Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden ekiplerimize başarılar dilemeyi de ihmal etmedi.

----------------alıntı------------------
http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=206635
Uygulaması bizde dünyadaki gibi değil, bir tek adamlık sistemi olacağı için olumsuz oy kullanılması gereken referandumdur. Yemezler efendim yemezler. Yerel yönetimler güçlenecekmiş, hizmet hızlsnacakmış. Hizmetlerin merkezden değil yerinden güçlü olduğu sistem eyalet sistemidir. O da ülkeyi bölmek demektir. O yüzden yemezler efendimm.
Tayyip bey'e bu kadar yetki yetmedi.
başkana meclisi fes etme, kanun hükmünde kararname çıkartma ve yüksek hakimleri atama yetkisi verecek sistemdir böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok. bu başkanlık değil krallık sistemidir. bu sisteme evet demek onurunu, namusunu, özlük haklarını bir adamın iki dudağı arasında olmasına evet demektir. dikkat et pişman olma hakkın olmayacak.

tabi ki hayır.
(bkz: ben hayır diyorum)
kapıkule'de " çomaristan'a hoşgeldiniz " tabelasının koyulmasına neden olacak referandumdur.
türkiyenin kaçınılmaz geleceğidir. gelecek bu. en iyi yönetim şekli bu. muhalefet liderlerine haybeden maaş ödenmesini istemiyorum abi. ver ülkenin yonetimini birine yapsın yapamazsa seni getireyim. şimdi öyle mi. ben birini seçiyorum diğer muhalefetin tek yaptigi onun işini yapmasına engel olmak. olay bu.
Yerel yönetim yalan başkanlık sistemi sonrası padişahlık falan hazır sarayda var. Olmamasını istediğim şey
Valla ne yalan söyleyeyim evet basacagim oylamadir bi de o yaragi yiyelim bakalım.
olaydaki amaç başbakanlığı ortadan kaldırarak tayyibin tam doyuma ulaşmasıdır.

büyük ortadoğu halifesinin fani dünyada bu zevki de tatması arzulanmıştır.
diktatörlük için referandum mu olur?
1 kasımda oyunu satan ülkücüler buna da evet diyecek mi?
hitler dönemini hatırlatan referandum. sonunda hitler intihar etmiş.
Yani ülkedeki her sorun bitti. Terör yok.
cari acik yok.
Gelir adaletsizliği yok.
Dis borçlanma yok.
Ülkeye yatirim akiyor.
Her yer dolar olmus yatirimdan.
Dolar 1 lira.
Uretim gani gani.

Tek eksik başkanlık.

Her kusu siktik bir leylek kaldi...

Boyle bir soz vardir aklima geldi nedense.
Bir kümeste bir horoz olur, 50 tane cıyaklamaz. islam aleminede tek , bu işe ehil, dirayetli , samimi, bir HALiFE lazım.
biz muhalifler dahil ülkenin yüzde 100 sonuç çıkacak şekilde evet oyu vermemiz gereken referandumdur. bu olmaz ise bu vandallık sona ermeyecek çünkü. adam doymuyor bir türlü başbakan oldu kesmedi cumhurbaşkanı oldu üstelik cumhurbaşkanı olunca başbakanlık makamını resmen yok etti başbakanı kukla etti ülkede sadece kendi borusu ötüyor ama gene kesmedi. başkan olsun hemde yüzde 100 destek alarak olsun ki artık hedefleyeceği başka bir şey kalmasın ya hırsları sona ersin ya da belki bakarsın olmaz ya doyuma ulaşır ya çeker gider ya tamamen dünyadan gider..

vatandaş için aynı şekilde iyi kardeşim. bunların son seçimde aldığı oy yüzde 50 hemen hemen. mhp içerisinde de eminim bir yüzde 6-7 vardır isteyen. hadi onları muaf tutalım bu yüzde 50 nin yüzde 35-40 civarı yalamalara doyamayan kesim. mazoşist denilebilecek kadar akli melekelerini kaybetmiş çoğunluğu acı çekmekten zevk alıyorlar resmen. madem hoşlarına gidiyor yaşadığımız şartlar daha da ileri gitsin bunlarda istediklerine kavuşsun. ben inanıyorum ki muhalefet olan yüzde 35 lik kısım bir şekilde hayatta kalır zira hırsızlıkları cinayetleri yalanları kolaylık ile fark edebilen adam başının çaresine de bakar bir kaç sene. makarnası kömürü kira yardımı bilmem ne yardımı almadan hayatını devam ettiremeyen asgari ücretliler düşünsün kalanını..
eğer yurtdışında da genel seçimlerdeki gibi referanduma katılım varsa evet vereceğim referandum. türkiyenin halinden memnun zaten insanlar, buradakiler de çok korkuyor 3.havalimani falan sadsada lol daha fazla ciddi yazamayacağım. neyse daha fazla beter olun diye evet vereceğim referandum.
https://scontent-frt3-1.x...8af78a784&oe=58A6C38A
hele bir gelsin diyerek ana muhalefet partisi lideri sn. kılaçdaroğlu'nun beklediği referandumdur.
Gerizekalinin birinin muhalefet liderleri para aliyormus diye evet oyu kullanacagi referandumdur. Sevgili ismi lazim degil paralari cumbulop yaparken zoruna gitmiyor dimi. 2016 Bütçesi 434 milyon 96 bin lira al buradan yak.
Kurtulmuş: Referanduma doğru gidiyoruz
--spoiler--
Bursa’nın Orhangazi ilçesi’nde AKP ilçe teşkilatında partililerle bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Referanduma doğru gidiyoruz. Bu süreç Türkiye için hayırlı olsun" dedi.
Orhangazi Belediye Başkanı Neşet Çağlayan’ı makamında ziyaretinin ardından AKP ilçe merkezinde meşalelerle karşılanan Kurtulmuş, “Yeni bir anayasal reforma, yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Gönlümüz ister ki şöyle dört dörtlük kamil manada bir anayasa değişikliği yapabilseydik. Türkiye’deki bütün antidemokratik meseleleri eleyerek, milletin seçtiği, yaptığı bir anayasayı oluşturabilseydik. Ancak siyasi şartlar öyle gösteriyor ki çok kapsamlı bir anayasa değişikliğini bu dönemde yapabilmek çok mümkün görünmüyor” diye konuştu.
Milletin kararının üstünde hiçbir kararın kabul edilmeyeceğini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öyle görünüyor ki önümüzdeki dönem Türkiye, parlamentoda 330’u bularak, Allah’ın izniyle en kısa süre içinde belki daha da üstünde, belki 367 de olabilir. Bu süreçler içinde her halükarda bir referandumun ucu görünüyor. Allah’ın izniyle millet, çok büyük bir oyla başkanlık sistemini getirecektir. Ondan sonra da cumhurun başkanı olarak seçilmiş kişi, millete hizmet etmeye devam edecektir. Bütün seçimlerden zaferle çıkmış olan Ak Parti, önümüzdeki referandumdan da çok büyük bir zaferle çıkacaktır. Türkiye 2019’a kadar genel seçimler olmadan yoluna devam edecek. Bu arada sadece bir referandum yapılacak.”
Türkiye’nin, bütün zorlukları geride bırakacağını belirten Kurtulmuş, terörle mücadele konusunda da şunları söyledi:
“PYD, YPG, PKK, bunların ismini birkaç sene sonra duymayacaksınız. FETO diye bir adam var, bir de örgütü var, FETÖ. Hiç merak etmeyin. Göreceğiz, çok kısa bir zaman sonra bu adamın ismini dahi bu millet, hatırlamayacak. Yaptıkları ihanetleriyle tarihin çöplüklerine atılacaklardır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Biz intikam peşinde koşmayız. Biz devleti yönetiyoruz. Biz, hukuk önünde hainlerden hesap sorar, burunlarından fitil fitil getiririz.”
AKP Orhangazi ilçe teşkilatı ziyaretinin ardından Uludağ Üniversitesi Asil Çelik Meslek Yüksek Okulu'nun açılışına katılan Kurtulmuş, “Bileri diyor ki, Türkiye güçlü olursa dünyanın başına bela olur. istediklerimizi yapamayız. Türkiye'yi parmağımızı sallayarak hizaya getiremeyiz. Dolayısı ile ne kadar maşamız varsa kullanalım, Türkiye'nin önünü keselim. içerden ve dışarıdan Türkiye'nin önünü kesmeye çalışalım. Boşuna heveslenmeyin. Aziz milletimiz buradadır. Bu oyunları bozacak güce ve kararlılığa sahiptir dedi.
--spoiler--
kaderini yurdum fikirsizlerinin belirleyeceği referandumdur.
KASIM 2015 seçimlerinde kazanmak için taşerona kadro sözü verildi, tutulmadı
asgari ücret net 1300 lira sözü verildi, geç yerine getirildi ve agi verilmedi.
Ak parti başkanlık sistemini ne halka ne de kendi kadrolarına tatmin edici olarak anlatabilmiş değil.

bunların sandığa nasıl yansıyacağını iyi analiz etmek gerekir.
bana öyle geliyor ki başkanlık referandumu çok büyük bir sürprizle sonuçlanacak ve kabul edilmeyecek.
Meclisten geçememesini temenni ediyorum ama mhp li 10 12 vekil dışında diger mhp lilerden hayır sesleri çıkmadı.muhtemelen meclisten geçer oylamaya sunulursa.
rahmetli baba döneminde ortaya atılan bir iddiadır. başkanlık sistemi tartışmaları ilk o zamanki adıyla adalet partisi iktidarı döneminde başbakan rahmetli süleyman demirel beyefendi döneminde ortaya atılmıştı. daha sonra rahmetli turgut özal başkanlık sistemi konusunu ciddi bir biçimde ortaya atmıştı ancak olmadı. şuan içinse erdoğan bu konuya açıklık getirdi lakin millet ne karar verecek bilemeyiz. kısacası ilk defa bu sisteme geçeceğimizi hissetmiş olduk. demirel döneminde darbe oldu geçemedik, özal döneminde anap iktidardan düştü yine geçemedik ancak erdoğan döneminde ak parti bu sistemi getirmeye çok yaklaştı.

peşin not: darbe 12 eylül değil 12 mart muhtırasıdır zira demirel 12 marttan sonra tek başına iktidar olma şansını kaybetmişti. 12 eylül darbesi döneminde çocuktuk ama özal dönemini çok çok iyi hatırlıyorum, 1991 seçimlerini anap kazansaydı başkanlık sistemi kaçınılmazdı tabi bizim sülale demirkırat geleneğinden geliyordu demirelciydi orası ayrı mevzu.