bugün

-çık odandan misafirlere hoşgeldin de!
+sanki bana geldiler.. (homurdanaraka, içten söylenir)
çok derin ikilemler barındırmakla beraber hemen hemen her çocuğun psikolojisi birbirine yakındır bu konuda. beklentiler ve karşılananlar kıyaslandığında, bazı çocuklar için cebine fazladan giren 200 lira harçlık iken bayram; bazıları için trafik ışıklarında camlarını sildikleri aracın daha fazla bahşiş vermesi olabilir.
bayramlarda çocuklar genellikle kendi gözlemlerimizin yanında haberlerin değişmez parçasıdır.
çünkü bayramlar çocuklar için daha bir anlamlıdır. her zamankinden daha şık giyinmişlerdir. her zamankinin aksine ceplerinde özgürce harcayabilecekleri ve ceplerine fazla gelen bir miktar para vardır. çocuklar özgürlük ve mutluluğu bir arada yaşarlar. bayramlarda çocuklara her zamankinden ayrı bir ilgi vardır. çocuklar bayramlarda bayram ziyaretlerinin en sevimli parçasıdır. ve bayram bitince çocukların içine bir burukluk çöker. kül kedisi masalı gibidir biraz da...

ne var ki televizyonlar bayramlarda buruk sahneleri pek ekrana getirmezler. huzur evinde ziyaret edicek kimsesi kalmamış insanlar için bayram ne acıdır. ne çekilmezdir. başlaması ile bitmesi arasındaki süre çocukluğa hiç benzemiyordur. çocuklukta nasıl geçtiği anlaşılmayan o günler... pencere kenarında şehirden uzakta ağaçları, arada bir geçen arabaları, insanları, kedi ve köpekleri nadiren göstermektedir. huzur evinde bu günler ölümden korkulmayan günler olsa gerek. ölümün yalnızlık ve acizliği zaten artık huzur evinde vardır. ölüm de çok birşey değiştirmeyecek gibi görünmektedir bu insanlara. belkide dramatik bir gerilimin seyrinde zorda kalan kalbin fısıldadığı istek gibidir. artık bitsin!

bayramlarda kimsesiz çocuklar vardır bir de. kimsesizler için ayrılmış boğucu binalarda geçen günlerin ardından pencere onlara aileleri gösterir. belki o ailedeki çocukta çok mutlu değildir. ama o görüntü mutluluk tablosudur. ama yine de içinde barınabildikleri bir binaları vardır.

ya sokak çocukları?

sokak çocukları tam bayramın merkezindedir. bayramın sokağa taşan tüm coşkusunu dışlanmış gözlerle izlerler. belki topluma adapte olamayacak kadar değiştirmiştir sokak onları. ama değişmeyen bir yanları vardır. duyguları değiştirecek bir güç yoktur. televizyonda mutluluk tabloları, eğlenen mutlu gülümsemeler, şirin çocuklar ile unuttuklarımızı hatırlamak bizim için daha da zorlaşıyor.

sokak çocuğu isimli şarkısıyla biraz da Attila Alp Gözübüyük bahseder onlardan. şöyledir:

"annem ısıtamaz ki beni, sıcak bankamatikler kadar. babam koruyamaz ki beni cebimdeki çakıl kadar."
(bkz: Attila Alp Gözübüyük)

sanki onlar gibi hissettim bir an. nedeni mühim değil ama "zor" demek çok basit bu duygulara..