bugün

e$ anlamlı olarak (bkz: işkence)
(bkz: anne)
Bayramda gezmek tozmak yerine çalışmak zorunda kalıp, zorla işe çağrılma durumunda yapılan macburiyetlik durumu. Özellikle 2006- 2007 yıllarını birbirne bağlayan gece yılbaşında, pazar günü ve kurban bayramı diye 3 farklı tatil günü bir araya gelip o günü rezil etme durumudur. *
maliye, emniyet, sağlık gibi kamu sektörlerinde çalışanlar için*zorunluluk yaratacak durumdur.
yurt disinda yasayip, aileden memleketten ayri olmanin yaninda en az bunlar kadar ic acitan durum.
mesai ucreti verilmediginde sıkıntı yaratan olaydir. isyerinde insan kaynaklari sitelerini gezerek is arama sebebidir..
sıçayım özel sektöre , ah ulan devlete kapağı atmak vardı dedirten olay.
az önce aldığım bir son dakika haberine göre şahsıma yine kitlenmiş bir işkencedir. bu kaçan kaçıncı bayram namazı yarabbim sen affet.
bayramın ilk günümde nöbet tutmaktır.
arife günü yalvar yakar alınan izinde büyükler koşturmak suretiyle ziyaret edildikten sonra tüm şamatayı arkada bırakarak bayramın üç günü de gece 11.30'a kadar aptal saptal insanlarla uğraşmak, ama yine de moralini yüksek tutmaya çalışmaktır.
şayet bir 7/24 şirkette çalışıyorsanız, en azından bayramın iki gününü baştan yok saymanızı gerektirecek hadise.

şayet bir dış ticaret şirketinde çalışıyorsanız, ingilizin almanın amerikalının şeker bayramı yok görüşü ile zaten kaçarı olmayacak hadise.

o değil de, zaten
(bkz: nerde o eski bayramlar)
Bakkal, taksici, halk otobüsü veya belediye otobüsü şoförü, şehir hatları vapuru kaptanı gibi meslekler için normal bir olaydır.
yaklaşan sınavlar nedeniyle evde ders çalışması gereken yazarlar da vardır. anne babasının yanına bile gidemeyecek tek başına evde kocaman kocaman kitaplarla bayramlaşacaktır.

ühü ühü..
nihayetinde yeryüzünün gördüğü ve görebileceği küfürlerin bir günde sarfedebileceği iddiasına hayat verecek bir şanssızlık...
pek hoş sonuç çıkartılamayan durum. şöyle ki;

avantajları:

* fazla mesai ücreti almak.
* bayram klişelerinden kurtulmak.

dezavantajları:

* eşinizle vakit geçirememek.
* yakınlarınızı ziyaret edememek.
* uzaktaki dost ve akrabalarınızla görüşememek.

çözüm önerileri:

* iş çıkışı eşinizi de alıp ailenizi ziyaret eder, akşam da başbaşa zaman geçirebilirsiniz.

sonuç:

en çok madde dezavantajlar kısmında olduğu için bayramda çalışmak pek hoş değildir.
bayram ardindan gelecek olan doktora yeterlilik sinavi varsa ki benim var, mecburen yapilmasi gereken faaliyet. aksi halde doktoradan atilmak, kariyer hedeflerini yeniden gozden gecirmek vb. olgularla karsilasilmasi dusuncesi insani yusuf yusuf modunda hareket ettirmektedir.
mesai parasını çatır çatır alacağım için hiç problem etmediğim olay. bayram yine bayram.
insana " bu işyerini ben mi kurtarıyorum lan " havası yaratan olay.
her bayram istisnasız başa gelen.
çekilen.
sözlükle, fincan fincan kahveyle ve sağdan soldan gelen kalıp bayram mesajlarıyla geçip giden.
an itibariyle içinde bulunduğum hededir. bir de bonus olarak yalnızım ki yeme de yanında yat.
(bkz: ibne patron işbirlikçi müdür)
eksik hissetme sebebidir.
aileyle yapılan o uzun heyifli bayram kahvaltısı yapamamak, özel bir gün olduğunu anlayamamak çok koyar insana.

tek iyi yanı para için kapıyı çalan, hayatınızda ilk kez gördüğünüz çocuklarla uğraşmak zorunda olmamaktır.
çok güzel bir hadisedir. işe geliyorsun, trafik yok, kalabalık yok, sinir yok stres yok. ancak; erkenden işe gelip kahvaltı yapmamışlar için kötü bir özelliği de vardır:

(bkz: ulan daha bakkallar bile açılmamış iş yeri açık)
bayramda verilmesi gereken ekstra ücret verilmiyorsa bir kat daha boktanlaşan durum. millet cayır cayır tatil yaparken hem çalış, hem parasını alma.

allah'tan reva mı lan..
2 gün için 100 lira almanıza sebebiyet veren olay. daha bi fazla yoruluyor insan sanki ama para güzel.
bayram ziyaretlerinden, el öpmelerden, kavurma kokularından kurtaran gerçektir. severiz kendisini.
arifeyi görüp bayramı görememektir. bayram sabahı herkesler barbeküsünü mangalını yakmış etlerini ızgaralara dizerken, sizin çalışmanız durumudur.*