bugün

Batı devletleri ve Amerika için doğru bir tespittir. Radikal dinciler, her zaman bu devletlerin işini kolaylaştırmıştır. Yeşil kuşak sermayesi diye bir şey var sonuçta. Dinciler, insanları uyuşturur çünkü. Avrupa veya Amerika, maşa bulmuşken neden elini ateşe soksun ki? islamofobi, Avrupa vatandaşlarında görülür genelde. Avrupa devletleri veya diğer devletler, çıkarı neyse ona güç verir ve onu destekler. Devlet olmak budur. Devletler pragmatist yapılardır. Yani yararcıdırlar.
haçlı ordularının taa avrupadan kudüsü işgal ettiğini bilmeyen cahil beyanıdır.

I., II., III., IV. Haçlı Seferleri

Haçlı seferlerinin hazırlanmasında Papa II. Urben ve Papaz Piyer Lermit başlıca rol oynadılar. Papa, 1095 yılında Fransa’nın Klermon şehrinde toplanan konsilde, senyörleri, şövalyeleri ve bütün Hıristiyanlar’ı, Müslümanlar’la savaşa çağıran etkili bir konuşma yaptı. Sefere katılacak olan herkesin, kilisenin himayesinde olacağını ve günahlarının da bağışlanacağını söyledi. Bunda sonra Piyer Lermit de üstü başı yırtık, elinde haç olduğu hâlde bütün Fransa’yı ve Avrupa’yı dolaştı. Halkı, Haçlı seferlerine katılmak için teşvik etti.

Bunun üzerine sayısı 100 bini bulan bir Haçlı ordusu toplandı. Yoksul Gotye adlı bir şövalye ile Piyer Lermit’in başkanlığında toplanan bu Haçlı ordusu, Bizanslılar’ın da yardımı ile Yalova üzerinden iznik’e geldi. Burada toplanan Haçlılar, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan’ın kardeşi Davud tarafından büyük bir mağlûbiyete uğratıldı. Yoksul Gotye bu savaşta öldü. Piyer Lermit ise kaçmak suretiyle canını kurtarabildi.

I. Haçlı Seferi (1096-1099)

Bundan sonra kontların, düklerin, şövalyelerin idaresinde, Alman, ingiliz, Norman ve Belçikalılar’dan meydana gelen büyük bir Haçlı ordusu, istanbul’da toplandı. Bunlar Türkler’den aldıkları yerleri Bizanslılar’a verecek, buna karşılık Bizans’tan erzak ve mühimmat yardımı alacaklardı. 1096’da Anadolu’ya gelen Haçlı ordusu, uzun bir kuşatmadan sonra iznik’i aldı. Bundan sonra yollarına devam eden Haçlılar, Eskişehir yakınlarında I. Kılıç Arslan’ın orduları ile karşılaştılar (1097). Ancak, Haçlılar’ın çokluğu karşısında geri çekilmek zorunda kalan I. Kılıç Arslan, bundan sonra yıpratma savaşlarına başladı. Şehir ve kasabaları boşaltarak, su yollarını tahrip ettirdi. Güçlükle ilerleyen Haçlılar nihayet Toroslar’ı aşarak Antakya önlerine geldiler. Sekiz ay süren bir kuşatmadan sonra burayı da aldılar. Başlangıçta 600 bin kişiye ulaşan Haçlılar’ın kuvveti Antakya’dan Kudüs önlerine gelindiğinde 50 bin kişiye düşmüştü. Haçlılar Antakya’dan sonra Kudüs’ü de ele geçirdiler. Şehri yağmalayan Haçlılar, bu arada Müslüman ve Museviler’den 70 bin kişi öldürdüler (1099).

Haçlılar Kudüs’te bir Lâtin Krallığı, Urfa ve Antakya gibi şehirlerde de birer dükalık ve kontluk kurdular.

II. Haçlı Seferi (1147-1149)

Kudüs’te Lâtin Krallığı kurulduktan sonra Haçlılar’la savaşlar devam etti. Musul Atabeklerinden imadeddin Mahmud Zengi ile oğlu Nureddin Mahmud Zengi, önce Urfa’yı (1144), arkasından Halep ve Şam’ı Haçlılar’dan geri aldılar. Bunun üzerine Kudüs Krallığı Papa’dan yardım istedi. Çünkü imadeddin Zengi’nin bu başarıları, Kudüs Krallığı, Antakya ve Trablus kontluklarını endişelendirmişti. Papa III. Öjen de ikinci büyük çağrısı ile ikinci Haçlı seferlerini başlattı. Bu sefere Almanya imparatoru III. Kontrat ile Fransa Kralı VII. Lui, iki ayrı ordu ile katıldılar. 75 bin kişilik ordusu ile istanbul’a gelen Alman imparatoru, buradan Anadolu’ya geçti. Konya Ovası’nda Anadolu Selçuklu Sultanı I. Mes’ud’a yenilince de yanında kalan az bir kuvvetle güç belâ iznik’e gelerek Fransa Kralı ile buluştu. VII. Lui iznik’ten Antalya yolu ile Suriye’ye hareket edince, III. Kontrat, istanbul’a döndü ve buradan deniz yolu ile Suriye’ye hareket etti. VII. Lui çok ihtiyatlı hareket etmesine rağmen, Toros geçitlerinde I. Mes’ud’a yenildi. Yanında kalan pek az bir kuvvetle Antakya’dan Kudüs’e gelerek burada III. Kontrat ile buluştu. Bundan sonra Kudüs Kralı ile birleşen iki kral, Şam’ı geri almak için kuşattılarsa da başarılı olmayıp geri dönmek zorunda kaldılar (1149).

III. Haçlı Seferi

Mısır Eyyûbî Devleti’nin kurucusu olan Selâhaddin’in Kudüs’ü geri alması üzerine Avrupa’da yeni bir Haçlı seferinin hazırlıkları başladı. Bu sefere de Fransa Kralı Filip Ogüst, alman imparatoru Frederik Barbaros ve ingiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar katıldılar.

istanbul yolu ile Anadolu’ya geçen Alman imparatoru, Konya’yı bir süre işgal ettikten sonra Antakya’ya hareket etti. Yolda Silifke Suyu’nu geçerken attan düştü ve boğuldu; ordusu ise tamamen dağıldı. Bu sıralarda Anadolu Selçuklu Sultanı bulunan II. Kılıç Arslan, eski Türk geleneğine uyarak ülkesini oğulları arasında paylaştırmış ve daha kendisi hayatta iken oğulları birbirleri ile taht kavgalarına başlamışlardı. Bunun içindir ki, Alman imparatoru’nun karşısına hazırlıklı bir Selçuklu ordusu çıkartılamamıştı.

Deniz Yolundan hareket eden Fransız ve ingiliz Kralları, Kıbrıs yolu ile Suriye’ye geldiler. Burada Selâhaddin’in savunduğu Akka Kalesi’ni kuşattılar. Selâhaddin, Haçlılar’la başa çıkamayacağını anlayınca kaleyi boşaltarak Kudüs’e çekildi. Bundan sonra devam eden uzun savaşlarda her iki taraf da kesin sonuç elde edemedi.

IV. Haçlı Seferi

Üçüncü Haçlı Seferi’nin sonuçsuz kalması üzerine, Papa’nın gayretleriyle yeni bir Haçlı ordusu hazırlandı. Hazırlanan bu yeni orduya yalnızca senyör ve şövalyeler katıldı. Venedik’te toplanan Haçlı ordusu, buradan gemilerle hareket etmek üzere iken, Bizans’ta taht kavgası yapılıyordu. Tahtından indirilen imparator oğlunu, Venedik’e göndererek yardım talebinde bulundu. Papa’nın itirazlarına rağmen Haçlılar, istanbul’a gitmeyi tercih ettiler. Haçlılar imparator’a yardım edecekleri yerde istanbul’u işgal ettiler ve burada bir Lâtin Krallığı kurdular (1204) ve şehri de üç gün üç gece yağmaladılar. Böylece, IV. Haçlı Seferi gayesinden uzaklaşmış bir sefer olarak sona erdi. Böylelikle Haçlılar, 1261 yılına kadar Bizans üzerindeki hâkimiyetlerini sürdürerek istanbul’a sahip oldular.

Diğer Haçlı Seferleri

Dördüncü Haçlı seferinden sonra hazırlanan 5., 6., 7. ve 8. Haçlı seferlerinde Haçlılar, Mısır, Suriye ve Tunus üzerine saferler düzenlendiler. Beşinci sefere Macar Kralı Andre (1217), altıncı sefere Alman imparatoru II. Frederic (1288), yedinci ve sekizinci sefere Fransa Kralı Sen Lui (1248-1270) katıldılar. Fakat, bu seferlerin hiç biri gayesine ulaşamadı.

kaynak : https://www.kulturportali...adolu-da-hacli-devletleri
Müslümanların 1000 yıl öncesinden örnek vermelerinden de (ki senin cihadının izdüşümü haçlı seferleri) kendilerinden nefret eden milyonlarca müslümanı ülkelerinde tutmalarından da bellidir.

Müslumanların kendilerinden olmayana yönelik tutum ve davranışlarının çok değil onda birini batılıların göstermesini çok isterdim.

Bu arada boşnakları soykırımdan kurtaran da nefret ettikleri batıdır.