bugün

22 ekim 2009 galatasaray dinamo bükreş maçı'nın en ilginç detaylarından birisidir. Oyuna sonradan giren barış özbek'in kaleye çektiği şutun farklı şekilde dışarı gitmesiyle yedek oyuncular gülmeye başlamış, alkışlamışlardır. keita'nın pek taşak geçtiğini zannetmiyorum ama sabri farklıydı. Zaten maçın izlendiği mekan, sabri'nin gülücükleri sonrası hareketlenmiş ve bir amcanın "bak bak nunusuna k*yduğuma bak sanki kendisi çok iyi çekiyor ibne" repliğine sahne olmuştur.*
(bkz: sabri nin mizah anlayışı)
(bkz: dinime gülen sabri müslüman olsa bari)
kendini birşey sanıpta başkalarına b*k atma durumu.
kestane misali közlenen çocuğun, ömrü billah bir kaç kez görebileceği an'a gülümsemesi.
(bkz: dejavu)
sabri'nin barış'ta kendini görmesidir.
sabri'nin, yalnız olmadığını hissettiğinde saçtığı gülücüklerdir.
akıllara veciz bir atasözünü düşüren sahne.

(bkz: boklu sidikliye gülmüş)
(bkz: hiç sorunumuz yokmuş gibi sabri ye takan yazarlar)
aynısını barış yapsa iyi mi olur he iyi mi olur. çocuk gülmekten ölür lan.
(bkz: gülme komşuna gelir başına)
gayet normaldir. kötü bir şut sonrası barış'a gülünmüştür. kaldı ki sabri ile bu kadar uğraşan bünyeler bu sabri kardeşimizin her vurduğu gol olsaydı türkiye'de işi neydi allahasen? gider real madrid'de oynardı.

ahanda sabri'nin attığı goller;

http://www.youtube.com/watch?v=ERXq2vD24GU

edit: bu arada videonun 2:30 dakikasında sabri'nin golü gerçekten enteresandır. yanlış hatırlamıyorsam ümit karan'ın 200. golünü çalmıştır sabri bey. *